Courtney Love'a klip çekti sırada kırmızı halı var
Birçok tanınmış markanın reklam filmini çeken ödüllü yönetmen Alphan Eşeli, Amerikalı rock şarkıcısı Courtney Love'a çektiği kliple adından söz ettirdi. Yönetmen, yeni çekeceği sinema filmi için çalışmalara başladığını ve hedefinin sıkı bir film olduğunu söylüyor.
Pek çok tanınmış markanın reklam filmleriyle birçok video klibe ve Vakko'nun reklam fotoğraflarına imza atan İstanbul 74'ün kurucusu başarılı yönetmen Alphan Eşeli, geçtiğimiz aylarda Amerikalı şarkıcı Courtney Love'un 'Samantha' şarkısının klibini çekti. İstanbul'da Beykoz'daki eski bir ayakkabı fabrikasında çekilen klibin ardından Love'un 'Kubrick stiline sahip' diye tanımladığı ve övgüler yağdırdığı Eşeli ile bir araya geldik...
- Öncelikle Courtney Love ile yaptığınız çalışmanın detaylarını anlatmanızı rica edeceğim...
İstancool Festivali'ne konuk olarak gelecekti, birkaç aydır konuşuyorduk. Bir klip yapma fikrinden bahsetti. Zamanlama olarak çok denk düştük. Bir de müzisyenliği dışında çok sevdiğim bir insandır Courtney. Telefonda uzun konuşmalarımız oldu, sadece kliple değil ama hayatla alakalı 10-15 sayfalık bir doküman yolladı ve tüm bunları bir klibe dönüştürüp dönüştüremeyeceğimi sordu. Yazdıklarının bir klipte toplanması mümkün değildi.
- Neler yazmıştı?
Kendini anlatıyordu ve ilginçtir ki ağırlıkla terk edilmekten bahsediyordu. Hayatındaki insanların onu terk ettiğini anlatmıştı. Kocasının intiharını, çocuğuyla yaşadığı sorunları samimiyetle anlatıyordu. Ailesi tarafından da benzer sıkıntılar yaşamıştı. Üzerine düşündüm, felaket sonrası bir dünyada geçmesi fikri geldi aklıma. İnsanlığın terk edilmesi metaforundan hareket ettik. Cormac McCarthy'nin 'The Road-Yol' kitabından biraz esinlendim, filmi de güzeldir ayrıca. Görsel referanslar yolladım Courtney'ye. Aynı zamanda Courtney, Tracey Emin hayranı. Emin'in bir kısa filminde gördüğü bir gelinliğe benzer bir şey giymek istedi. Konsept de böylece belirlenmiş oldu.
- Daha önce klip çektiniz mi?
Aylin Aslım'a 10 yıl önce bir klip çekmiştim New York'ta.
KLİP MÜZİSYENE AİTTİR
- Courtney Love aslında çılgın ve serseri bir kadın gibi algılanır. Zor muydu bir dünya starıyla çalışmak?
Ona şapka çıkarttım. Reklam filmleri de yönettiğim için çok sayıda önemli isimle çalıştım. Ben böyle bir disiplin görmedim. Kamera karşısındaki özverisini anlatamam. Şaşırdım performansı karşısında. Kurulan bir rüya var hem yönetmen hem de şarkıcı için ama klip müzisyene aittir. İyi olması için yüzde iki yüz çalıştı. Bacakları kanadı, yerde sürünme sahnesinde.
- Sizi Stanley Kubrick'e ve David Fincher'a benzetmiş.
İltifat etmiş, dedim ya çok iyi ve farklı bir kadın.
- Film çekecek misiniz?
Yeni bir film projesi üzerinde çalışıyorum. Yeni yılla beraber hızlanacak ve bahara doğru çekime başlayacağız. Hikayede de katkım var.
- Yönetmenlik maceranız nasıl başlamıştı?
Amerika'da film, yönetmenlik okudum. Sonra reklamlar ve müzik videolarıyla başladım.
- Courney Love ile çalışmak için ona benzemek gerekir mi acaba, siz de çılgın mısınız?
Biraz aykırı bir kadın ama benim hayatta tanıdığım en entelektüel insanlardan biri. Sıra dışı olduğu doğru. Kendini ifade edişi de sıra dışı, yaşayışı da sıra dışı olabilir... Ben de sıra dışı işler yapmayı severim.
ESKİ FİLMLERİ SEVİYORUM
- Sizinle çalışmak kolay mıdır?
Çok disiplinliyimdir ama işini ciddiye alan herkes disiplinli değil midir zaten? Zor diyemem, benimle çalışanlar ne düşünür onlara sormak lazım. İş yaparken ne yaptığımı anlamam. Kendimi kaptırırım. Her yönetmenin bir stili vardır. Kimi gergindir, kimi sinirli. Ortaya çıkan işe bakmak lazım. İyi yönetmen sette de iyi olan yönetmendir diyemeyiz. İyi film çeken, iyi yönetmendir.
- Beraber çalışıp etkilendiğiniz yönetmen oldu mu?
Kimseyle çalışmadım ama sinemadan çok etkilendim. Çok sevdiğim filmler arasında western'ler de vardır ama bir western fanatiği değilim. İyi yapılmış her türdeki filmi severim. Özellikle eski filmlerin yönetmenlerini daha çok severim.
- Eski filmlerde yapılan işi daha net görüyorsunuz sanırım.
Kesinlikle haklısınız hatta okul dönemlerinde çok sayıda sessiz film izledim. Sinemada hikaye anlatmanın çok çeşitli yolu-yöntemi var. En primitif hali sessiz sinemadır. Tıkandığımda o filmlere dönerim. Bugünkü sinemada her şey öyle mükemmel ki, ne olduğuna bakmaksızın baştan sona seyredebiliyorsunuz.
- Çok iyi reklam filmleriniz var, siz mi onları seçiyorsunuz, onlar mı sizi?
Genellikle ajansların tercihleri ön plandadır. Çalıştığımız ajanslar var, onlar bakıyor, kim daha uygun diye.
- Siz iyi bir yönetmen misiniz?
Onu ben söylemem.
- İşlerinizi seyrederken 'ah keşke şöyle yapsaydım' diyor musunuz?
Reklam filmlerini çektikten sonra üzerinden o kadar çok zaman geçiyor ki montaj ve kurgu aşamasında, işi mümkünse bir süre görmek istemiyorsunuz. Mesela Courtney Love klibinde montaj süresi 10 günü buldu. Şu an seyretmek istemiyorum. Defalarca izliyorsunuz, iki gün de çekim... Toplam 4,5 dakikalık bir işti.
- Reklam çekerken istediğiniz her şeyi yapabiliyor musunuz?
Bir yerden sonra yönetmen hep istediğini çeker. Kafamda hikayeler, görseller var. İşle birleştirmek önemli biriktirdiklerinizi. Reklamda yönetmen o kadar özgür değildir. Marka önemlidir çünkü.
- Reklam filmleri açısından Türkiye nasıl bir yerde?
Son yıllarda reklamcılık dallarında verilen ödüllerden birçoğunu bizim ajanslar kazanıyor. Reklam filmleri açısından gayet iyi bir noktadayız. Dünyada da televizyon reklamcılığının altın çağı bitiyor gibi geliyor bana, internet reklamcılığı daha ön planda.
Marlon Brando stardır
- Star kimdir ve star ışığı nedir, var mıdır öyle bir ışık?
Güzel bir soru. Sinema tiyatrodan farklıdır. Star olmak da farklıdır, ekranda gördüğünüz zaman izlettirmelidir. Marlon Brando'ya bakarsanız büyük bir star görürsünüz. O insanın doğasıyla da alakalıdır. Kameranın sevdiği insanladır starlar. Steve McQuenn çok olağanüstü bir oyuncu değildir ama en büyük ikonlardan biridir. Paul Newman da öyle...
- George Clooney, Brad Pitt?
Eski dönemdeki starlar gibisi yok. Güzel filmleri var elbette ama ben eski filmleri, yönetmenleri ve oyuncuları beğeniyorum. Amerikan sineması da ya büyük bütçeli gişe filmleri yapıyor ya da bağımsız filmlerle kendini ifade ediyor, iki farklı uca doğru gidildi. Konu ve hikaye güçlüğü de var.
- Nicole Kidman kadar ünlü ve güzel bir kadın gidip Lars von Trier veya Alejandro Amen*bar filminde oynayabiliyor...
Çok iyi bir oyuncu çünkü. Büyük bütçeli filmlerde rol alıyor ama bağımsız sinemaya destek veriyor, yeteneğini sergiliyor.
- Kim oynasın filminizde?
Elinizdeki projeye göre değişir. Keşke Nicole Kidman oynasa dersiniz ama gelen projede ona uygun rol olmayabilir. İyi oyunculuk önemli, kötü oyunculuk sergilenen ama iyi olmuş bir film yoktur. Akira Kurosawa'nın bir sözü vardır, 'İyi bir hikayeyi iyi bir yönetmen çekerse başyapıt olur. İyi bir hikayeyi kötü bir yönetmen çekerse seyredilir olur. Kötü bir hikayeyi iyi bir yönetmen çekerse kötü bir film olur'... Her şey hikayededir.
- Dizilerin ve reklamların süreleri çok tartışılıyor...
Denk geldiğim zaman görüyorum çok uzun süreleri var. Eldeki malzeme 40 dakikalık, 60 dakikası doldurmak için yapılıyor. Bana bir bölümünü verseler 30 dakikada bitiririm. Bu dizi yapımcılarının veya yönetmenlerin hatası değil ki! Spagetti western'lerdeki düello sahneleri gibi, asla bitmeyen sahneler, uzadıkça uzuyor. Kısaltılmalı mutlaka, değişir mi bilemem. Çok bildiğim bir sektör değil dizi sektörü ama dışarıdan eleştirmek kolay. Işığı eleştirirsin ama o şartlarda daha iyisi yapılamıyordur belki. Ama o şartlarda başka türlü yapılamaz. Hatta hayranlık uyandıracak şekilde her hafta bir film çekiyorlar.
- Cannes, Oscar, kırmızı halı hayalleriniz var mı?
Olmaz mı, kimin yoktur ki? Ama ödül alacağım diye film yapılmaz. Hiçbir yönetmen böyle çalışmaz. İyi film yaparsın, ödül gelirse gelir.
Elif Aktuğ
elif.aktug@aksam.com.tr
aksam.com.tr
Alıntıdır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Düşüncelerinizi bizimle paylaşın