5 Kasım 2011 Cumartesi

Türk Sinemasında İdeoloji




Mesut Uçakan’ın ilk kitabı olan “Türk Sinemasında İdeoloji”, 1977’de yayınlandı. Uçakan, önsözünde bu kitabın iki amaçla yazıldığını belirtiyor: “Bir, şimdiye dek hiç kimsenin dokunamadığı bu gerekliliği ortadan silmek; iki, başıboş sinemacılarımıza toplumsal sorumluluklarını az da olsa farkettirebilmek için...” Genç bir sinema yazarı için oldukça iddialı bir hedef ortaya koyan Uçakan’ı, kitabın ilk olması konusunda yönetmen Halit Refiğ de doğruluyor. 1979’da Uçakan’ın “Lanet” isimli filmi üzerine yazdığı ve bu kitapta da yer alan yazısında “Lanet”i eleştirirken, “Türk Sinemasında İdeoloji”nin alanında tek eser olduğunu belirterek filmi kitapla kıyaslıyor ve kitabın filme nazaran daha derli toplu olduğunu söylüyor.

Uçakan, kitabın girişinde ülkenin siyasi ve toplumsal yapısının ve bunun sinemaya yansımasının genel bir çerçevesini çiziyor. Ardından, “Toplumsal Gerçekçilik”, “Ulusal Sinema”, “Devrimci Sinema” ve bağımsız yönetmenler üzerine değerlendirmeler yapıyor ve fikrî yapıları hakkında eleştiriler getiriyor. Nihayet, kitabın son bölümünde “Milli Sinema” bahsini açıyor. Bu bölümde de, önce İslam'ın ahlakî ve toplumsal çerçevesini belirliyor, bu prensiplerin sinemada ya da sinema yaparken neye, nasıl tekabül ettiği ya da etmesi gerektiği konusuna giriyor. Sinemanın, diğer sanatlara göre daha katmanlı ve dolayısıyla bazı İslamî prensipler noktasında handikaplar içermesi sebebiyle sinema enstürümanlarının ya da sinemayı oluşturan unsurların kullanılış biçimi gibi dışsal ve yapısal sorunlar yanında bizzat sinema sanatının bu dünya görüşü çerçevesinde nasıl bir misyon üslenmesi gerektiği, bu sanatın amacının ne olması gerektiği gibi, estetik ve felsefi konular işleniyor.

Mesut Uçakan’ın sinema anlayışını ve hatta ( kitabın ek bölümünde de yer alan Akın Grup Bildirisi’nde Uçakan’ın da imzası olduğunu kabul edersek ) manifestosunu ortaya koyan bu son bölüm, Yeşilçam ve Türk sinemasındaki diğer fraksiyon ve akımların değerlendirmelerini ve eleştirilerini içeren diğer bölümlerin ardından, ortaya koyduğu iddiası ve üslübü itibariyle yeni bir sinema dilini, yeni bir soluk getirme ve çığır açma azmini sergiliyor.

                                                                                                                                     Alıntıdır....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi bizimle paylaşın