Almanya yıllarca ellerini kollarını sallayarak gezen ve insanları öldüren Neo-Nazi üçlüsüyle çalkalanıyor. Döner cinayetlerinin failleri Uwe Böhnhardt, Uwe Mundlos ve Beate Zschape; yalnızca Almanya’daki aşırı sağ eğilimlerin kıyasıya tartışılmasına yol açmadı. Aynı zamanda yaşadıkları karavandan, Federal Anayasayı Koruma Dairesi tarafında yalnızca gizli servis çalışanlarına verilen pasaportların çıkması üzerine olayın arkasında Alman istihbarat örgütünün olduğu iddialarının göndeme gelmesine de neden oldular. Federal Anayasayı Koruma Dairesi, dün aşırı sağcı katillerle ilişkisi olmadığını açıkladı.
Spiegel dergisi üçlüye geniş bir yer ayırdı ve onları tanıyanlarla konuşarak profillerini çıkardı.
- Böhnhardt, Mundlos ve Zschape; Nasyonalsosyalist Yeraltı (NSU) adında bir terör örgütüne üyeydi. Mottolarını “Sözler yerine eylem” olarak anlatıyorlardı.
- Grubun “entelektüeli” olarak bilinen Uwe Mundlos, bir profesörün oğlu. Tekerlekli sandalyeye mahkûm kardeşini gezdirir; okulda ise hep tek başına dolaşırdı. Bir sınıf arkadaşı “Ondan korkardım” dese de öğretmenine göre “aşırı nazik”ti. Özellikle fen derslerinde iyiydi; alkol ya da hap kullandığı düşünülemezdi bile. İki kez SA üniforması benzeri bir kıyafet giyenadam onu okuldan almaya gelmişti.
- Diğer Uwe, Böhnhardt ise her daim hazır ve nazır bir askerdi. Onu tanıyanlara göre seri cinayetlerde “parmağı tetikte” olan oydu. Kontrolsüz ve acımasızdı.
- Beate Zschape ise anlatılanlarda hep geri planda kalıyor. O iki Uwe’nin takipçisi ve sevgilisiydi. “En fazla arabada beklemiştir” denecek kadar pasifti.
6 kişilik hücreydi
- Gelirlerini 14 banka soyarak sağlayan üçlü, ortadan kaybolmadan önce hep Böhnhardt’ın kırmızı Ford Escort’uyla gezerdi. Arabanın plakası J-AH 41’di. Jena’nın j’si, Adolf Hitler’in AH’si. Adolf Hitler malum; Jena ise Ostthüringen’deki altı kişilik hücrelerinin adıydı. Bu üçlünün dışında Andre Kapke, Ralf Wohlleben ve Holger G’nin oluşturduğu bir “kan kardeşliği” grubuydu bu. Böhnhardt, Mundlos, Zschape üçlüsü 1998’de yeraltına indiğinde onlara grup üyelerinin yardım ettiği düşünülüyor. Gözaltına alınan Holger G., arkadaşlarına pasaport sağlamak ve karavan kiralamakla suçlanıyor.
-
Üçlünün yaşadığı yerden geriye kalan harabede bulunan 15 dakikalık bir filmde iki Uwe; 8 Türk ile bir Yunanlıyı ve 2007’de bir polis memurunu öldürmekle övünüyor. Ayrıca Köln’de Türklerin yaşadığı bir caddeye parça tesirli bomba attıklarını da anlatıyorlar. Film, orijinal bir Pembe Panter çizgi filmi üzerine montajlanmış cinayet haberlerinden oluşuyor. Pembe Panter, cinayetlerin gazete kupürlerini gösteriyor.
- Neo-Nazi üçlünün yıllarca yakalanmaması, aşırı sağcıların kollandığı iddialarını gündeme getirdi. Almanya Müslümanlar Konseyi, “Yirmi yıldır sağ terör korunuyor. Yalnız son bir yıl içinde yirmi cami saldırıya uğradı” açıklamasını yaptı.
Yeşiller eşbaşkanı Cem Özdemir Neo-Naziler’e yumuşak davranıldığını söyledi.
ALMAN HÜKÜMETİ TÜM SORUMLULUĞU ÜSTLENDİ
Dönerci cinayeti” olarak adlandırılan seri cinayetin faillerinin bulunmasının uzun yıllar almasının sorumluluğunu Alman hükümeti üstlendi. Almanya Başbakanı Angela Merkel olayı “Almanya için utanç verici” diye tanımlarken, aşırı sağ ile mücadelede gereken her şeyin yapılmasını istedi. İçişleri Bakanlığı da gözlerinden kaçan başka aşırı sağ örgütlenmeler olup olmadığını araştırdıklarını söyledi. Hıristiyan Sosyal Birlik milletvekili Hans-Peter Friefrich de “Almanya’daki seri cinayetler ile sağcı grubun konuşlandığı Thuringia arasında bir bağlantı kurulamamış olması gerçekten korkunç” derken, katillerin istihbaratla beraber çalıştıklarına dair söylemleri doğrulayacak bir kanıt bulunmadığını belirtti.
ANKARA Milliyet
Alıntıdır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Düşüncelerinizi bizimle paylaşın