30 Mayıs 2015 Cumartesi

Gerçek hayattan uyarlanmış 10 film !

Gerçek hayattan esinlenen filmleri genelde daha büyük bir ilgi ile izleriz, çünkü beyaz ekrana yansıyan olayların gerçekten yaşanmış olması bizi daha çok etkiler ve düşündürür. İşte size gerçek hayattan uyarlanmış 10 film :

The Conjuring – Korku Seansı

Korku filmlerinin çoğunun hayal ürünü olduğunu biliriz ve bunu biliyor olmamız bizi rahatlatır. Ancak “The Conjruing” filminde bunu söylemek mümkün değil. Filmde, Perron ailesinin başına gelenler anlatılır. Yeni evlerinde doğa üstü olaylar nedeniyle korku dolu anlar yaşayan aile, Ed ve Lorraine Warren’dan yardım alır.

Tamamen hayal ürünü olmuş olsa bile tüylerinizi diken diken edecek bir başyapıt. Gerilmeniz ve korkmanız garanti. Unutmayın, burada anlatılanler gerçekten alıntıdır.

 

50 First Dates – 50 İlk Öpücük

Kim demiş romantik komedilerin gerçek hayattan uyarlanamayacağını. 50 First Dates filminde Adam Sandler güzel mi güzel Drew Barrymore’a aşık olur.

Ancak kız ertesi gün Adam’ı hatırlamaz bile, çünkü bir kaza sonucunda kısa hafızası zarar görmüştür ve kız hiç bir şeyi hatırlayamıyor. Her ne kadar trajik bir olay olsa da, yönetmen Peter Segal bunu son derece güzel bir romantik komediye dönüştürmüştür.

Rob Schneider’in de katılımıyla harika bir film olmuş. Mutlaka izlenmeli

  

City of God – Tanrı Kent

Rio de Janeiro’da büyüyen iki yakın arkadaş, büyüdükçe iki farklı yola girer. Biri meşhur bir fotoğrafçı olmak için çalışır, diğeri ise uyuşturucu satma işine bulaşır.

Organize suçların nasıl başladığını ve nasıl çalıştığını gözler önüne seren sürükleyici ve dehşet verici bir hikaye. Yönetmen ve oyuncular ise olağanüstü bir iş çıkarmış Bu kadarı da gerçekten yaşanmış olamaz diyeceğiniz bir başyapıt. Çoktan klasikler arasına girmiş olan bu filmi izlemediyseniz çok şey kaybettiniz demektir.

  
Hotel Rwana – Ruanda Hoteli

1994 yılındaki Ruanda soykırımı sırasında lüks bir oteli yöneten Paul Rusesabagina’nın başına gelenler anlatılmıştır.

Medyaya fazla yansımadığı için 800.000 insanın öldürüldüğü bu soykırımı çok fazla insan bilmez. Rakamın ne kadar dehşet verici olduğunu tartışmamıza gerek yok sanırım.

Bütün bu ölümlerin 100 gün içerisinde olmuş olması da ayrı bir vahşet. Film bir başyapıt. Baş roldeki Don Cheadle harikalar yaratmış.


Lord of War – Savaş Tanrısı

Nicolas Cage’in en iyi filmlerinden bir tanesi. Rus bir silah tüccarının inanılmaz hikayesi anlatılıyor. Her ne kadar aksiyon dolu bir film olsa da, siyasi boyutunu görmek insanı dehşete düşürüyor.

Filme konu olan adamın gerçek hayatta Viktor Bout olduğu tahmin ediliyor ama buna tabi ki net bir açıklama getirilmiyor.

Muhteşem bir hikaye, harika bir kadro ve olağanüstü oyunculuk. Gerçek bir başyapıt.

 

Captain_Philips_Sinema Gazetesi

2009 yılında Maersk şirketine ait bir yük gemisi, Somali’li korsanlar tarafından ele geçirilir. Filmin isminden de anlayacağınız gibi, geminin kaptanı olan Richard Philips’in yaşadıkları ele alınmıştır.

Gerçek olaylara dayanan filmin yönetmenliğini Bourne serisinden tanıdığımız Paul Greengrass üstlenmiştir. Tom Hanks’in ve Barkhad Abdi’nin muhteşem oyunculuğu ile harmanlanınca harika bir film çıkmış ortaya.

Filmin senaryosu, kaptan Philips’in kağıda döktüğü anılarından esinlenmiştir.

 

The Wolf of Wall Street – Para Avcısı

Gerçek olamayacak kadar iyi. Bu biyografi, Jordan Belfort’un Wall Street’teki inanılmaz yükselişini konu almaktadır. Basit bir satış elemanı olarak işe başlayan Belfort, kısa zamanda Wall Street’in en başarılı iş adamlarından biri haline gelir.

Usta yönetmen Martin Scorsese son zamanlardaki favori oyuncusu Leonardo DiCaprio ile yine harikalar yaratmış.

Filmin sonlarına doğru, gerçek Jordan Belfort da çıkıyor karşımıza. Satış konusundaki başarıyı buraya pek yansıtamasa da güzel bir ayrıntı olmuş.

 

 

Changeling – Sahtekar

Clint Eastwood yönetti, Angelina Jolie ve John Malkovich oynadı. Bu yetmiyormuş gibi bir de gerçek olaylara dayanan bir konu ele alınmış.

Yıl: 1928, yer: Los Angeles. Oğlu kaybolan bir anne, bu durumu hemen polise bildirir. Beş ay sonra başka bir şehirde, çocuğun tanımına uyan bir çocuk bulunur. Polis, kendini iyi göstermek için anneyi oğluna kavuşturur. Sevinç göz yaşlarına boğulması gereken anne, bulunan çocuğun oğlu olmadığını öne sürer.

Filmde ne ararsanız var. Kaçırılmaması gereken başyapıtlardan bir tanesi.

 

The Pursuit of Happyness – Umudunu Kaybetme

Karşınızda Will Smith ve oğlu Jaden Smith. Birçok izleyiciyi göz yaşlarına boğan bu dram da gerçek hayattan uyarlanmıştır. Söz konusu kahramanımız, neredeyse bir yıl boyunca evsiz olan Chris Gardner.

Kendisinin anılarından yola çıkarak beyaz ekrana uyarlanan bu film sizi hem ağlatacak hem de size ilham verecek. Will Smith, belki de kendi oğluyla rol aldığı için harikalar yaratmış.


 
The Intouchables – Can Dostum

Fransız bir aristokrat ve eski bir mahkum nasıl iyi dost olabilir? İşte bunun cevabını, Philippe Pozo di Borgo’nun hayatının ele alındığı bu muhteşem filmde öğreniyoruz.

IMDB’de 8,6 puan ile TOP250 listesinin 39’uncu basamağında yer almak kolay olmasa gerek. Yönetmenlik muhteşem olmasa da, filmin konusu ve oyuncuların göstermiş olduğu performans bunun haklı bir puan olduğunu gösteriyor.

Keyifle izleyeceğiniz ilham verici bir gerçek hayat filmi. Gerçekle bağdaşmayan tek şey, di Borgo’nun bakıcısının Afrikalı değil Arap asıllı olmasıdır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi bizimle paylaşın