Sinema sanatının ilk dönemlerinde çekilen sessiz filmler, senaryoya uygun olarak çekilip birbirine eklenen sahnelerden oluşuyordu ve bu tekniği ilk değiştiren devrimci Rus sinemasının dünyaca ünlü yönetmeni Ayzenştayn’dı. Potemkin Zırhlısı’nda ilk kez kurgu tekniğini uygulayarak sinemanın ilk devrimlerinden birinin altına imza attı. Bu teknik sonraki yıllarda hızla geliştirildi. Maliyet artışına sebep olsa da, tahmin edilenden çok fazla film harcansa da, ortaya çıkan sinema eserinin bir öyküyü çok boyutlu anlatmadaki başarısı ve ortaya çıkan beğeni, söz konusu maliyetlerin geri dönüşünü de sağladı. Maliyetler yüksek oluyordu çünkü iki dakikalık görüntü için gerektiğinde bir saatlik çekim yapılıyordu.
Ünlü yönetmen, sinema kuramcısı Ayzenştayn şöyle diyor: "Oyuncunun rolünü oynaması. Müzik ve seslerin armonisi. Boyut ve renklerin uyumu. Görüntü ve fikirlerin kaynaşması... Bütün bunlar görsel bir sanat olan sinemanın ortaya çıkmasında kullanılan esas elemanlar. Aralarında benzerlik aranmaz. Bu olayları bir araya getiren, filmin ortaya çıkmasında son noktayı koyan, montajdır!" Ayzenştayn'ın montaj teorisi, uzun ve çelişkili arayışların sonucunda ortaya çıkmıştı.
Lev Kuleşov ilk defa "montaj" kelimesini Vestnik Kinematografi (Sinema Haberleri) dergisinde, "Sinemada sanatçının görevleri" adlı makalesinde kullandı: "Üzerine harfler yazılarak dağıtılmış ayrı küpleri bir araya getirerek, kelime veya cümle kuran çocukların yaptığı gibi, yönetmen de filmi yapmak için ayrı, birbirleriyle ilgisi olmayan, farklı an ve günlerde çekilmiş parçaları bir araya getirerek, dağınık pozları en uygun, anlamlı, eksiksiz ve düzenli bir şekilde sıralamalıdır. Bu, filmin montajını anlatan en basit, en ilkel şemadır."
Sinema Terimleri
Bir film vizyona girdiğinde, genelde filmin konusu, oyuncuların başarısı, bazen kamera açıları, yer seçimi gibi konular üzerine odaklanılır. Halbuki bir film hakkında uzun uzadıya konuşacak daha o kadar çok konu var ki…
Peki sinema hakkında daha fazla bakış açısı yakalamak için neler yapmak gerekir? Sinemaya merak sardıysan, sinemayla ilgili araştırma veya ödevler yapacaksan ve dediğimiz gibi daha fazla bakış açısı yakalayarak bir filme farklı yorumlar getirmek istiyorsan; önce sinema terimlerini öğrenmek oldukça işine yarayacaktır.
Araştırdık ve senin için pek çok sinema terimini listeleyerek açıklamak istedik:
16 mm
Genellikle yarı profesyonellerin tercih ettiği hem popüler hem de ekonomik film boyutu. 16 mm kavramı ise negatifin genişliğini anlatıyor. 1923 yılında Eastman Kodak şirketi tarafından 35 mm film formatına alternatif olarak üretilmiş.
16 mm ile çekilen bazı unutulmaz filmler:
Halloween II (2009)
The Wrestler (2008)
Babel (2006)
Hamlet (2000)
The Last King of Scotland (2006)
My Summer of Love (2004)
Leaving Las Vegas (1995)
The Hills Have Eyes (1977)
Saw (2003)
35 mm
1892 yılında William Dickson ve Thomas Edison, George Eastman’dan aldıkları ham filmi kullanarak 35 mm filmi icat ediyorlar. Yüzyılı aşkın süredir neredeyse hiçbir değişikliğe uğramadan günümüze kadar gelen 35 mm film, adını da filmin genişliğinden alıyor. 35 mm filmin her kenar, her karesinde dört delik bulunmaktadır.
70 mm
Şu ana kadar filmin genişliği artıkça kalitesinin de ona göre arttığını görüyoruz. 70 mm film (veya 65 mm), yüksek çözünürlüklü ve kaliteli bir filmdir; böylece post-prodüksiyon döneminde film üzerinde yapılacak efektler görüntü kalitesini bozmaz.
8 mm
8 mm film şeridi, standart ve süper olarak iki çeşitten oluşur. 30’lu yılların Büyük Bunalım döneminde film yapımının süregelmesi için daha ekonomik film şeridi arayışına giren Eastman Kodak şirketi üretmeye başlamıştır.
8 mm film şeritleri, 16 mm’lik film şeritlerinin her iki yüzünün de kullanılabilmesiyle ortaya çıkmıştır. Bu film şeridine kayıt yapıldığında, film şeridi ters çevrilir ve diğer yüzüne kayıt devam eder.
Süper 8 mm’de film şeridinin ters çevrilmesine gerek kalmaması için kartuş kullanılmıştır. 8 mm film şeritleri amatör film yapımcıları tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır.
B filmi
Ünlü bir sanatçının konserine gidersin, bir de ondan önce alt grupları dinlersin. B filmi de işte onun gibi bir şey: Asıl filmden önce gösterilen düşük ya da az bütçeli alt film. Bu filmin kullanımı Hollywood’un Altın Dönemi’ne denk geliyor ve özellikle “Western” filmler bu formatta üretiliyor.
Çerçeve oranı
Bir filmin eninin boyuna olan oranıdır.
Dublör
Dublör, tehlikeli sahnelerin çekiminde asıl oyuncunun yerine oynayacak kişidir. Bu, bazen oyuncu hayatını tehlikeye atmak istemiyor gibi lanse edilse de, dublörler genellikle o tehlikeli işi yapmakta profesyonel olan kişilerdir. Örneğin motosiklet ile uçma, yüksek bir yerde ince bir sütun üzerinde yürüme benzeri aksiyonları bu işin profesyonelleri olan dublörler yapar.
Film karesi
Her bir fotoğraf resminden biridir. Bir sinema filminin bir saniyesi için toplam 24 kareye ihtiyaç duyulur. Kamera tarafından video kayıt yapılarak çekilen filmlerde saniyede 24 kare çekmek kameranın işidir fakat iş animasyon filmlere gelince yapımcı her kareyi tek tek düşünmek zorundadır.
IMAX
IMAX film formatı yüksek boyutlarda, yüksek çözünürlükte görüntüler elde edilebilmesi için geliştirilmiştir. Yüksek çözünürlükteki görüntüler, 15/70'lik film karesinin eşsiz IMAX projeksiyon teknolojisi ile birleşmesinden oluşur. 15/70'lik film karesi klasik 35mm'lik film karelerden 10 kat daha büyüktür. Bu geniş boyutlu film kareleri için, dış uzaydan okyanus tabanına kadar her türlü ortamda kullanılabilen IMAX kameraları tasarlanmıştır. Bu kameraların ağırlığı 19-45 kilo arasındadır.
IMAX’te filmleri sekiz katlı bir apartman yüksekliğindeki dev bir perdede izlersin. Özelliği perdenin hafif kavisli olmasıdır. Böylece perde, tüm görüş alanını kaplar ve kendini filmin içinde hissedersin.
Net alan derinliği
Deep focus olarak bilinen net alan derinliği tekniğinde, kamera önündeki objelerin tümü aynı öneme sahiptir. Arka ve orta plandaki objeler flulaştırılmaz. Bu tekniği incelemek için sinema tarihinde büyük önem taşıyan Citizen Kane (1941) filmini izleyip mercek altına alabilirsin.
Özel efekt
Bir bina, bir köprü yıkılıyorsa, bir helikopter, bir otomobil patlıyorsa işte bu özel efekttir. Özel efektler gerçekten yapılmış, yani bilgisayar ortamında yaratılmamış efektleri kapsar. Gerçek bir uçağın patlatılması ya da maket bir köprünün yıkılması özel efektlere girmektedir. Bilgisayar ortamında yaratılan efektlere ise görüntü efektleri adı verilmiştir.
Retrospektif
Gerçekleşmiş olayların gerisine, geçmişine bakmak anlamına gelir. Bir katilin seri cinayetlerinin verilmesinden sonra, bu katilin bu noktaya gelmesindeki geçmiş nedenlere dönüşün verilmesi, retrospektife bir örnek olarak gösterilebilir.
Seçici alan derinliği
Shallow focus olarak bilinen bu teknikte ise deep focus’un aksine (tüm objelere aynı vurgunun verilmesi) tek bir odak noktası yer almaktadır. Aktörün ön plandayken arka planda başka bir oyuncunun ya da manzaranın flulaştırılması gibi. Böylece izleyicinin dikkati, yönetmenin istediği noktaya yönelir. Örneğin iki arkadaş konuşurlarken arka planda flu olarak katilin belirmesi gibi.
Sinematografi
Işık ve kamera açılarının nasıl kullanılması gerektiğiyle ilgili çalışmaları kapsar. Lens seçimleri, kompozisyon, filtreleme, film seçimi gibi konular sinematografiye dahil olan konulardır. Sinematografi uzmanları genellikle görüntü yönetmenleri olarak anılırlar.
Soundtrack
Türkçe’de film müziği olarak kullanılır. Braveheart, Titanic, Saving Private Ryan, Batman gibi filmlerin soundtrackleri; unutulmaz film müzikleri arasındadır. John Williams, James Horner, James Newton Howard, Hans Zimmer, Danny Elfman, Andrew Lloyd Webber gibi isimler ise ünlü film müziği bestecileridir.
Bir filmi incelerken bu terimlerden yola çıkmak, bahsi geçen konulara da göz atmak üzerinde çalıştığın konu üzerinde ya da arkadaşlarınla ettiğin sohbetler üzerinde bir hayli etkili olacaktır!
Kaynak: wikipedia.org
exi26.com
Alıntıdır.....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Düşüncelerinizi bizimle paylaşın