9 Ekim 2015 Cuma

Ozan Çobanoğlu Röportaj

Ozan Çobanoğlu 'en büyük aşkım sinema' “Balım” müzikalindeki başarılı performansıyla adından söz ettiren Ozan Çobanoğlu, bu sezon Kanal D’nin yeni dizisi “Bir Deniz Hikayesi”nde karşımıza çıktı. Çocuğuna hem annelik hem babalık yapan Hakan’ın can dostu Ahmet’i canlandıran Çobanoğlu, bu işte yer aldığı için çok mutlu: “İçinde bulunduğum bu işten gurur duyuyorum:” 29 Eylül 2015 En büyük aşkım...

  “Bir Deniz Hikayesi”, baba - oğul ilişkisi üzerine kurulu. Siz nasıl tanımlarsınız diziyi?
- Sıcak bir aile işi. 7’den 70’e herkesin izleyebileceği, aile birliğine vurgu yapan, aşk, dostluk ve manevi değerleri en sıcak şekliyle ekranlara getiren çok kaliteli bir dizi. Yapım, yönetim ve oyuncu kadrosu da bu anlamda çok kaliteli isimlerden oluşuyor.

 Sizin canlandırdığınız Ahmet karakteri nasıl biri?
- Tam bir can dostu. Babasız büyümüş, genç yaşına rağmen annesi ve kız kardeşi Reyhan’a kol kanat germiş, onlara sahip çıkmış. Esprili, hayata hep pozitif bakan biri.



O SADAKATİ GÜNÜMÜZDE BULMAK ZOR

 Ahmet ile Emre Kızılırmak’ın canlandırdığı Hakan arasında arkadaşlıktan öte bir kardeşlik ilişkisi var. Sizin böyle bir arkadaşınız var mı?
- İlişkileri kardeşlikten de öte. Öyle ki; daha çocuk yaştan itibaren hiç ayrılmamışlar. Yedikleri içtikleri ayrı gitmemiş. Yatılı okulda beraber okumuşlar. Birbirleri için canlarını verebilirler. Dürüst olmak gerekirse, günümüzde o sadakati bulmak biraz zor.

 Ahmet, Hakan ve oğlu Deniz’i kendi ailesinden ayırt etmiyor. Gerçek hayatta siz de aynı şeyleri yaşayan bir arkadaşınıza böyle destek olur muydunuz?
- Ahmet, Hakan ve Deniz’i kendi memleketine getirip onlara yeni bir hayat imkanı sunuyor. Deniz’i kendi oğlu gibi büyütüyor. Çok sevdiğim bir dostum aynı durumda olsaydı, ben de Ahmet’in yaptığını yapardım.



BİR YANDA KIZ KARDEŞİ DİĞER YANDA EN İYİ DOSTU

 Hakan, Ahmet’in kız kardeşi Reyhan’la nişanlanıyor. Ama Hakan’ın eski aşkı Zeynep’in ortaya çıkması, işleri karıştırıyor. Bu duruma Ahmet ne tepki verecek?
- Dizinin en büyük çatışmalarından biri bu olacak. Ahmet’in hayatta en sevdiği iki insan; kız kardeşi Reyhan ve en iyi dostu Hakan. Eğer Reyhan’ı gerçekten üzen bir durum olursa işte o zaman Ahmet için zor zamanlar başlayabilir.

 Setteki ortamdan bahsedelim biraz da. Nasıl geçiyor çekimler? Başrol oyuncuları Emre Kızılırmak, Başak Parlak ve Begüm Birgören’le aranız nasıl?
- Ben set arkadaşlıkları konusunda şanslı bir adamım. Çok şükür şimdiye kadar beni mutsuz eden insanlar olmadı çalıştığım işlerde. Emre, Begüm ve Başak’la da çok iyi bir uyum yakaladık. Set bittikten sonra bile oturup iki çift laf edebiliyoruz. Her şey çok uyumlu ve çok kıvamında.

 “Bir Deniz Hikayesi”yle ilgili izleyicilere söylemek istediğiniz bir şey var mı?
- Oyuncu olarak içinde bulunduğum bu işten gurur duyuyorum. Gerçekten kaliteli bir iş. Gerisi halkın takdiri...

 Sizi bugüne kadar pek çok yapımda farklı rollerde izledik. Bir projede yer alırken neleri göz önünde bulundurursunuz?
- Ben kendini tekrar etmekten kaçan bir oyuncuyum. 50 yaşıma gelip de oynadığım karakterlerin fotoğraflarını yan yana koyduğumda, apayrı adamlar görmek istiyorum. Ben ve benim gibiler için oyunculuk çocuk oyuncağı değil. Maalesef bazıları oyunculuğu selfie çekmek kadar kolay sanıyor.
 Sizin hayatınıza oyunculuk nasıl girdi?
- Lise yıllarında başlayan tiyatro aşkım, 2000 yılında konservatuvara girme kararımla mesleğim haline geldi. 2004’te mezun oldum, o gün bugündür tiyatro, sinema ve dizi serüvenim devam ediyor.



BİR EFSANEYLE AYNI SAHNEYİ PAYLAŞTIM

 Kariyerinizle ilgili hiç unutmadığınız bir anınız var mı?
- Sanırım en büyük anım, çocukluktan beri hayran olduğum insanla; Zeki Alasya’yla aynı tiyatro oyununda oynamaktır. “Balım” müzikalinde oynadık karşılıklı. Bu onun son işiydi. Bir efsaneyle aynı sahneyi paylaşmak, onun partneri olmak... Bu duygu anlatılamaz...


EN BÜYÜK AŞKIM SİNEMA

 Siz senaryo da yazıyorsunuz. Hayata geçirmeyi planladığınız bir projeniz var mı?
- 2010’da “Paramparça” ve 2013’te de “Eksik Sayfalar” adında iki uzun metraj sinema filmi senaryosu yazdım. “Eksik Sayfalar”ın yönetmenliğini de yaptım. 2016’da bir film daha yazıp yöneteceğim inşallah. Sinema benim en büyük aşkım, var olduğum sürece sinemaya devam...

kaynak : hurriyet.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi bizimle paylaşın