31 Ağustos 2013 Cumartesi

Bu film kitabı kadar kusursuz oldu

Tüm dünyada 40 milyon satan 'Ölümcül Oyuncaklar' roman serisinden aynı adla sinemaya uyarlanan filmin başrolündeki Lily Collins: Kitabın sıkı bir hayranı olarak, filmin kusursuz olduğunu söyleyebilirim. Kitaptaki hiçbir detay atlanmadı

Cassandra Clare'in kaleme aldığı, tüm dünyada 40 milyon satan roman serisi 'Ölümcül Oyuncaklar'dan beyazperdeye uyarlanan 'Ölümcül Oyuncaklar: Kemikler Şehri' (The Mortal Instruments: City of Bones) adlı film, dün Türkiye'de vizyona girdi. Yurt dışında büyük ilgi gören filmin başrol oyuncuları Lily Collins ve Jamie Campbell Bower; Türkiye'den sadece GÜNAYDIN'ın sorularını yanıtladı.

LILY COLLINS

TEKLİF GELDİĞİNDE 10 SANİYE ŞOK YAŞADIM
 Başrol teklifini aldığınızda neler hissettiniz? 
Benim için 'Ölümcül Oyuncaklar'ın hikayesi aslında çok daha eskilere dayanıyor. Kitap okuma alışkanlığı son derece yüksek olan ve sürekli yeni kitaplar keşfetmeyi seven biriyim. Bir gün bir kitapçıda 'Ölümcül Oyuncaklar' serisine rastladım ve sadece kapağı beni çok etkilediği için kitabı satın aldım. Aldıktan üç gün sonra tüm yoğun tempoma rağmen kitabı bitirmiştim. Hatta kitaptan o kadar çok etkilendim ki; hemen koşup serinin tamamını satın aldım. Bu filmde oynamam için teklif geldiğinde,10 saniye şok yaşadığımı hatırlıyorum. Bu kadar çok sevdiğim bir kitabın uyarlaması yapılacak ve başrolünde olacağım; tabii ki kabul ettim!

 Kitap uyarlamaları için genellikle 'Kitabı daha iyiydi' yorumları yapılır... 
Kendi filmim bu; hiç böyle bir şey der miyim? Ama çok yürekten şunu söyleyebilirim; senaristimiz, yönetmenimiz ve tüm ekip, kitapla ilgili o kadar hassas davrandılar ki, hiçbir detay atlanmadı. Zaten kitabın dev bir hayran kitlesi var; hata yapma şansımız yoktu ve yapmamaya çalıştık. Ben de kitabın hayranı olarak, filmin kusursuz olduğunu söyleyebilirim.

 İzleyiciler filmden sonra neler hissedecek?
Filmimizde işlenen tema; sevgi. Anneye duyulan sevgi, babaya duyulan özlem, en yakın arkadaşın senin için yapacağı fedakarlıklar ve aşk... Aşkın imkansızlığı durumunda bile iki insan birbirlerine karşı gerçekten bir şey hissediyorsa, onları durduramazsınız.

JAMIE CAMPBELL BOWER

KİTABI OKUYUNCA 'İŞTE BU BENİM' DEDİM
 Kısa sürede, genç kızlardan oluşan geniş bir hayran kitleniz oluştu. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?
Aslında kısa bir süre değil; dört senedir bu işin içindeyim. Evet, genç ve güzel kızlardan oluşan bir hayran kitlem var. Hepsine buradan sevgilerimi iletiyorum.

 Filme dahil olma sürecinden bahseder misiniz? 
Aslında kitabın tüm dünyada bu kadar fenomen olduğunu pek bilmiyordum. Bu teklif geldiğinde menajerimle birlikte oturup araştırdık ve tüm dünyada kitabın 40 milyon sattığını öğrendik. O hafta kitabı okudum, karakterimi analiz ettim ve "Evet, işte bu benim" dedim.

 Filmdeki mekanlarla ilgili ne söylemek istersiniz?
Büyüleyici! Gerçekten filmin geçtiği tüm mekanlar büyüleyiciydi. Her detay ciddi düşünülmüş ve ona göre tasarlanmıştı. Umarım izleyiciler de bizim kadar büyülenir.

YÖNETMEN ÇOK TİTİZDİ 
 Seyirciye söylemek istediğiniz bir şey var mı? 
Yönetmenimiz Harald Zwart, dünyanın belki de en titiz ve hızlı çalışan yönetmeni. Set aralarımız bile o kadar düzenliydi ki; ders zili çalmış gibi sete dönüp yerlerimizi alırdık. Başta tüm oyuncularla toplantı yaptı; hepimizden tam olarak ne istediğimizi öğrendi ve ona göre ilerledi. Ben bu işin içinde yer almaktan çok büyük keyif aldım. Ekibin neredeyse tamamına yakını genç nesildi ve iyi anlaşmamak mümkün değildi. Lily'le de çok az rastlanır bir uyum sağladık ve ortaya bu güzel iş çıktı.

FİLMİN KONUSU
Fantastik macera türündeki filmde olaylar şöyle gelişiyor: 'Clary', Pandemonium adlı bir gece kulübüne gider ve o akşam işlenen bir cinayete tanık olur. Bu anı gördükten sonra doğa dışı olaylar da peşini bırakmaz. Önce 'Valentine' adında bir adam, annesi 'Jocelyn'i kaçırır. Kulüpte tanıştığı insanlardan, kendisine yardım etmelerini ister. Karşılığında ise çok zor bir karar verir ve annesinin hiçbir zaman onaylamayacağı bir yola girer.

Öner Öngün
kaynak: sabah.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi bizimle paylaşın