21 Ocak 2012 Cumartesi

Kısa Film Nasıl Çekilir?


Ahmet Ercan çizerliğinin yanı sıra sinema ile de ilgileniyor. Ahmet Ercan ile "kısa film" üzerine konuştuk.

Ustura ve Cafcaf  gibi dergilerdeki harika çizgileriyle yakından tanıdığımız Ahmet Ercan son yıllarda Kısa film üzerine kafa yoruyor. Kendisiyle Kısa Film teorisi ve pratiği üzerine konuştuk…

Kısa filme niyetlenen birinin ilk yapması gereken nedir? 
Film izlemektir herhalde. Bol bol film izlemek ve yorumlamak. Filmleri yorumlamak (filmi okumak) zamanla olacak bir şey. Yorumlama yeteneğimizi geliştirmek için "iyi" filmler izlemeli, filmlerle ilgili yorumları okumalı, film tekniklerini öğrenmeliyiz. Bu konuda en büyük kaynak yine internet. İnternette bir çok kısa film videoları ve sinema teknikleri hakkında eğitim metaryalleri bulabilirler. En önemli şeylerden biri de kafa dengi filmden anlayan bir arkadaş grubu bulmak. Onlarla takılmak, film geyikleri yapmak iyi olur. Böylece bir çok şey daha hızlı gelişir. Hatta bu grupla ilk filmini bile çekebilir.Tabii iş sadece film izlemek ile ilgili değil. Film izlemediğimiz zamanlarda insanları izlemeliyiz. Çünkü filmler ile biz bu insanların öykülerini anlatacağız. Çok iyi gözlemci olmalıyız. Psikoloji bilmeliyiz. Yani bir insanın davranışını görmek yetmez; onun altında yatan duyguyu da fark etmeliyiz. Tüm iyi filmler aslında bir insani duyguyu anlatmaktadır. Bir de sinema kitapları kadar edebiyat kitapları da okumak gerekir. Çünkü insanı, duyguları en iyi anlatan yine edebiyatçılar ve şairlerdir.

Tecrübe kazanma adına neler yapılabilir? 
Video çekim denemeleri yapabilir. Bugün cep telefonlarının, fotoğraf makinelerinin video çekme özellikleri var. Ya da çok uygun bir fiyata işimizi görecek bir el kamerası alabiliriz. Sinemaya meraklı herkesin dünyaya bir de kameranın vizöründen bakmasını tavsiye ederim. Sinema bir büyü. Eğer vizörden baktığında o büyülü dünyayı görebiliyorsa bu işe devam etsin. Yoksa sadece bir film izleyicisi olarak kalsın. Senaryo yazma denemeleri yapabilir. Tabii senaryodan önce aklındaki hikaye fikrini, olay akışını kağıda dökmeli. Sonra ekibini kurup ilk kısa filmini çekmeye başlayabilir. Eğer buna imkanı yoksa hazır çekilen bir projeye dahil olabilir. İnternette kısa film grupları ile tanışıp çekilen projeleri takip edebilir.

Sizin kısa film merakınız nasıl başladı? 
Benim esas dikaktimi çeken hikaye anlatımıdır. Küçüklüğümden beri hayalimden hikayeler uydurup anlatırdım. Sonra bunları yazmaya, çizmeye başladım. Küçüklüğümden beri karikatür ve çizgi romanla ilgileniyorum. Sonra hareketli resimlerin hayat bulduğu sinema dikkatimi çekti. Sinema bu hikayelerin hayat bulacağı en iyi mecraydı. Zaten yazdıklarım da hep görsel, sinematik şeylerdi. Lisedeyken yatılı okulda bir film denememiz oldu. Sonra üniversite yıllarında Ali Murat Güven ve İhsan Kabil abilerimize birlikte olduk. Onlarla bol bol sinema konuştuk. O konuşmalarla sinema iyice dünyama girdi. Bir kısa film ile biz de sinema dünyasına girdik. Sonra arkası geldi.

Kısa filmleri yayınlama noktasında neler yapılabilir? 
Bugün bir çok video paylaşım sitesi var. Çektikleri her türlü filmi bence internete atsınlar. Tüm dünya ile paylaşsınlar. Gelen olumlu olumsuz eleştirileri okusunlar. Özel televizyon kanalları bazen kısa filmler ile ilgili programlar yapıyor. Onları takip etsinler. En önemlisi kısa film yarışma ve festivallerine film göndersinler. Bir de ben kendi filmlerimde mutlaka afiş ve DVD kutu tasarımlarını yapıyorum. Bu işe ayrı bir ciddiyet ve profesyonellik veriyor.

Başarılı bulduğunuz kısa filmler hangileri? 
Yani burada tek tek adını  sayamayacağım.
Ama eli ağzı düzgün, derdini anlatan her kısa filmi severim.

Kısa film çekmek isteyenlere neler tavsiye dersiniz 
Kendimi kısa film uzmanı saymam. Bu işe gönül veren bir amatörüm. Kısa film kursu veriyorum, ama adına hiçbir zaman kurs demedim. Atölye çalışması dedim. çünkü her çekilen film ile ekip ile birlikte ben de yeni bir şeyler öğreniyorum. Kısa film mantığını kavramak lazım. Kısa film, fanzin dergi gibi bir şey. Yani matbu değil, hiç kimseye bağlı değil. Her an her yerde yapılabilir. Kısa filme "ev yapımı sinema" da deniyor. Yani tek başına bir evde bir filmi çekebilir, bilgisayarda montajlar, internet ile tüm dünyaya servis yapabilirsiniz. Tek sınır hayal gücünüzün sınırı! Ya da 3-5 kafa arkadaş bir araya gelip biri senaryoyu yazacak, biri çekecek, biri oynayacak, biri post produksiyonu halledecek. Kaldı ki senorya yazmak şart bile değil. Usta bir öykücümüzün bir öyküsünü de senaryolaştırıp çekmek mümkün.

Son olarak söylemek istediklerinizi alalım ve hemen gidip bir kısa film çekelim… 
Son olarak büyüklerimize bir şeyler söylemek isterim. Eğer bizim dünyaya bir mesajımız var ise bunun en etkili ve en yaygın olarak iletilebileceği alan sinemadır. Sinemanın gücünü kullanın. Hem maddi hem manevi olarak 1 koyup 100 alınacak bir sektördür sinema. Tabii yetişmiş elemanın var ise. Onun için ilgisi yeteneği olan gençlerimize destek olalım. Ne mi yapabiliriz? Örneğin 10 kişiden oluşan 10 tane Kısa film grubu kurulur. Bu gençlere sinema eğitimi verilir. sonra 5000 liralık bir teknik malzeme alınır. Sebil usulü senenin belli haftalarında bu gruplara bu teknik imkanlar verilir. Sonra hepsinden yılda ayrı ayrı en az 2-3 kısa film yapmaları istenir. Yılsonunda en az 25 kaliteli kısa filmimiz olur. Her yıl kalite artar. Dernekler, vakıflar, özel okullar, dergiler kısa film yarışmaları organize edebilir.

Mahmut Bıyıklı konuşturdu.
dunyabizim.com
                                                                                                                                              Alıntıdır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi bizimle paylaşın