Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin tarihe ışık tutacak 2 bin 288 "belge film", onarılıyor, restore ediliyor.
Osmanlı ve Cumhuriyet döneminin tarihe ışık tutacak 2 bin 288 "belge film", onarılıyor, restore ediliyor. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'e ait görüntülerin de yer aldığı filmler 1 yıl sonra tamamen dijital ortama geçmiş olacak.
PARASI ÖDENMİŞTİ
Onarımların Cihad Baban'ın Kültür Bakanlığı döneminde başlatıldığını anlatan ve onarımlar için 1981'de kurulan komisyona TRT Temsilcisi olarak katılan Ziya Uçkan, aradan geçen 30 yıla rağmen çalışmaların tamamlanamamasını anlamakta güçlük çektiğini söyledi. Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'a mektup yazan Ziya Uçkan, "Bu çalışmaların tamamlanması için 1982'de gerekli para ödenmişti. Bunun için yeniden bütçe talebinde bulunulduğunu, duydum. Aradan 30 yıl geçti. Bu süreç, muhtemelen filmler üzerinde tahribat yaratmıştır" dedi.
Bakanlıktan kendisine gelen yanıtta, bakanlığın üniversiteye bu konuyla ilgili dava açtığını, davayı kazandığı, destek sözleşmesiyle onarımın devam ettiğinin belirtildiğini açıklayan televziyon program ve yayın uzmanı Ziya Uçkan, "30 yıl niçin beklenmiş? Maalesef bu geçen süre, birçok filmi şu anda onarılamaz hale getirmiştir. Onarılamaz hale gelen filmler var mıdır? Gecikmenin nedeni, sorumluları kimlerdir?" dedi.
Halen ABT Ajans'ın Genel Müdürlüğü'nü yapan Ziya Uçkan, belge filmlerin, İstanbul'a getirilme sürecini de şöyle anlattı:
"Kenan Evren, köşkte Atatürk'le ilgili bazı filmleri görmüş. İnkılap Tarıhı Arşivi, Ordu Foto Film Merkezi ve diğer kamu kuruluşlarındaki filmlerin derlenmesini istemiş. Kültür Bakanı Cihad Baban da bu çalışmanın yapılmasını istedi. Merhum Tuğgeneral Bayram Aslan, bakanlığın Sinema Dairesi Başkanı Cihat Çiftçili, KKK Foto Film Merkezi Komutanı Turgay Demirgüç, Mimar Sinan Üniversitesi Sinema Bölümü temsilcisinden 1 kişi ile TRT temsilcisi olarak ben, oluşturulan komisyonda görev aldık. 3000'e yakın film derlendi. Fotoğraf çekimi yasak olduğu için elimde o günlere ait bir resim yok. TBMM salonlarında çalışıyorduk, filmler teneke kutular içindeydi."
SORUMLULAR NEREDE?
1950'li yılllarda filmlerin yanıcı, nitrat tabanlı olduğunu, 1950'lerden sonra yanmayan asetatlı filmlere geçildiğini belirten Ziya Uçkan, şunları söyledi:
"O yıllarda da sadece Mimar Sinan Üniversitesi 35 milimetre filmleri hem kopyalabiliyor hem temizleyebiliyor, yanıcı özellikteki bu filmleri yanmayan filmlere aktarabiliyordu. Filmlerin temizlenip onarılarak yanmaz filmlere kopyalanması için gerekli ödenek, bakanlıkça üniversiteye verildi. Bu para Cumhuriyetin 60. yılı kutlamaları için ayrılan bütçeden Kültür Bakanlığı tahsis edilmişti. Bakanlık da üniversiteye ödedi. Üniversite çalışmaları yaptı ancak tamamlanamadı. Aradan 30 yıl geçti hala onarımı konuşuyoruz. Onarım için alınan malzeme ne oldu? Yıpranmış malzemeler, ihmal yüzünden daha bir yıprandı. Filmler birbirine yapışır, sararır, emisyon dökülmesi olur. 30 yıl neden bu işin üzerinde ciddiyetle durulmadı. Anlamakta güçlük çekiyorum." - İstanbul / Merkez
sondakika.com
Alıntıdır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Düşüncelerinizi bizimle paylaşın