15 Kasım 2011 Salı

MİRASTAN BİZE KALAN HAYAL KIRIKLIĞI



 Tarihi vakalardan yola çıkarak günümüzle bağlantılı güncel film yapmak bir gerekliliktir. Tarih, zincir halkaları gibi bir sürekliliği içinde barındırır. Kopukluk kabul etmez. Zaten kopukluğu olması demek bir milletin geçmişinin olmaması demek olur. Günümüzün eğitmenlerinden birinin de sinema olduğunu kabul edersek tarihin perdeden nasıl yansıtıldığı önemlidir. Hele gençliğin tarihi kitaplardan değil de sinemadan öğrenmeye çalıştığını ve perdeden yansıyan her şeyi tarihi bir gerçek olarak kabullendiğini düşünürsek çekilen tarihi filmlerin önemi artmaktadır. Eğer film günümüzün güncel ve siyasi gelişmelerine atıfta bulunuyorsa bu ilgi daha da artmaktadır. İnsanlar kendi gerçekleriyle övünmelerini sağlayan ya da siyasi gelişmeleri anlatan filmlere ilgi göstermektedirler.

II. Abdülhamit'in günümüzde tartışmalı kimliği hala tazeliğini korumaktadır. Musul ve Kerkük toprakları hala siyasetçiler için önemli bir malzemedir. Bu tartışmaların gölgesinde kendine yer bulmaya çalışan bir film Miras. İşlediği konuyla övünüyor.

 Film, Osman Aysu'nun "Miras" adlı romanından senaryolaştırılmıştır. Filmin dram bölümlerinin yönetmenliğini Aydın Sayman, Aksiyon bölümlerini Mad-Max filmleriyle Avustralya'da sinemaya atılan ve Avustralya'da yaşayan Tarkan Özel yapmıştır. Filmin oyuncu kadrosu ise Hintli, Kanadalı, İngiliz ve Türklerden oluşuyor.

 İki yönetmen, bir roman ve farklı ülkelerin oyuncularının olması insanın aklına güzel bir film olmuştur düşüncesini getiriyor. Ayrıca filmin gösterime girmenden önce yapılan reklamları, Miras web sitesinin İngiltere üzerinden hacklendiği dedikoduları ve en önemlisi II. Abdülhamit, Yahudiler ve Musul Kerkük isimlerinin bir araya getirilmesi insanı heyecanlandıran ve ilgisini artıran unsurlar. Filmin Yapımcısı Kaan Girgin'de, seyirci bu filmde her şeyi bulacak, en önemlisi de kendi tarihini bulacak diyor.

 Miras, Yahudilerin II. Abdülhamit'ten Filistin'de toprak istemeleriyle başlıyor. II. Abdülhamit rolündeki Altan Erkekli'nin her an düşecek gibi duran sakalları ve II. Abdülhamit'in şov yaparcasına elini masaya vurması gibi yapay sahnelerle hayal kırıklığın kapısını aralıyoruz. Tarih vurgusu yapılan filminde tek tarih temasına da burada rastlıyoruz. İlerleyen bölümlerde tarihi herhangi bir olaya rastlayamıyoruz. Tabii dakikalar ilerledikçe seyircinin kafası karışmaya devam ediyor. Kurgudaki kopukluklar filmin neyi anlatmaya çalıştığını anlamamızı zorlaştırıyor.

 Miras'a, biraz merak biraz da gizem havası katmak için; Teşkilat-ı Mahsusa üyelerinin karanlık ve loş bir mekânda, gür seslerle yemin etmeleri de eklenmiştir. Bu tören filmin aksiyon ve casusluk üzerine kurgulandığı izlenimini verse de sonraki gelişmeler çok amatörce çekilmiş bir filmle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.

Sahilde kurulan pusuda Türk ajanlarının acemice davranışları; Hindistan'a operasyona gidiyoruz diye ormanlık bir bölgede hazırlıkların yapılması ancak Hindistan'da bir operasyonun olmaması. Otelde Hintli iş adamını öldürmek için İngiliz ajanının gereksiz yere kadın kılığına girmesi; Türk kadın casusun aptalca ve gereksizce arabaya binmesi ve arabanın havaya uçurulması gibi filmin aksiyon sahneleri tamamen hayal kırıklığı yaratmaktadır. Ayrıca diyalogların çok yüzeysel ve yapay oluşu filmi itici yapan diğer bir boyuttur.


Girgin, Hint sinemasıyla ortak çalışmasının amacını; Türk sinemasının giremediği yerlere ve sektörlere girmek adına Hint starlarının basamak olarak kullanıldığını belirtiyor. Bu kötü senaryo ve inandırıcılıktan çok uzak ve kötü aksiyon sahnelerinin hangisiyle dünya pazarına girmeye çalıştığını anlamak zor. Güncel bir konunun kötü işlenmesi filme karşı hayal kırıklığı oluşturuyor. Hâlbuki filmi gösterime hızlı yetiştirmek yerine, filmin biraz zamana yayılarak ve teknolojiden daha iyi faydalanarak hazırlanması ortaya güzel bir film çıkartabilirdi.


Her akşam televizyonlarda rastladığımız 2.-3. sınıf aksiyon filmlerini aratmayan Miras bize farklı hiçbir şey sunmamaktadır.

 Osman Tatlı
 Suskun Sinema Yazıları / monakitap yayınları
e-posta-msn: suskunsinemayazilari@hotmail.com
                                                                                                                                       Alıntıdır....




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi bizimle paylaşın