Merhabalaşma faslından sonra, oynadığı her dizide neden saf aşk yaşayanın o olduğunu hemen anladım. Sesinin tınısı o kadar romantik ki futbol konuşurken bile yanınızda şiir okunuyormuş gibi hissediyorsunuz. Uzun zamandır sesi soluğu çıkmayan Polat Bilgin'in ne alemde olduğunu merak ediyorsanız, işte size şiir gibi bir sohbet...
Şanslı bir insan mısınız?
Evet.
Ben aynı fikirde değilim. Hep yarım kalan projelerin başarılı oyuncusu oldunuz...
Maalesef bana gelen senaryolardan seçtiklerim hep yarıda kaldı. Reddettiğim işler 3 sezon sürdü. İş konusunda biraz şanssız olabilirim.
Niye böyle oldu acaba?
İlk başrol oynadığım dizi Affedilmeyen'di. İlk bölümün yayınlandığı esnada canlı yayın odasında yangın çıktı ve yayın 10 dakika dondu. Sonraki 3 hafta yaşanabilecek bütün aksilikleri yaşadık. Sonuç malum, 5'inci bölümde yayından kaldırıldı.
Mahmut ile Meryem filminde Sofu karakterini canlandırdınız. Forum ve sözlüklere baktığımda sizin oyunculuğunuzu öven birçok yorum okudum. Ancak o da beklenen ilgiyi görmedi. Bir yerlerde bir yanlış mı var acaba?
Demek ki bir şeyleri becerememişiz. Bahane üretmek istemiyorum ama roman o kadar detaylıydı ki hepsini bir sinema filmine sığdırmak mümkün olmadı. Birçok yer kesildi, çoğu sahne atıldı. Dolayısıyla bütün olaylar birden arka arkaya verilince seyircinin de kafası karıştı. Yine de utanacağım bir iş olmadı. Herkes çok emek verdi.
Film izleyiciyi memnun etmedi ama Sofu rolü sizi tatmin etti mi?
Sofu Mahmut'un hayat hocasıydı, onu her konuda eğitti. Senaryodaki en gerçek karakterdi. Hayatın zevklerine düşkün ve gerçeği arayan bir adam...
'OYUNCULUĞUN MATEMATİĞİ YOK'
Film dışında neler yapıyorsunuz?
Önümüzdeki hafta Kadıköy'de bir eğitim merkezinde dublaj ve oyunculuk dersleri vermeye başlayacağım.
Oynamak mı yoksa eğitmek mi daha çok keyif veriyor?
Oyunculuktan aldığım hazzı hiçbir şeyden alamam. Ancak eğitim verdiğim insanları sahnede görmek de beni mutlu ediyor.
"Oyuncu eğitimli olmalı" diyenlerden misiniz?
Yakın zamana kadar bu konuda keskin fikirlerim vardı. Ancak tecrübem arttıkça fikirlerim değişti. Oyunculuğun matematiği yok. Eğitimsiz biri çok iyi oynayabilir. Aynı şekilde eğitimli her insana da "İyi oyuncu" diyemeyiz.
Arafta kaldık yani...
Her sene 1000'e yakın konservatuvar mezunu piyasaya giriyor. Ancak ekranda sadece 200 oyuncu görüyoruz. Bunların hepsi de kötü olamaz. Bir kısmının şanssızlığı da piyasa şartları.
Yakışıklılık, güzellik gibi kriterlerden dolayı mı?
Bazı dizilerde yakışıklı olan başrolü kapıyor. Sırf baklava kaslarını, seksi vücudunu göstermek için ekranda oyunculuk yapanlar var. Herkesin her rolü oynayabilmesini bekleyemeyiz. Ancak bir oyuncu da en azından bir iki rolü doğru düzgün oynamalı.
'Maddi kaygılarım vardı'
Belgesel seslendiriyordunuz devam ediyor musunuz?
Birkaç deneme yaptım. Ancak yürümedi.
Neden?
Beni istemediklerini düşünüyorum. Dublaj için ille de sesinizin tonunun güzel olması yetmiyor demek ki.
Sonra bitti mi yani?
Maddi kaygılarım vardı. Reklam seslendirmek istemiştim. Ancak anladım ki dublaj sektörü kapalı bir kutu.
Bu yüzden mi hep aynı insanların sesini duyuyoruz?
Buna "Evet" demek o insanlara haksızlık olur. Çünkü bir Okan Bayülgen gerçeği var. Çok iyi seslendiriyor. Asla yadırgayamayız.
'Bu sene küme düşebiliriz'
Futbolla aranız nasıl?
Çok fanatiğimdir. Ama tahmin edeceğiniz gibi bir şey değil.
Hangi takımı tutuyorsunuz?
Doğduğumdan beri Samsunspor taraftarıyım. Hatta şuan PTT 1. Lig'de 17'nci sırada. Bu sene küme düşebiliriz.
Süper Lig'de desteklediğiniz bir takım yok mu?
Bu soruyla çok karşılaştım. Ama tuttuğum tek takım Samsun. Düşün ki takımın durumu ne kadar kötü ama buna rağmen her maça 20 bin taraftar gidiyor. Samsunlular olarak takımımıza çok bağlıyız.
Aslı ÖZTÜRK / HT PAZAR
aozturk@htgazete.com.tr
kaynak: haberturk.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Düşüncelerinizi bizimle paylaşın