7 Kasım 2011 Pazartesi

George Lucas ile Star Wars Söyleşisi


Hayranları Star Wars'u artık bir yaşam biçimi olarak görüyor. Bu konuda sizin düşünceniz nedir? Sizce bu aşırı reaksiyon durmalı mı artık?

Bu sadece bir film. Günümüz toplumunda herkes birşeylerin parçası olma arzusunda. Bence insanların hayatları çok yönlü olmalı. Bunun yanında Star Wars'ın genç insanların hayalgücünü şekillendirmesinden dolayı mutluyum. Bu film, insanların yaşamın sırlarını ve değişik varlıkları sorgulaması için yapıldı. Ama bu filmle bir din yaratmadık ve umut ediyorum insanlar aradıkları soruların cevaplarını dinlere bakarak bulurlar.

Peki bu başarıya karşı kaçınılmaz olarak gelen bir tepki var. Bunu kabul ediyor musunuz?

Star Wars filmlerinin çoğu genellikle kötü eleştiriler aldılar. Ben kesinlikle iyi eleştiriler beklemiyorum. Hiç bir zaman da beklemedim. Çünkü bunu tahmin edebiliyorsunuz. Böyle bir durumda, beklentiler bu kadar yüksekken filmin bunları tamamen karşılaması çok zor. İlk üçlemeyi izleyen insanlar şimdi yaşlılar, beklentileri farklı ve bakıyorlar bu film genç insanlar için yapılmış. Bunun farkındayım ama bu konuya fazla kafa yormuyorum. Sadece seriyi bitirmeye çalışıyorum.

Peki insanların hasta olduklarını söyleyerek işe gitmeyip filme gitmeleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu iş gücü kaybının yüzlerce milyon dolar olduğu söyleniyor.

Godzilla gösterime girdiğinde de bu tür şeyler duymuştum ve doğrusunu isterseniz ne anlama geldiğini bilmiyorum. Sanırım insanlar işe gitmek yerine filme gitmeyi daha eğlenceli buluyor. Filmin bu kadar ilgi çekmesine biraz şaşırdım. Çünkü bunun fazla büyümemesi için çok uğraştık ama bir noktada kontrolümüzden çıktı. Bu konuda fazla yapabileceğiniz bir şey gerçekten de yok. Bence insanların saatlerce, günlerce sırada beklemeleri, sadece daha önce de yaşadıkları bir keyfi tekrar yaşama istekleri sonucu kendiliğinden oluşan bir durum.

Filmi çocuklar için yaptığınızı söylediniz. Bu yüzden mi Anakin rolü için bu kadar genç bir aktör seçtiniz.

Bu film hikayenin başladığı zamanı gösteriyor. Karakterin küçükken bir köle olduğunu ,annesinden ayrıldığını anlatıyor. Bunlar hikaye için çok önemli olan noktalar. Bu yüzden böyle genç bir yaşta başlamalıydı. İlk yazmaya başladığımda 12 yaşında olarak düşünmüştüm ama sonra annesinden ayrılmasının daha dramatik olması için 10 yaşına indirmenin daha iyi olacağını düşündüm.

Filmi yaparken ilk olarak çocukları mı hedef aldınız?

Hayır, tam olarak değil. Bence bu film, diğer filmlerden daha fazla çocukların ilgisini çekecek bir şey içermiyor. Diğer filmleri yaptığımda çıktım ve "Evet bu film 12 yaşındaki çocuklar için. Bu bir çocuk filmi " dedim. O zaman herkes tamam dedi. O kadar kötü eleştiri almamızın bir nedeni de budur. Filmin bir Disney filmi olduğunu söylediler. Ama aradan yıllar geçtikce insanlar filmi farklı bir şekilde algılamaya başladılar ve bu duruma getirdiler. Filmin ismi için de aynı şeyler geçerli. Bence bu tür bir film için Phantom Menace kusursuz bir isim.

Bill Murray, Star Wars'ın tema şarkısını söylediğinde ilk aklınızdan geçenleri anımsayabiliyor musunuz?

Çok beğendim ve çok güldüm. Bu benim en sevdiğim ezgilerden biridir.

Serinin bir sonraki filmi için yeni bir kamera geliştirdiğinizi duydum. Bunun filmin görünüşüne ve havasına ne gibi değişiklikler getireceğini açıklar mısınız?

Evet Panavision firması lensleri, Sony ise kameraları geliştiriyor. Bu filmde bunun bazı prototiplerini kullandım. Film tamamen dijital olarak bilgisayara yüklendi. Bilgisayarda üstünde oynamalar yapıldıktan sonra geri alındı. Bir sahneyi dijital olarak çekmek bilgisayara aktarırken kolaylık sağlıyor. Filmi tamamen değişik bir ortama dönüştürmek ise çok zor bir iş. Hem çok pahalıya maloluyor hem de çok zaman alıyor. Dijital çekmek işi kolaylaştırıp, hızlandırıyor. Ben kimsenin hangi sahnenin dijital olarak çekilip, hangisinin film olarak çekildiğini anlayabileceğini sanmıyorum.

Peki filmin hangi bölümleri dijital olarak çekildi?

Bunu size söylemeyeceğim ama bir kaç bölüm dijital.

Tekrar seyircilere dönelim. Birçok kişi filmi görmek için dünyanın çeşitli ülkelerinden Amerika'ya gelmek zorunda kaldı. Filmin tüm dünyada aynı anda gösterime girmesi gibi bir fikri hiç düşündünüz mü? Ayrıca internetteki hayranlarınız için ne düşünüyorsunuz? İyi mi yoksa kötü mü?

 Aslında benim, filmin gösterim tarihleri ile pek bir ilgim yok. Herkes benim herşeyi kontrol ettiğimi düşünüyor ama ben sadece filmi yapıyorum. Aslında ben aynı anda gösterimi öneriyordum ama filmin dış ülkelerde dağıtımını yapmak da başlı başına bir sanat. Burada işlerini gerçekten iyi yapan 20th Century Fox yetkilileri ile çalışıyoruz ve bence onların kararını saygıyla karşılamam gerekir. Günümüzde, kimsenin içinde yaşadığımız dünyayı tam olarak anlayabildiğini sanmıyorum. Beklentilerin bu kadar yüksek olduğu bu film bizim için de bir test niteliği taşıyor. Ayrıca filmi tam olarak geçen Pazar günü bitirdim ve şimdi yabancı dillere çevirilerin ve dublajların yapılması gerekiyor. Bu da en azından bir-iki ayımızı alacak.

Peki ya internet?

Evet izleyiciler. Onları seviyorum. Aynı düşünce yapısındaki insanların dünyanın değişik yerlerinden bir grup oluşturmaları zaten internetin doğası .

Bu filmle neleri riske ettiniz? Kişisel ve profesyönel olarak.

Aslında hiçbirşeyi. (gülüyor) Filmi yaptım çünkü film yapmayı seviyorum. Seriyi bitirmek istedim. İlk seride hayal ettiğim dünyayı filme çekemediğim için hayal kırıklığına uğramıştım. Bu o zaman teknik açıdan imkansızdı. Yaratıkları istediğim gibi hareket ettiremiyordum ve filmin geçtiği çevreler kısıtlıydı. Aynı şekilde Star Wars dünyasında çalışmayı seviyorum çünkü bunu yaratmak çok zamanımı ve enerjimi aldı. Diğer bir açıdan da şimdi filmi o zamanlar hayal ettiğim gibi çekmeye çok daha yakınım.

Eski bir röpörtajınızda en sevdiğiniz karakterin Skywalker olduğunu söylemiştiniz. Bu filmde hangi karakterler?

Bunu söylemek gerçekten zor. Sanırım en sevdiğim karakterler pit droid'ler. Aslında tümünü seviyorum. Karakter yaratmanın zorluğu da bu olsa gerek. Herbiri çocuğunuz gibi oluyor, hepsini seviyorsunuz.

Üç bülümlü bir soru: Bir, Bu kadar zamandır yönetmenliğe neden ara verdiniz? İki, tekrar yönetmen koltuğuna oturmak nasıl bir duyguydu? Üç, bundan sonraki iki filmi yönetecekmisiniz?

Sanırım yönetmenliğe geri döndüm ve ikinci ve üçüncü filmleri yöneteceğim. Yönetmenliğe döndüğümde sanki hiç ara vermemiş gibi hissettim. Aslında belki de hiç ara vermedim çünkü filmlerin bütün yapım aşamalarında bulundum. Yönetmenliği, şirketlerime daha fazla zaman ayırmak için bıraktım. Filmler çok büyük prodüksiyonlar olmuştu ve yapmak çok zordu. Bu yüzden yapımcı olarak daha fazla hizmet edebileceğimi düşündüm. Böylece prodüksiyonun bütününü görebilecek ve ona göre hamleler yapabilecektim. Bu arada elimde bazı projeler vardı ve birkaçını Steven Spielberg'le konuştuk. O da yapmak istedikleri söyledi. Sonra Jim Henson ve daha birçok kişi ile çalıştım. Bir anda elimde yapılacak çok fazla proje olmuştu. Kimse de yönetmenlik yapmam gerektiğini söylemedi.

Yarattığınız bu kadar komplike bir atmosferde oyuncuların da bu atmosfere uyumu ve bunu kaldırabilecek kapasitede olması çok önemli. Liam,Ewan,Natalie ve Jake'in seçiminde neleri gözönünde tuttunuz?

Ben her zaman öncelikle çok yetenekli ve kendi sanatlarını en iyi uygulayan insanları ararım. Bunu diğer bütün filmlerimde yaptım. Daha sonra karakterlerdeki kişiliğe ve davranışlara sahip olan oyuncuları arıyorum. Liam tamamen bu rol için doğmuş gibiydi. Sessiz,güçlü ve düşünceli. Ewan çok zeki, hevesli, genç ve sabırsız. Birincisi inanılmaz oyuncular ikincisi ise bunu taşıyabilecek kişiliğe sahipler. Natalie çok zeki ve güçlü bir kişiliğe sahip. Aynı zamanda çok genç. Bir gezegeni yönetmek için seçilecek ve bunu da inandırıcı kılacak 14 yaşında bir kıza ihtiyacım vardı. Jake ise tam Anakin için aradığım küçük Tom Sawyer.

Filmin gösterimi için sinema sahiplerinden birçok şey talep ettiğiniz biliniyor. Bunların sebebi neydi.?

Evet birçok isteğim oldu ama bunların çoğu filmin iyi bir ortamda izlenmesi içindi. Filmden önce 15-20 dakika reklam gösterilmesini istemiyorum. Filmin, görüntü ve ses kalitesi çok iyi olan sinemalarda gösterilmesini istiyorum. Büyük salonda oynayan filmin 1-2 hafta sonra küçük ve elverişsiz olan salona kaydırılmasını istemiyorum. Bu isteklerin çoğu seyircinin iyi bir ortamda filmi izlemesi için. Bunun parayla bir ilgisi yok. Sonunda nasıl bölüşürseniz bölüşün, sinema sahibi ve dağıtıcı parayı paylaşıyorlar. Film endüstrisini bilen biri bazı kurallar olduğunu da bilir. Benim istediğim seyircinin iyi zaman geçirmesi ve filmin izlenmesi gerektiği gibi izlenmesini sağlamak.

Filmi yaparken ne gibi yazılımlardan yararlandınız?

Filmde çok değişik yazılımlar kullanıldı. Yüzlerce değişik yazılım. Aslına bakarsanız şu anda var olan bütün yazılımları kullandık. (gülerek) Bunlardan çoğu raflarda bulamayacağınız programlar, yine çoğu da kendi ürettiğimiz ve Industrial Light and Magic'e patentli yazılımlar.


Aradan bu kadar zaman geçtikten sonra filmin bitmiş haline bakınca yapmak istediğiniz herşeyi yaptığınızı söyleyebilir misiniz? Hayal ettiğiniz film bu muydu?

Evet buydu. İlk kez olmak üzere bu kez hayalgücümü kısıtlamadan düşündüğüm herşeyi yaptım.

Filmin hangi yanından daha fazla memnunsunuz?

Filmin tamamını seviyorum. Hikayenin anlatımında bazı riskler aldım ve sanırım başarılı oldum. Bu tür riskleri almak her zaman biraz sinir bozucudur çünkü kimse filmi görmemiştir ve nasıl tepki vereceklerini bir türlü kestiremezsiniz.

İlk üç filmde bazı romantik sahneler vardı. Bu filmde ise yok. Bu planlanmış bir karar mıydı?

Romantik sahneler önümüzdeki filmde geliyor. Bu konudaki problem iki romantik karakterin bu filmde aşk için çok küçük olmalarından kaynaklandı. Bu daha çok ebebeyn sevgisini konu alan bir film.

Joseph Campbell'in sizin üzerinizde nasıl bir etkisi oldu. Bir akıl hocası veya bir ilham kaynağı mıydı?

Film yapmaya başladığımda modern mitoloji üzerinde çalışıyordum. Mitoloji dersi için bir araştırma yaparken bazı kitaplarını okudum. Star Wars'un senaryosunu yazmadan önce ise Campbell'in Heroes of a Thousand Faces'ini ve diğer birkaç eserini defalarca okudum. Benim üzerimdeki en büyük etkisi buydu. Daha sonra tanıştık ve ölene kadar dost kaldık. O zamanlar bir akıl hocasıydı. İnanılmaz bir insandı. Onun yanında bulunmak benim için büyük bir ayrıcalıktı.

Ewan McGrergor'un Dennis Lawson'un kuzeni olduğunu ne zaman öğrendiniz? (Dennis Lawson, ilk üç filmde bir yan karakter olan Wedge'i canlandırmıştı)

 Aslında bu Ewan'ın deneme çekimi için geldiğinde söylediği ilk şeydi. Bana geldi ve "Bu rolü bana vermelisin çünkü benim amcam Wedge'di" dedi. Bende ona bunun yeterince iyi bir sebep olduğunu söyledim.

Sizce film yapımında kullanılan teknoloji filmin gösteriminde kullanılan teknolojiyi geride mi bırakıyor?

Sinema hayatımın büyük bölümünde, sinema salonlarında gösterim kalitesinin artması, daha iyi ses sistemleri ve daha kaliteli görüntü olması için çalıştım. Sinema sahipleri de çoğunlukla benimle aynı görüşleri paylaştılar. Birçok çalışmamızda ve deneyimizde sinema sahiplerine, kaliteli bir gösterimin çok daha fazla seyirci getireceğini defalarca ispatladık. Dijital gösterimin yayılmasını istememin sebebi de aslında bu.

Filmlerinizde cesaret ve risk almak çok önemli yer tutuyor. Risk almak sizin için neden bu kadar önemli?

Risk almak hayatın bir parçası. Filmlerimde bu ana temalardan biridir. THX'de duygusuz bir dünyada sıkışıp kalan birinin, risk alarak heyecan araması var. American Graffity'de de yine aynı şekilde evinizi, yuvanızı terkedip bilinmeyen bir dünyaya gitmenin riski ve meydan okuması gözlenebilir. Bu benim hayatımda da çok önemli bir yer tutuyor. Hayatımın belirli dönemlerinde çok büyük olduğunu düşündüğüm riskler aldım. Bunu yapmasaydım sanırım şu anda bulunduğum yerde olamazdım.

Mayıs'ın 19'unda bütün Dünya filmi izlemek için sıraya girmiş olduğunda siz ne yapıyor olacaksınız?

Güney Pasifik'te, telefonun olmadığı bir sahilde hiçbir şeyden haber almadan mutlu olmaya çalışacağım.

Filmi seyircilerle birlikte bir sinema salonunda izlemeyi düşünüyor musunuz?

Belli bir aşamada yapabilirim. Sanırım yazın sonlarına doğru olabilir. İnsanların film hakkında ne düşündüklerini görmek için.

Medyanın size yaklaşımını nasıl buluyorsunuz?

 Bu olayları çok yaşadım. Star Wars olsun, Howard The Duck olsun yeni bir filmim gösterime girdiğinde birçok dergi kapağında çıkarım ve medyada bir süre görünürüm. Howard The Duck için bu süre 10 dakikaydı, Star Wars için bunun 3-4 ay olacağını tahmin ediyorum. Sanırım sonbaharda ortam biraz sakinleşir. San Fransisco'da yaşamanın en iyi yanı da kozmopolit bir şehir olmasına rağmen arkanızdan imza için koşan fazla insanın olmaması. Arada bir birisi gelir o da çoğunlukla küçük bir çocuktur.

Şu anda ellili yaşlarınızdasınız ve çok büyük bir başarıya sahipsiniz. Artık ne için çabalayacaksınız?

Bunu söylemek çok zor çünkü çok mutluyum. Teknoloji bazında yaratıcılığıma sınır koyan engelleri kaldırdım ve şu anda şekerci dükkanındaki bir çocuk gibiyim. Üç harika çocuğum var ve genel olarak bakınca istediğim başka birşey yok.

Liam Neeson geçenlerde yaptığı bir açıklamada filmleri yönetmenlerin istedikleri gibi değiştirdiklerini ve oyunculara kukla gibi davrandıklarını söyleyerek, oyunculuğu bırakacağını söyledi. Bu filmde yaptığınız teknolojik gelişmenin bunda etkisi olup olmadığını merak ediyorum.

Liam'ın oyunculuğu bırakacağından emin değilim. Bunun tamamıyla doğru olduğundan da emin değilim. Gazetelerde gördüğünüz herşeye inanmayın. Filmleri yönetmenler yapar bu tartışma götürmez. Bir sahne aktörü istediğini yapmakta özgürdür. Ama bir filmde, yönetmen montaj aşamasında aktörün performansının daha iyi olması için sahneleri değiştirebilir. Dijital teknoloji de aktörler için zor olan birçok bölümü daha kolay hale getiriyor.

Filmin bir milyar dolar hasılat yapacağından kuşkulu olduğunuzu söylediniz. Bunu biraz açabilir misiniz?

"Haydi Titanic'i geçelim!" konusunu soruyorsunuz. Bunlar nereden çıkıyor bilmiyorum. Çünkü film piyasasını bilen biri bu filmin orjinalini bile geçmesinin çok zor bir ihtimal olduğunu bilir. Ben E.T'yi bile geçeceğini sanmıyorum. Bunu daha önce de söyledim: Tüm zamanların en fazla hasılat yapan 10 filmi arasına girmesini bekliyorum. Bu olmazsa hayal kırıklığına uğrarım ama dünyanında sonu değil. Bu olmasa da film parasını çıkarır. Beni en fazla kızdıran bunun bir yarışma olarak görülmesi ve birinin kazanan, diğer herkesin ise kaybeden olarak görülmesi. Bu bir film. Bunu yaptım çünkü film yapmayı seviyorum. Umarım iyi hasılat yapar. Ayrıca benim bir Oskar kazanmak ya da kötü eleştirilere karşı iyi eleştirileri saymak gibi amacım yok. Ben sadece filmin yapım aşamasıyla ilgileniyorum.

Hiç kendinizi Star Wars'un kariyerini böyle etkilemediği biri olarak düşündünüz mü? Belki de iki-üç yıl aralıklarla büyük bir film yapan bir yönetmen olabilirdiniz.

Aslında ilk Star Wars üçlemesinden beri birçok film yaptım.

Yönetmen olarak değil ama.

Evet yönetmen olarak değil. Yönetmenliği bıraktığımda...biliyorsunuz hayatta karşınıza birçok fırsatlar çıkıyor. Bir yapımcı olmak aslına bakarsanız çok daha eğlenceliydi. Aynı zamanda diğer işlerime, çocuklarımı büyütmeye zaman ayırabiliyordum. Yani yönetmenliğe bu kadar ara verdiğim için pişman değilim. Film yapmayı seviyorum ama bir filmi çekmeyi de yönetmenlik yapmak kadar seviyorum. Star Wars olmasaydı kariyerim nasıl olurdu bilemiyorum. Star Wars çok büyük bir şey ve ben 23 yıl önce bu işe girdim. Bu kadar büyümesi ve hayatımı bu kadar etkilemesi beni biraz şaşırttı. Pişman değilim. Birçok anlamda çok ilginç ve ödüllendirici bir deneyimdi. Jedi'den sonra durdum çünkü ben de yıpranmıştım ve daha fazla yapmak istemiyordum. Bu 9 yıllık bir çalışmaydı. Bu filme başlarken bunun da 9 yıllık bir çalışma olacağını biliyordum. İnsanlar 9 yıldan sonra neden bir 9 yıl daha çalışmadığımı soruyorlar. Çünkü istemedim, çok fazla çalışma gerektiriyordu ve bende başka filmler yaptım.

Peki bu VII, VIII and IX. bölümleri yapmayacağınız anlamına mı geliyor?

VII, VIII and IX'u yapmayacağım.

Siz yapmayacaksınız peki bir başkası tarafından yapılacak mı?

Hayır.

Yapılmayacak?

Hayır.

Seri böylece sona mı eriyor?

Evet bütün hepsi bu kadar.

                                                                                                                                    Alıntıdır

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi bizimle paylaşın