16 Ocak 2013 Çarşamba

Karikatür ile sinema arasındaki genç aktör


Genç oyuncu Tekin Aral bu yıl beyazperdeye geçen dört-beş gazeteciden bir tanesidir. Ama, esas mesleği karikatüristliği de aynı hevesle devam ettiriyor...

Soğuk bir rüzgar esiyordu. Beyoğlu'nun ana caddeleri gene de kalabalıktı. Sokaktakiler havanın soğukluğuna rağmen vitrinleri ve sinemaların afişlerini seyrediyordu. İstanbul'un her tarafı aynı soğukluktaydı... Saat dördü biraz geçerken Cağaloğlu'ndaki bir gazetenin merdivenlerini bir genç koşa koşa iniyordu. Cebinde bir bilet vardı. 20-25 dakika sonra sinemada olmalıydı. Alain Delon'un başrolde oynadığı "Kızgın Güneş"i seyredecekti.

Türk sinemasının yeni aktörü Tekin Aral "Kızgın Güneş"teki Alain Delon'u bir türlü unutamıyordu. Onun tipini, onun oyununu çok sevmiş, benimsemişti:

- "Bir sinema dergisinin açtığı yarışmada kazananlar arasındaydım. Ama aradan epeyce bir zaman geçmesine rağmen, her hangi bir filmde oynamamıştım. Bunun üzerine iyice uzaklaştım sinemadan. Sonra bir gün tesadüfen bir arkadaşımın rejisörlüğünü yaptığı filmde oynamaya başladım..."

Tekin Aral çeşitli gazetelere, dergilere karikatür çizmişti. Ağabeyi Oğuz Aral da kendisi gibi karikatüristti. Gene Babıali'den olan Yücel Hekimoğlu "Kanun Der ki" adlı bir filmin rejisörlüğünü yapıyordu. İşte bütün bunlar Tekin Aral'a karikatüristliği yanında ikinci bir meslek daha kazandırdı.

1939 yılında doğan Tekin Aral, 16 yaşında karikatüre başladı. Ondan sonra yıllar birbiri arkasına gelmeye başladı. Artık Tekin Aral'ın hayatında iki sokak vardı: Babıali ve Yeşilçam... Genç aktör sinemayla ilgili bir hikayesini söyle anlatıyor:

- "Daha tam içine giremedim sinemanın. Onun için birçok olay bana zor geliyordu. 'Kanun Der ki'yi çevirirken kovayla başımdan aşağı su dökülmesi gerekiyordu. Bir kere prova için döktüler. Su buz gibiydi. Havanın sıcak olmasına rağmen dondum. Hemen arkasından da filmi çekmeye başladılar. Bir kere de o zaman buz gibi suyu döktüler. Sanki bu yetmiyormuş gibi aynı işi bir de fotoğraf çekerken yaptırdılar. Üşüdüğüm için midir, nedir ben de bilmiyorum, ilk önceleri çok kızmıştım. Hele hastalanınca bu kızgınlığım daha da arttı. Ama şimdi alıştım. O günler benim için tatlı bir hatıra oldu..."

Filmlerden en çok "Bisiklet Hırsızları"nı, yabancı oyunculardan da Gary Crant ile Kay Kendall'ı çok beğenen Tekin Aral yerli artistler arasında bir ayırma yapamıyor.

(Ses Dergisi - 8 Eylül 1962)
kaynak: turknostalji.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi bizimle paylaşın