4 Kasım 2011 Cuma

Film Müziği


FİLM MÜZİĞİ

Ya bu konu çok sakat. Çünkü bunun taktiği yok. müzik olayı hepimizin çok içinde olduğu bir olay. Tamam film konusunda amatörüz pek bir bilgisiz ama sanırım müzik konusunda herkesin söyleyecek birşeyleri vardır. Kimi müziği statü icabı dinler kimi keyif icabı. Kimi damardan sever kimi sanatsal takılır. kimi hepsini dinler kimi sadece bir türünü. Kimi yaşamını onun üstüne kurar felsefe edinir kimisi arabadaki radyodan dinler sadece..

Ama müzik konusu çok sakat. ben burada ne desem biri karşı çıkacak biri yanlış bulacak.

O yüzden ben film müziği yaparken bu doğrudur şu doğrudur demiycem. ben sadece kendi film müziklerimi nasıl yaptım onu anlatacağım. Ve bu denemelerim sırasında başımdan geçen olayları anlatacağım. Buyurun okuyun..

BOO THE MOVIE MÜZİĞİ

O film ilk göz ağrım. Hayatımda yapmadığım şeyleri denetti bana.. Buna bir oturuşta tam 60 dakikalık müzik çalmak da dahil..

BOO-THE-MOVIE filminin müziklerini ROLAND e-600 marka bir org ile yaptım. Uzun sesler ve piyano seslerinin versiyonlarını kullandım.

Müziği yaparken ilk başta montajı bitirdim. Montaj full bitene kadar müziğe başlamadım. Etraftan gördüğüm de buydu zaten. Bu büyük filmlerin kamera arkalarını izlerken hep öyle duydum. “Montaj bitmeden müziğe başlamadık.. Müziği 210 kişilik bir orkestra ile ucan balona binip çaldık” (bütçe bol ne de olsa). Bu duyduklarımdan yola çıkarak ben de filmi bitirdikten sonra müziğe başladım.

filmi televizyona bağladım. Sonra başlattım. Bir yandan orgumu bilgisayara bağladım. Televizyonda izlerken bir yandan da o anki görüntü ile interaktif akorlar, notalar çaldım. Bu herhalde yapılabilecek en amatör yöntem. Ama film zaten bir gerilim korku filmi idi o yüzden bu ise yaradı. Korku filmlerinde öyle düzenli güzel melodilere zaten ihtiyaç olmuyor. böyle yamuk yumuk çalsan da o gerilimi veriyor. Tabi filmi kalpten bilmek diyalogların giriş çıkısını olayların ne zaman gerilip sakinleştiğini bilmek çok önemli. Kimi zaman filmde görünürde bir atmosfer değişimi olmasa da yönetmen olarak sen izleyicide bir değişiklik istiyorsan bunu müzikle da yapabilirsin.

O yüzden film müziğini kim yapacaksa filmi iyi bilen biri olmalı bu kesin. Ya müzisyenin yanında oturacaksın ona öyle olsun böyle olsun diyeceksin ya da oturup kendin çalacaksın.. Ya da müzisyene filmi öyle bir anlatacaksın ki filmi o da senin kadar bilecek ve müziği full o yapacak. Orasını sen bilirsin. Ama dediğim gibi filmi iyi bilmeden anlamadan müziği yapmak yanlış olur.

Tamam.. Ben çaldım da çaldım. Film bitti.. Bilgisayarda da hayvan gibi büyük bir ses dosyası oluştu. Sonra bu dosyayı montaj sırasında filmle senkronize bir şekilde yerleştirdim. Film müziğim artık hazırdı. Org kullandım ve başka bir enstrümana gerek kalmadı.

Org (ya da klavye de deniyor daha COBOL oluyor) genelde 100lerce enstrüman sesini taklit edebildiği için bir çok enstrümana birden ulaşma sansın oluyor. genelde Türkiye’de gençlik gitar çalıyor. Gitaristiz milletçe.. Film müziği yaparken genelde gitara pek rastlanmaz ama özgür ve farklı bir film müziği pesindeysen kendini klavye bulucam diye kasmanın alemi yok. İmkanın neyse onunla takıl. Belki gerçekten farklı birşeyler çıkarırsın!

Film müziği konusunda kesin doğrular ve kalıplar yok. Varsa bile benim haberim yok

5-1 MUZIGI

Bu ikinci uzun metrajım.. Ayrıyetten ilk filmi çekerken yaşadığım teknik imkansızlıklar da yok artık. görüntü kalitesi daha iyi bilgisayarım daha iyi. böyle olunca müzik de daha iyi olsun istedim. Yani bu sefer film müziğini kesinlikle kendim yapmak istemedim. Çevremde acayip yetenekler var. Mesela Bora Ayracman zaten Boo-the-movie için bir beste yapmıştı (lakin filme koyma fırsatım olmamıştı çünkü bana çok geç ulaşmıştı) şimdi o hatayı yapmak istemedim. Bu sefer film bittikten sonra montaj da bitince filmi yazın sağlam birine oturup film müziği yapmasını isteyecektim ama yine olmadı. SABREDEMEDIM!!! Film çekimleri bittikten 1 hafta sonra montaj bitmişti!!! ve ben müzik için Türkiye’ye dönmeyi beklemektense direk Internet denen medeniyeti kullanarak film müziğimi hazır parçalardan yapmaya karar verdim.

BE5 EKSI B1R bütünü ile daha önce farklı yerlerde başka amaçlarla ya da başka filmler için kaydedilmiş müzikleri kullanarak oluşturuldu. Kazca paylaşım platformundan “movie” ” theme” “soundtrack” gibi anahtar kelimelerle aramalar yapıp bir çok müzik indirdim. çok alakasız parçalar da indiği oldu. Ama filme uyan bir iki parça bulmayı başardım.

Fakat müzik filmle interaktif olmalı.. Yani o anda filmde olan bitenleri yansıtmalı. Filmde bir trajedi durumu varsa oraya ritimli böyle lay lay lom bişey koyamazsın. Ya da biri bir anda silah çekiyorsa o anda müzikte defni bir ton değişimi ya da bir davul sesi ne bileyim bir sürü değişim olmalı. Parçalar çoktan kaydedilmiş.. Bu interaktifliği nasıl sağlayacağım?

Kesip biçerek tabi.. Kese biçe parçaları tanınmaz hale getirip. Filme koymaya karar verdiğim parçaları iyice analiz ettim. Tedirginlik veren kısımları aksiyon ve heyecan veren kısımları, ne bileyim rahatlatan kısımları falan iyice analiz edip öğrendim. Kafamda bir ses bankası oluşturdum (yok yani Süpermen muhabbeti yapıyorum yemeyin yalanlarımı) ve filmde o anki aksiyona göre parçaları yerleştirdim.

“Abi iyi güzel de sen onları koyunca filmde müzikte atlamalar olmadı mi?”

Olmaz olur mu. Deli gibi her geç bir atlama oldu. Ama adobe premiere programı müzikte büyük kontrol sağlıyor. fade tarzı geçişler kullanarak birinin sesini kısıp diğerinin sesini açarak geçiş hissini azalttım. Bu taktiği diyalog montajı esnasında da kullanmıştım.

Sonunda oldu da bitti maşallah. Film müziği başka filmlerin müziklerinden olmasına rağmen bu filmle interaktif olmayı başardı. Filmi izleyenler varsa müzik konusunda yine de bir takım atlamalar olduğunu görecekler. Ya da tam interaktif olmayan anlar yakalayabilecekler ama elbette başka bir filmin müziğini alıp bu filme uyarlamak zaten fazlası ile kasan bir süreç oldu benim için

BİR TAKIM NOKTALAR

Film müziği yaparken dikkat etmek gereken noktaları yazayım. Yani bunlar asla kesin ve kati kurallar değil. Her turlu esnetilip kırılabilir. Ama ben kendi projelerimde dikkat etmeye çalışıyorum bu kurallara. hiç biyerde yazıyor mu bilmiyorum ama iç güdüsel olarak zaten hepsi düz mantıktan ortaya çıkan şeyler.

-Filmlerinizde fon müziği olarak sözlü müzikten çok enstrümantal müzikler seçmeye gayret gösterin bunun sebebi diyalogların karışması..

Yani adamlar konuşuyor.. Bir mevzu var ortada pat diye sen fon müziği koyuyorsun. Hem de aynı dilde. İzleyici mahvolur. Parçadaki sözler aklini karıştırır. Aynı anda iki kişinin konuşmasından farkı kalmaz olayın. eğer söz varsa parçanda o sırada filmde oyuncular konuşuyor olmamalı! “Ha o zaman biri konuşmadığı sürece sözlü müzik koyabilirim.. ” Hayır hala büyük bir hata yapabilirsin! “Neymiş o?” İzleyici için filmi mahvedebilirsin! Filmde o anda bir diyalog geçmiyorsa bir takım duygusal muhabbetler geçiyor olabilir.. Yani ya romantik bir an geçiyordur, ya aksiyon bir kovalamaca ne bileyim trajedik bir anda olabilir ya da son derece derin filozofik düşüncelerin geçtiği bir sahne.. Şarki sözü ne kadar uyumlu olursa olsun. Mesela şarki sözü “amaan arkadaşımı vurduuuuum. Ben ne yaptıım. çok kötü hissediyoruuum. vah vaaaahh!!! Kesin hapseee gideriiimmm.. Amanııııın” bile dese yani bütünü ile filmi bile anlatsa izleyicinin o andaki duygularını hapis alır. Yani o duyguların yoğunlaştığı anda dahi sen izleyiciyi notaların ve tonların gücüne değil hala sanki izleyici salakmış gibi sözlerle yönlendirmeye çalışırsan, yosun gibi olur. Yani film basitleşir.. Ama dediğim gibi bu kuralı çok akıllıca kırıp hala çok iyi olmuş filmler vardır. Bu içgüdüsel bir olay.. Deneyip kendin görmelisin.

-Müziğin şiddetinin diyalogları bastırmasını engelleyin. çok kısık olmasını da engelleyin!

-Ortam müziği ve fon müziği arasıdaki farkı iyi bilin. Ortam müziği oyuncunun duyabildiği müzik. fon müziği ise izleyici için sonradan filme eklenen müzik. İkisinin üst üste gelmemesine çalışın. Fakat ustaysanız özellikle kontrast içeren müzikleri üst üste koyarak inanılmaz psikolojik hisler verebilirsiniz izleyiciye. Mesela bir diskoda bir sahne. Dıp tıs dıp tıs çalıyor müzik herkes dansediyor. kız da dansediyor ama birden ilerde erkek arkadaşının bir başka kızı öptüğünü görüyor. O anda dıp tıs müzik devam ederken fon müziği olarak kontram içeren bir müzik koyarsanız ve ikisini birden verirseniz izleyici oradaki berbat hissi alacaktır. Dıp tıs müziğin fondaki müzikle karışması izleyiciye kızın yaşadığı boktan hissi çok iyi cağrıştıracaktır.. neyse yine de çok karıştırmayın

-Hazır müzik kullanıyorsan parça sahibinin seni yakalayamayacağından emin ol   Dünyada sadece birkaç kişinin izleyeceği bir amatör film için copyriht muhabbetine çok da takılmaya gerek yok bence. Sonuçta parça sahibi eminim fonda ona ait bir beste kullandın diye senden para istemeyecektir. Neticede ilk etapta para kazanmak için değil kendimizi geliştirmek için bu isi yapıyoruz. Yani şimdi ÖZDEMIR ERDOGAN neden çıkıp “Benim yorumladığım parçayı kullanmışsın! Ver paramı!! Ver!! Paramı ver!! Para paraaaa!!” desin ki? Kendisi zaten amatörleri destekleyen bir sanatçı. Sen de sanatçını dikkatli seç. ya da arkadaşının bestesini kullan ki iyice için rahat olsun..

-Film müziğini oyunculuğun yetersiz kaldığı yerde kullana da bilirsin. oyuncular amatör. Herkes amatör. Sen de öylesin. Filmin bitti ve sen o sahneden memnun değilsin. Yeterince duygu yok diyorsun. O halde normalde koyacağından daha duygulu bir fon müziği koy.. Duygu açığını öylece kapatmaya çalış.. İşe yarayıp yaramayacağını bilmiyorum. Çünkü benim oyuncularımda öyle bir sorunum olmadı

                                                                                                                               Alıntıdır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi bizimle paylaşın