Bilkent İletişim Tasarımı bölümü mezunu Faruk Özerten, master için gittiği Amerika’da kısa sürede büyük bir başarıya imza attı. Özerten’in yapıcılğını yaptığı “Peace After Marriage” en iyi senaryo ödülünü aldı.
Amerika macerası nasıl başladı?
Bilkent İletişim Tasarımı bölümünden mezun oldum. 2003 yılında girmiştim, 2006 yılında mezun oldum. Okulu üç yılda bitirdim. Üst sınıflardan ders aldım. Amerika’ya gitmek için fulbright bursuna başvurdum, kabul edilmedi. Ben de İstanbul’a gittim. Bir reklam şirketinde yönetmen asistanlığı yapıyordum. Arjantin’den bir arkadaşım aradı. Bir televizyon kanalı için program yapılacağını ve bu programda çalışmamı önerdi. Programı yapmaya başladık. Fulbright’a yaptığım ikinci başvuru kabul edildi. Los Angeles’te sinema üzerine master yaptım. Master kısa bir süre önce bitti. Golden Globe ödüllerini düzenleyen kurumdan başka bir burs daha aldım. Okulun bana en büyük katkısı tanıştığım insanlar oldu. Birçok yönetmen ve yazar arkadaşım oldu.
“Peace after marriage” senaryosu size nasıl ulaştı?
Senaryoyu Ghazi Albuliwi yazdı. Gazi Ürdün doğumlu, Amerika’da yaşıyor. Ghazi’nin kardeşi Bandar, benim okuldan çok yakın arkadaşım. Ghazi’nin senaryo yazdığını ve prodüktör aradıklarını söyledi. Senaryoyu bana getirdiler. İlk okuduğumda çok güldüm ve beğendim. Daha sonra anlaşmaları yaptık. Senaryo üzerinde küçük değişiklikler yaparak Tribeca Film Festivali’ne gönderdik.
Festivalde kaç senaryo yarıştı?
Tribeca Film Festivali, Robert De Niro’nun kurduğu bir festival. En iyi senaryo dalında 15 film yarıştı. Bunların içinde 100 Milyon dolarlık stüdyo filmleri de vardı. Bizim ki bunların içinde en düşük bütçeli olanı. Tamamen yürü ve konuş tarzında. Bu filmlerin arasından ödülü bizim kazanmamız bana göre büyük bir başarı.
Eniyi senaryo ödülü aldı
İsrailli ve Filistinli iki genç arasındaki ilişkiyi anlatan “Peace After Marriage” filmi, Amerika’nın en prestijli film festivallerinden “Tribeca Film Festivali”nde en iyi senaryo ödülünü kazandı. Filmin genç yapımcısı Özerten, geçtiğimiz günlerde çekimlerine New York’ta başlanan filmle ilgili olarak, “Filmin her hangi bir siyasi içeriği yok. Sadece İsrail ve Filistinli iki genç arasında geçen bir ilişkiyi anlatıyor. Siyaseti bir tarafa bırakıp insanlığa indiğiniz zaman her türlü ilişki doğabilir” dedi.
Çekimler nerede?
Çekimlerin büyük bir kısmı New York’ta yapılacak. Ama biz Filistin ve İsrail’e gidip senaryodaki bazı bölümleri gerçek mekanlarında çekmek istiyoruz. Bir takım siyasi sorunlar yaşıyoruz.
Gösterim ne zaman?
Ekim ortasında filmi bitirip Tribeca sinemalarında test gösterimi yapacağız. Filmi normal yollardan vizyona sokmak yerine başka yollardan da izletebiliriz. Mesela üniversitelerde gösterebiliriz. Amerika’da 30.000’den fazla üniversite var. 100 üniversitede gösterildiği zaman filmin bütün yatırımı geri dönmüş oluyor.
Hedefiniz nedir?
Ben Türkiye’de doğru insanları, doğru projelerde bir araya getiren bir yapımcı olmak istiyorum. Amerika’da yaşasam da benim hikayelerim buradan Ankara’dan çıkacak. Türkiye’de sinema sektöründe çalışanlar çok kalifiye.
egitimyurtdisi.org
Alıntıdır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Düşüncelerinizi bizimle paylaşın