24 TV ekranlarında canlı olarak yayınlanan, Stargazetesi yazarı Elif Çakır'ın sunduğu Söz Bitmeden'in konuğu ünlü yönetmen Osman Sınav oldu.
Osman Sınav programda yaptığı açıklamada şunları kaydetti;
Sette biz oyuncuların kalplerinin ritmini ayarlamamız lazım, gerilimli bir sette işler yolunda gitmez.
Elif Çakır: Bunları kurarken bizim bildiğimiz yıllardır vazgeçemediğiniz Kenan İmirzalioğlu var, muhtemelen sizden başka kimseyle çalışmıyor herhalde?
Osman Sınav: Yok çalışıyor, Kenan Türkiye'nin önemli oyuncularından beraber biz beraber başladık ilk işi Deli Yürek'ti, 4 yıl devam etti, Kenan ile ileride yine büyük projelerimiz var, olacakta. Bütün oyuncularımın ben kalbini görmem gerek, buna izin vermeleri lazım bunu görürsem daha iyi yol alabiliriz. Şuanda Sakarya Fırat'ta Tayanç olmak dahil bütün hepsini çok seviyorum, çok enerjileri var ve beni de besliyor bu enerji.
"OYUNCU VE YÖNETMEN BİRBİRLERİNE KALBİNİ AÇMASI LAZIM"
Oyuncu ve yönetmenin karşılıklı olarak birbirlerine kalbini açması lazım. Bu işin yapılışı önce senaryodur, sıralama çok doğru gelmez bana. Yönetmen önce bir hikaye seçer, bunun senaryosu olur, senaryo biter ve oradaki karakterlere yüz ve beden ararsınız. Sonra sete gidip atmosfer içinde onları hareket ettirmeye başlarsınız. Konuşurlar, hareket etmeye başlarlar, bu şekilde devam eder sıralama.
"MUTLAK REJİM HAKİMİ ALLAH'TIR"
Mustafa Kutlu der ki 'Allah varsa trajedi yoktur' dramı Allah bizim için yaratmıştır. Sinemalara isim verirler ya aslında öyle birşey olmaz, yönetmen neye inanıyorsa, ne kadar biliyorsa, nasıl bir dünyası varsa film o olur. Çünkü eski deyimle rejisör deniyor buna, rejisörü ben rejmetmek olarak algılıyorum. Mutlak rejim hakimi Allah'tır, burada bir sanal dünya var onunda rejmedeni yönetmen. Dolayısıyla Batılılarda tanrı kral diyorlar yönetmenlere.
"BU BİR TAKLİTTİR"
Sanal olarak bir anlamda teşbihte hata olmaz, bir taklittir. Yönetmen bunun için cüzi iradeyi kullanarak onu taklit ederek birşey yapıyor, daha az bakıyor, daha hızlı yürütüyorsunuz, düşürüyor, öldürüyor, kaldırıyorsunuz, burada böyle bir metafor var. İşte bu metaforu çok iyi algılamak gerekiyor.
"YÖNETMENLER VE YAZARLAR DA DİKKATLİ OLMALI"
Egosu yüksek, teşbihte hata olmazsa insanlar kendisini tanrıcık gibi hissedeceği bir iş yapıyoruz. Hayatı yeniden kurguluyorsunuz çünkü, ben hep şunu merak ediyorum. Allah neden hikaye anlatır, aslında Allah hikaye anlatıyor. Araştırdım, hiç bir kitapta yok. Allah insanlara mesajlarını hikaye anlatarak söylüyor neden? Bir daha, bir daha anlatıyor, hikaye anlatmak birşey değil sonunda deniliyor ki 'Bu böyle oldu o yüzden bunlar şunlara uğradı, bunları gördü' taki idrak edilene kadar. Hadise oluşuyor, yaşatıyor, sonra vahiy geliyor. Demek ki hikaye anlatmak hikayeden birşey değil. Allah bile bu dili kullanıyor, demek ki yönetmenler, yazarlar da bu dili kullanırken daha dikkatli olacaklar.
Elif Çakır: Yönetmenlerin bu derin devlet dediğimiz bağlantısı varmıdır?
Osman Sınav: Benim olmadı, ben birtek işimde uzmanlık gerektirdiği için gidip emniyete narkotikle ilgili gidip danışmanlık istedim. Örnek hikayeler dinledim, örnekler aldım çünkü öngörünüzü geliştirmeniz lazım.
Elif Çakır: Türkiye'nin önünde bir Başkanlık süreci olacak, sizin bu konuda bir projeniz, çalışmanız yada düşünceniz var mı?
Osman Sınav: Sakarya Fırat diye bir dizi yapıyorum TRT'de oynuyor, dengeleri biz burada anlatmaya çalışıyoruz. Zaman gösterecektir herşeyi, tabii ki Türkiye büyük bir ülke. Türkiye hiç bir zaman kültür politikası olarak hiç bir dönemde bunları düşünmedi. Dünya aslında böyle yönetiliyor, internet ortamı, Facebook, sosyal medya siteleri, filmler, sinemalar bunlar çok önemli fakat biz maalesef daha ileriye toplumumuzu hazırlayacak birşey yapamıyoruz çok farkında değiliz ama zamanla olur inşallah' diyerek sözlerini sonlandırdı.
Semih Bişkin
kaynak: stargazete.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Düşüncelerinizi bizimle paylaşın