16 Kasım 2011 Çarşamba

Görkem Yeltan ile röportaj


Kitaplarımın film olmasını çok isterim!
Dokuzuncu kitabı 'Haliç'ten Bulutlar Geçerken'i çıkaran Görkem Yeltan "Çocukların dünyasını seviyorum, onlardan çok şey öğreniyorum. Bu yüzden çocuk kitapları yazıyorum" dedi ve ekledi: Kitaplarımın film olmasını da çok isterim
Rol aldığı 'Eylül' filmiyle geçtiğimiz aylarda Altın Koza Film Festivali'nde 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülünü alan Görkem Yeltan; oyunculuğun dışında 2001'den beri çocuk kitapları yazıyor. Dokuzuncu kitabı 'Haliç'ten Bulutlar Geçerken'i geçtiğimiz günlerde piyasaya çıkaran Yeltan'la; yazarlığını ve oyunculuğunu konuştuk.

 Yazmaya nasıl ve ne zaman başladınız?
Ben çok küçükken uydurmaya ve uydurduklarımı da aklımda tutmaya başladım. Çocuklarla yaptığım tüm atölyelerde; yazarlığı, 'uydurukçuluk' olarak tanımladığımızı düşünürsem, epey küçük yaşlarda diyebilirim.
 Neden çocuk kitapları yazıyorsunuz?
Biriktirdiğim çocuk karakterlerim var! Onların söyleyecekleri daha çok şey var! Çocuklardan çok şey öğrendiğim, onlara hayran olduğum için ve o dünyada olmayı sevdiğim için çocuk kitapları yazmayı seviyorum. "Nasıl başladı?" diye sorarsanız; oynadığım çocuk oyunlarının kötülüğü yüzünden...

BİR GÖÇ ÖYKÜSÜ
 Genelde insanlar büyüdükçe masalları unuturlar. Hayal dünyanızı korumayı nasıl başardınız?
İlkokul öğretmenim her zaman hayal dünyamızı beslemekten bahsederdi. Çok doğruymuş! Aç, susuz bırakırsan solup gidiyor.

 Son olarak 'Haliç'ten Bulutlar Geçerken' adlı romanınız çıktı. Öncelikle; neden Haliç?
Bu hikayeyi en doğru biçimde Haliç'te anlatabileceğime karar verdim. Başka bir iş nedeniyle bir dönem orada zaman geçirmiştim. Taşlar üst üste oturdu; sokakları izlemeye, notlar almaya başladım. Göçle ilgili bir yer arıyordum kendime; biraz denk düştü, biraz da şans oldu.

TEDİRGİNLİKLERİM VAR
 Romanın konusundan biraz bahsedebilir misiniz?
Haliç'te yaşayan beş yaşında bir kızın öyküsü... Onu seven bir ailesi var. Bir an önce büyümek istiyor. Bir gün kimsenin göremediği ama sadece kendisinin görebildiği biriyle tanışıyor. Onunla birlikte başka bir dünyaya gidip gelmeye başlıyor. Kitap; Haliç'le bizim bilmediğimiz dünya arasındaki yolculuğu anlattığı gibi, "Rojin, Haliç'te mi kalacak, bilmediğimiz dünyaya mı gidecek?" sorusunun cevabını da yanıtsız bırakmıyor.

 Çocuk kitabı yazmak zor mu?
Çocuk kitabı yazmak için seneler içinde öğrendiğim pek çok şey var, öğrenmeye de devam ediyorum. Benim her kitabımı yazarken başka tedirginliklerim oluyor. "Hikayeyi iyi anlatabildim mi?", "Sahicilikten uzaklaşmadan yazabildim mi?" gibi...

 Kitaplarınızın film olmasını ister miydiniz? Mesela Tim Burton tarafından sinemaya uyarlansa...
Kitaplarımın film olmasını çok isterim. Bırakın benimkileri; bizden hikayeleri uluslararası alanlarda görmek bana büyük bir mutluluk verir. Özellikle bizden bir yönetmenin buna gönül verdiğini bilmek beni gerçekten çok heyecanlandırır.

ALTIN KOZA'DA ÖDÜL ALMAYI HİÇ BEKLEMİYORDUM
 'Eylül' filmindeki performansınızla Altın Koza Film Festivali'nden ödülle döndünüz. Bu ödülü bekliyor muydunuz?
Hayır, hiç beklemiyordum. Altın Koza'da 'Uzak İhtimal' filmi ile 'En İyi Kadın Oyuncu' ödülünü aldığımda da beklemiyordum. Aslında filmler ödül almak amaçlı yapılmıyor elbette ama aldığınızda da tuhaf bir mutluluk veriyor insana...

 Oynayacağınız filmleri seçerken nelere dikkat ediyorsunuz peki?
Öncelikle iyi bir yönetmen tarafından, hikayesini anlatmak isteyen biri tarafından seçildiğime inanmak istiyorum. Yönetmenin söyleminin benden uzak olmaması, dillerimizin tutması da çok önemli.... Daha sonra da ekibi sevmek...

YÖNETMEN OLABİLİRİM
 Hiç yönetmen olmak gibi bir düşünceniz oldu mu?
Bir gün olabilir ama o zamanın henüz gelmediğini biliyorum. Bir gün gelirse, ki hiç gelmeyebilir de, ben onun gelişini fark eder ve ona göre yol alırım herhalde.

DUYGU TEKİN
Sabah Günaydın
                                                                                                                                               Alıntıdır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi bizimle paylaşın