20 Mayıs 2015 Çarşamba

Hollywood Tarihi Üzerine farkli bir bakiş açisi

Hollywood üzerine
 
  Dünya sinemasının merkezi,sinema endüstrisinin çok büyük bir bölümünü elinde bulunduran bölgedir Hollywood.Peki nasıl bir merkez haline gelmiştir ? Bu yazımda Hollywood'u ele alacağım.Hollywood'un doğuşu ve tarihsel süreci ve günümüzde nasıl merkezi bir konuma geldiğine değineceğim.Buyrun başlayalım.


    1-Hollywood'un Doğuşu

          Sinema ilk gelişimlerini Avrupa'da göstermesine rağmen yaşanan ekonomik,siyasal,sosyal etkiler yüzünden üstünlüğünü ABD'ye kaptırmıştır.Hollywood'un doğuşu ise Avrupa'dan çok kısa bir süre sonra olmuştur.Amerika'da aslında ilk filmler New York'da çekiliyordu.Bunun nedeni ise büyük ve merkezi bir şehir ve yapım şirketlerinin ve ekipman üreten firmaların burada olmasıydı.Yönetmen D.W.Griffith yapım şirketlerinin görevlendirmesiyle Kaliforniya'da yaptığı ziyaret sonrasında bu kasabayı keşfeder.Güzel ve manzaralı bir yer olduğu için burda bir film çekmeye karar verir.


    In Old California filmi (1910) Hollywood'da çekilen ilk sinema filmidir.Diğer yönetmenler de D.W.Griffith'in başarısını gördükten sonra buraya gelmeye başlarlar.Bu tarihten sonra sinema sektörü Doğudan batıya New York'dan Los Angeles'a taşınmıştır.Aslında bir diğer neden yönetmen Griffith'in burayı keşfetmesi dışında yönetmenlerin Thomas Edison'dan kaçmasıdır.

    Thomas Edison;sinema yapım sürecindeki hemen hemen bütün patentlere sahipti.Yönetmenler film yapmak için yüklü miktarda para veriyorlardı.Thomas Edison ve avukatlarından kurtulmalarının tek çareleri ise Californiya'ya kaçmaktı.Nitekim de öyle olur.Bu tarihten sonra bütün büyük film şirketleri kurulmaya başladı ve 1920'lerden sonra tırmanışa geçerek Dünyanın en büyük sinema merkezi olmuştur.
   

    2-Hollywood'un Tarihsel Süreci
 
            Genel olarak baktığımız zaman bir ülkenin gelişmişlik düzeyi ülkenin genel durumunu ortaya koyar.Eğer bir ülke gelişmiş ise spor,sanat,edebiyat,ekonomi,bilim olarak her zaman ileride olur ve olmayı hedefler.Amerika ise bunun en büyük örneğidir bana göre.1900 yılından sonra dünyanın bütün zenginleri Amerika'ya göçmüştür.Çünkü yeni kaynaklar ve büyük potansiyel vardı.Bu sinema sektörünü'de etkiledi.Büyük yapım şirketleri ve film şirketleri kurulacak potansiyel vardı çünkü.Avrupa'nın ise geri kalmasının nedeni aslında pek açık.

      Avrupa bu yüzyıl boyunca iki tane büyük savaş geçirdi.Bu savaşlar hem sinemaya hemde spora büyük darbeler vurdu.Bu savaşlar haricinde iç savaşlar,ekonomik krizler gibi etkenlerde Avrupa'da sürekli olmuştur.Sinema tarihinin doğması sürecinde 1.Dünya savaşı ve tanınma ve gelişme sürecinde 2.Dünya savaşı Avrupa sinemasına balta vurmuştur..Bu süreçte bir diğer etken ise gelişen teknoloji.Abd sinema sektöründe 3 ilerliyorsa Avrupa 1 ilerliyordu.Yeni kameralar,teknik bilgiler Amerika'da doğuyor,gelişiyor ve Avrupa ve Asya'ya pazarlanıyordu.Her ülke'de gelişiyordu fakat bayrak taşıyıcı Abd'idi.

      Hollywood'un en büyük avantajı ise pazarlamasıydı.1960 yapımı Fransız veya Çin yapımı bir başyapıtı nereden öğrenebiliriz ? İmkansıza yakın gibidir.Çünkü pazarlama sektöründe etkinlik yoktu.Hollywood ise bunu çok iyi yaparak tüm dünyada önemli bir yere sahip oldu.


        Amerikan sineması 1915-1920 yılları arasında film ihracatını 160 milyon dolara kadar çıkarmıştır.Bu yıllarda konulu filmler piyasada daha ağırlıktaydı.Böylelikle Hollywood;Güney Amerika ve Latin ülkelerine satış yapmaya başladı ve Brezilyada ki üretimi tamamen yok etti.Hollywood asıl darbeyi 1920 ve 1930'lu yıllarda vurmuştur.İngiltere,Kanada,Avusturalya gibi İngilizce konuşan ülkeler haricinde İspanya,İtalya gibi Avrupanın çoğunda egemen olmuşlardır.Güney Amerika,Orta Amerika ve Karayiplere bile egemen olmuştur.

     Daha önceden belirttiğim gibi savaş 1940-1950 yılları arasında Avrupayı etkisi altına almıştır.Savaş sonrasında ekonomisi canlı ve daha da güçlenerek çıkan tek ülke Abd olmuştur.

       Tarihsel süreci özetlediğimizde Hollywood 1900-1950 yılları arasını çok iyi değerlendirmiştir.Savaşlardan ve ekonomik sıkıntılardan kendine gelemeyen Avrupaya,teknoloji ve diğer dallarda geride kalan Güney Amerika ve Asya'nın çok önünde ilerlemiştir.


 3-1960 Yıllar ve Teknolojik Devrim

      Altmışlı yıllarda Avrupa sineması silkelenir.Özellikle İtalya ve Fransa yeni dalga etkisi ile bir sinema dili yakalar ve salonlarda Hollywood filmlerini yakalamaya başlar.Bu yıllarda Rusya ve Slav ülkeleride atağa kalkar.Avrupa sineması artık kendine gelmiştir.1960 yıllar ve 1970'li yıllar Avrupa sineması için yeniden doğma ve yükselme dönemi olmuştur.1980'li yıllara geldiğimizde Hollywood teknolojik alanda yaptığı yatırımlar ile yeni bir akım başlatır.Artık salonlarda muhteşem efektli filmler seyircinin karşısındadır.Endüstriyel anlamda artık Hollywood zirvededir.Bazı Avrupa ülkeleri kendi film endüstirisini korumak için Amerikan filmlerine kota koyarlar.


     1980'den günümüze kadar Hollywood üstünlüğü artık kabul edilmiştir.Aslında Hollywood altın çağını 90'lı yıllarda yaşar.Öyle bol efektli filmler yoktur.Yeşil Yol,Esaretin Bedeli,Ucuz Roman gibi sayısız başyapıtlar çıkmıştır.Blade Runner sinemada ki teknoloji devriminde başrolü oynamıştır.




   4-Günümüz

   Hollywood; tarihsel gelişime bakınca savaşları ve dünyadaki gelişmeleri çok iyi takıp etmiş, onlara ayak uydurarak farklı konularla kendini ortaya koymuştur.Ekonomik olarak sürdüğü üstünlüğünü milliyetçilik,din ve özgürlük gibi kavramlarla kendi propagandalığını işleyen filmler yapmıştır.Uygun zamanlarda gösterime sokarak da kültürel anlamındaki emparyalizmini sürdürmüştür.

       En çok tartışılan iki konuya değineceğim.Hollywood propagandası ve sanatsal filmler.

   Avrupa sineması sanatsal filmler çeker Hollywood ise ticari kaygısı ön planda olan ucuz ve tüketilmesi kolay filmler çeker.


     Bu önerme kısmen doğrudur.Fakat Hollywood'un sanatsal filmler çekememesinden değil çekmeyi tercih etmemesinden kaynaklanan bir durumdur.

     Amerikan sineması 1920 yıllarda olgunlaştı.Sessiz filmleride ekleyerek oluşum tamamlandı.1930 ve 1960'lı yıllarda Hollywood'da sanat filmi oldukça boldur.Ama daha sonra Amerikan sinemasında şöyle bir sorun baş gösterdi.Yüksek sınıfı,iyi eğitilmiş elit insanları hedef alan filmler gişede sınıfta kalmıştı.Filmler tutmuyordu.Daha kolay daha basit diye tabir ettiğimiz filmler yapmayı en önemlisi ise ulasal gişeyi düşündüler.Bugün Hollywood boş,sanatsal olmayan ve basit diye tabir ettiğimiz Hollywood yapısı burdan çıkmıştır.Kısaca Hollywood parayı,ulusal anlamda gişeyi düşünüyor diyebiliriz.

    En çok tartışılan diğer konu Hollywood propagandası.Bu yüzde yüz doğru bir önermedir.Din,milliyetçilik gibi konularda Amerikan sineması oldukça propaganda dolu filmler yapmıştır.Yahudi lobisinin de etkisi ile yahudileri masum gösteren filmler,kızılderelileri kötü gösterem filmler,Hurt Locker gibi Irak savaşında Abd'yi masum ve haklı gösteren filmler boldur.

 



     Özetle;Hollywood biraz sıkıntılı bir süreçtedir günümüzde.Neden ise konu kıtlığıdır.Hollywood'a zıt olarak Tv Dünyası ise altın çağını yaşıyor.Her bölümü sinema tadında olan filmler var.Günümüze kadar 100 yıllık bir süreci ele alırsak Hollywood;Avrupanın talihsizliğini çok iyi değerlendirerek günümüze kadar son derece kaliteli pazarlama teknikleri ile şuan merkez haline gelmiştir.Elbette kendi propagandalığını kendi fikir ve akımlarını izleyiciye aktaracaktır.Bu kaçınılmazdır.

    Genel olarak film izleyicisi sanatsal filmler dışında filmde aksiyon ve basit konuya bakar.Hollywood bunun bilincine çok öncelerden bildiği için şuan bu duruma geldi.Ama bir Lost Highway,Memento,Fight Club gibi filmleri yapabilecek ne yönetmen ne senarist Avrupa'da yoktur.Hollywood'un en büyük avantajı yönetmenleri ve sanatçılarıdır.Stephen King'in adeta kanını enmiştir Hollywood.Alfred Hitchcock,Steven Speilberg gibi büyük yönetmenleri,korku ustaları Wes Craven,John Carpenter gibi türünde lider olan,David Lyinch,David Fincher ve Christopher Nolan gibi dehaları elinde bulundurmuştur.

    Şuan özellikle 2010'dan sonra ufak çaplı krizdedirler.Ama bu geçicidir.Kapitalizm,Milliyetçilik ve din konularında Dünya artık farklı bir boyutdadır.Gelişen teknoloji ile ülkeler kendi sinemalarını,kendi fikirlerini pek tabi aktaracaktır.Hollywood'un ise bunu çok iyi ve profesyonel bir şekilde aktarması ise kitleleri çok iyi etkilemiştir.


kaynak : olagansuphelilerr.blogspot.com 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi bizimle paylaşın