29 Mart 2014 Cumartesi

İzlediğiniz film seçtiğiniz hayatı gösterir

İstanbul Film Festivali, yine sinefilleri bilet kuyruklarında biraraya getirdi. 5-20 Nisan arasında baharın müjdecisi olan festivalde, filmler de yan etkinlikler de dikkat çekici

İçinde sinema olan her şeyde hayatın kendisi var. Yani aşk, hayal kırıklıkları, savaş, gözyaşı, delicesine mutluluk, kahkahalar, doğumlar, ölümler, pişmanlıklar ve sürprizler... İşte o yüzden bu sene de İstanbul  Film Festivali boyunca her girdiğimiz filmden kendi hikâyemize bir hayat daha eklemiş olarak  çıkacağız. Ama burada filmden fazlası da var: Paneller, partiler, söyleşiler, dersler...

Kimi filmlerde çok eğlenebilir, kimisinde gözyaşlarına boğulabilirsiniz. Seçim sizin. Hangi filmleri izleyeceksiniz? Hayatın size neler öğretmesine izin vereceksiniz? 10. kez Akbank desteğiyle gerçekleşen  3. İstanbul Film Festivali’nin “ekstra güzellikleri” karşınızda...

SİNEMA DERSLERİ

1-Asghar Farhadi (Uluslararası Altın Lale Jüri Başkanı) Ayrılık filmiyle önce Berlin’de Altın Ayı, ardından En İyi Yabancı Film Oscar’ını kazanan ve bir sonraki filmi Geçmiş’le Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarışan İranlı yönetmen Asghar Farhadi, festival kapsamında bir söyleşi gerçekleştirecek. 14 Nisan Pazartesi saat 16.30’da Boğaziçi Üniversitesi Mithat Alam Film Merkezi’nde. Rezervasyonu unutmayın!

2-Marin Karmitz: Sinemayla 40 Yıl Sinema işletmeciliği kavramını değiştiren Marin Karmitz, kariyerinin  40. yılını kutlarken yapımcılıkta başlangıçtan günümüze nelerin değiştiğini, yeni ufukları ve mesleğin inceliklerini paylaşacak.

Ayrıca festival kapsamında MK2 40. YIL isimli özel bölümde 8 filmlik bir toplu gösteri yapılacak. 17 Nisan Perşembe, saat 14.00, Fransız Kültür Merkezi.

FESTİVAL SÖYLEŞİLERİ

1- Türkiye’de sinema 100 yaşında!

Türkiye’de sinemanın 100. yaşını “Bu İkiliye Dikkat” adlı bölümle kutlayan İstanbul Film Festivali’nde  bir dizi ikili sohbet de düzenleniyor. Söyleşiler, Türkiye’den sinema yazarları, akademisyenler ve yönetmenlerin katılımıyla İstanbul Modern’de...

2- Savaş Zamanı Belgesel Yapmak

Suriyeli yönetmen Talal Derki’nin Sundance’te Jüri Büyük Ödülü’nü kazanan ilk uzun metrajlı belgeseli “Humus’a Dönüş” festival kapsamında seyirciyle buluşacak. Film, biri kameraman iki arkadaşın Suriye’deki direniş hareketine katılmalarını anlatıyor. 8 Nisan Salı, saat 14.00’te, Salon İKSV’de. Rezervasyonsuz giderseniz kapıda kalma riskiniz var!

3- Sinema yoluyla bir millet yaratmak

Birinci Dünya Savaşı’nın 100. yıldönümü için hazırlanan özel bölüm kapsamında, sinema yazarı  Rüdiger Suchsland’ın yönettiği belgesel, “Caligari, Korku Sinemaya Geldiğinde” ve Alman sinemasının başyapıtlarından “Bir Pazar Günü” beraber gösterilecek. Ayrıca Suchsland’ın konuşmacı olarak yer alacağı bir de panel düzenlenecek. 15 Nisan Salı, İstanbul Modern, saat 16.00.

4- Yok bir sitemim, hayatta her şey kısmet

Kıbrıslı Rum yönetmen ve gazeteci Nina Maria Paschalidou’nun ikinci filmi olan Kısmet, Türkiye’de çekilen pembe dizilerin Balkanlar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki kadınlar üzerinde etkilerini inceliyor.  Festival programında gösterilen bu belgeselin ardından film yönetmeninin yanı sıra Türkiye’den senaryo yazarı, oyuncu, televizyon eleştirmeni ve akademisyenlerin katılımıyla bu fenomen mercek  altına alınacak. 16 Nisan Çarşamba, saat 15.00, Akbank Sanat.

5- Manaki kardeşlerin kültür mirası

Türkiye’de sinemanın miladı olarak kabul edilen, 14 Kasım 1914’te çekilen Ayastefanos’taki Rus  Abidesinin Yıkılışı filminden önce, 1905’te film çekmeye başlayan Balkanların ilk sinemacıları  (Osmanlı vatandaşı) Yanaki ve Milton Manaki kardeşlerin restore edilen filmlerinin tamamı, Türk  sinemasının 100. yılı vesilesiyle festivalde gösteriliyor. Gösteriminin ardından Makedonya Sinematek  Film Arşivi Direktörü Igor Stardelov ve yazar Sula Boziş, Manaki kardeşlerin kültür mirası üzerine  konuşacaklar. Manaki kardeşlerin filmlerinin gösterimi 6 Nisan Pazar, 21.30 ve 13 Nisan Pazar  16.00’da Atlas 3’te.

FESTİVAL'E GEZİ

33. İstanbul Film Festivali’nde Köprüde Buluşmalar kapsamında bir “Direniş Forumu” var. “Gezi” ve “direniş” kavramları ele alınıyor. Futbol taraftarlarını konu alan “Istanbul United” belgeseli, Beşiktaş,  Galatasaray ve Fenerbahçe taraftarının Gezi Parkı olayları sürecinde kenetlenme öykülerini anlatıyor  ve Gezi’yi masaya yatırıyor.

Filmin yönetmenleri Olli Waldhauer ve Farid Eslam ile yapımcısı Jan  Krüger parkta ve sokaklarda eylemler sürerken bu kenetlenmeyi takip sürecini anlatacak. Panelde  konuşmacı olarak ünlü “Everyday Rebellion” filminin yönetmenlerinden Arash T. Riahi ve “Yeryüzü  Aşkın Yüzü Oluncaya Dek” adlı belgeselin yönetmeni Reyan Tuvi de bulunacak. 13 Nisan Pazar, 16.00 – 18.00, Akbank Sanat.

BİRAZ DA EĞLENCE

Kaçırılmaz! Festival kapsamında, Kuzuların Sessizliği ve Rachel Evleniyor filmleriyle tanınan yönetmen Jonathan Demme’in belgeseli Neil Young’ın Bavulundan Şarkılar gösterildikten sonra yönetmen sizi Hard Rock Cafe İstanbul’da unutulmayacak bir geceye davet ediyor.

Neil Young ve onunla etkileşimli  müzikleri dinleyebileceğimiz gecenin konuk DJ’leri arasında Yekta Kopan, Aylin Aslım ve Görgün Taner de yer alacak. Neil Young & Crazy Horse’un 15 Temmuz’da İstanbul’da Vodafone Freezone ponsorluğunda vereceği ilk konser öncesindeki bu buluşmada, sanatçının en ilginç hitleri kadar  Buffalo Springfield’den Thom Yorke’a, Pearl Jam’den Chromatics’e “Yolu Neil Young’dan geçmiş”  birçok müzisyen ve grubun şarkıları dinlenecek.

Neil Young’ın Bavulundan Şarkılar gösterimi 9 Nisan  Çarşamba, saat 19.00’da Atlas Salon 2’de. Neil Young İstanbul’da partisi 22.00’de Hard Rock Cafe’de.

Festivalin en çarpıcı filmleri

1- En popüler: Çok uzun zamandır merakla beklenen, fanatikleri (yani bizler) tarafından hakkında her bilgi yenilip yutulan son Wes Anderson filmi: The Grand Budapest Hotel / Büyük Budapeşte Oteli.

2- En çok konuşulan:

Nymphomaniac/Nemfomanyak. Malum sansür sebebiyle ülkemizdeki sinemalarda sadece festival  kapsamında izleyeceğimiz film erotizmden nasibini almamış, söylendiği gibi pornovari değil; aksine oldukça matematiksel bir film. Festivalde bu uzun filmi 2 bölüm olarak izleyeceğiz.

3- En şiddetli: Tarantino’nun önerdiği Big Bad Wolves. Gerekirse gözümüzü kapatıp izleyeceğiz  Tarantino önermişse.

4- En merak edilen: Kabul. Bu tamamen şahsi merakım. Başka kimsenin listesinde bu filmi  göremedim. Ama İzlanda sinemasını severseniz, müzik de severseniz bu film tam sizlik ve benlik  olur. Bahsettiğim film, Metalhead. Tekrarlıyorum, anahtar kelimeler; İzlanda sineması ve müzik.

5- En güçlü kadın: “Şarkı Söyleyen Kadınlar” Türk sineması klasikleri arasına girecek kadar başarılı  film.

6- Dikkat çekenler: “Bu ikiliye dikkat” bölümü filmlerinin hepsi.

7- Dayanılması en zor: 13 yaşındaki bir kız çocuğunun intiharının peşinden gelen adli süreci anlatan  “Miss Violence”. Yutkunarak izleyeceğiz.

8- En komik: Biraz kara mizah sayılabilir ama hem kendini hem anne rolünü oynayıp ayrıca yönetmen olan Guillaume Gallienne’in cinsel kimliğini arayış hikâyesini anlatan Les Garçons et  Guillaume à Table.

9- En Fransız: “Kürklü Venüs”. İzleyin, ne demek istediğimi anlayacaksınız.

10- En umut verici: “Muhteşem Kedi Balığı”. Bu Meksika filmi insanı küçük bir mutluluk balığı  yapmaya yeter, en zor koşullarda dahi.

BONUS: En bizden: “İtirazım Var”. Bizim de var. Bu filmde Onur Ünlü imzası var ve festivalden hemen  sonra sinemalarda da gösterime girecek.

Akbank 10. Kısa Film Festivali’nde ödüllü filmler

Türkiye’de kısa film alanında etkin bir platform olan Akbank Kısa Film Festivali, bu yıl onuncu kez düzenleniyor. Yeni fikirleri desteklemeyi ve kısa film kültürüne katkı sağlamayı amaçlayan Akbank  10. Kısa Film Festivali’nde ödül alan filmler, Kurmaca, Belgesel ve Canlandırma kategorilerinde  seçildi. Bu yıl, festivalin ilk yılından itibaren Kurmaca ve Belgesel kategorisinde En İyi Film Ödülü alan  filmlerden bir seçki yer alıyor. 12 Nisan Cumartesi, 13.00 ve 16.00’da Akbank Sanat’ta.

HT CUMARTESİ / Heja BOZYEL
kaynak: haberturk.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi bizimle paylaşın