‘Küfürlü Filmlere Destek Yok’ Sözleri Kızdırdı
Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürü’nün “Bütçeler sırasında destek oyumu Recep İvedik gibi bol küfürlü, bizi küçük düşüren filmler vermem” sözleri sinemacıların tepkisini çekti. Çelik oyunu Nuri Bilge Ceylan filmleri gibi yapımlara kullanmaktan yana.
İSTANBUL - Kültür Bakanlığı’nın Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü gelecek yıl Türk Sineması’na 15 milyon YTL’lik destek sağlayacak. Kurumun başında bulunan Abdurrahman Çelik, gelecek yıl içinde bol küfürün olduğu Recep İvedik benzeri filmlere destek vermeyeceklerini açıkladı. Çelik küfürlü filmlere karşı olduğunu, bu filmlerin yapımcılarının destek istemesi halinde olumsuz oy kullanacağını söyledi. Çelik, “Küfürlü filmler Türk kültürünü yansıtmıyor ve kültürümüzü küçük düşürüyor” diye konuştu. Beyazperdede küfürü onaylamayan Çelik NTVMSNBC’ye gerekçelerini anlattı. Eleştirmen Murat Özer ve ‘Recep İvedik’in yapımcılarından Mehmet Soyarslan ise bu açıklamının “sansür” olduğunu ileri sürdü.
BİZİ KÜÇÜK DÜŞÜREN FİLMLER
Abdurrahman Çelik (Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürü):
Öncelikle şunu belirteyim bu sadece benim görüşüm. Bakanlığın oluşturmuş olduğu destekleme kurulu vardır. Sinema Destekleme Kurulu oybirliği ya da oy çokluğuyla filmlere destek verir. Benim de bir oyum var ve ‘Recep İvedik’ benzeri filmler için hiçbir zaman olumlu oy kullanmam. Çünkü bu tür filmler, görevimize aykırı. Türk kültürünü yansıtmayan ve bizi küçük düşüren filmler...
SOKAK KÜLTÜRÜ BAŞKA BİR ŞEY
Şimdi “Her film Türk kültürünü yansıtmalı mı?” diye sorabilirsiniz, böyle bir şey yok ama o tür filmler önümüze gelirse ben oyumu olumlu yönde kullanmam. Çünkü sokak kültürü başka bir şey, Türk kültürü başka. Gerçi şu ana kadar başımıza böyle bir durum gelmedi, örneğin ‘Recep İvedik’ bizden destek istemedi.
NURİ BİLGE CEYLAN’A DESTEK VERİRİZ
5224 sayılı yasayla ne tür filmlerin desteklenip desteklenmeyeceği açıkça belirtiliyor. Bizim kültürlerimize, örf ve adetlerimize aykırı olan bir filmi desteklememiz doğru değil. Bakanlığın desteğini almış çok nitelikli filmler var, Nuri Bilge Ceylan’ın filmleri gibi... Yani sonuçta bir ayırım yok. Proje bazında değerlendiriyoruz.
Sinemalardan yüzde 10 kadar eğlence vergisi alıyoruz. Bunun yüzde 75’i de sinema sektörünün kullanımı için bakanlığa tahsis ediliyor. Bakanlık da destekleme kurulu eliyle projeleri seçerek değerlendiriyor. Birçok yönden değerlendiriliyor.
ESAS, RECEP İVEDİK BAKANLIĞA DESTEK VERDİ!
Mehmet Soyarslan (Recep İvedik’in Yapımcısı):
Biz Recep İvedik için Kültür Bakanlığı’ndan destek almadık hatta biz destek verdik. O zaman geri versinler bizim desteğimizi... Üstelik onlara rekor bir destek verdik. Yaklaşık olarak 5 milyon YTL’nin üzerinde vergi verdik. Zaten filmin bütçesi 6-7 milyondu.
ÇİRKİN VE PEŞİN HÜKÜMLÜ DÜŞÜNCE
Bu düşünce çok çirkin ve peşin hükümlü. Senaryo aşamasında bir sansür bu. Bir yönlendirme, şekil verme, ‘bu böyle olacak, böyle yapın’ diyerek sanata şekil vermek. Sanatın şekli olmaz. Sanat insanların düşündüklerini hissettiklerini özgürce söyleyebilmesi demektir. Böyle bir özgürlük yoksa sanat olmaz
KÜFÜR FİLMLERLE ÖĞRENİLMİYOR
Dışarıdaki çocuklar o küfürleri kendi aralarında zaten ediyorlar. Bunlar filmlerle öğrenilmiyor. Bunu görmemezlikten geliyolarsa ‘uyansınlar’ diyorum. Gösterime giren Amerikan filmlerinde edilen küfürün haddi hesabı yok ona bakılırsa... Küfür halk lisanının içine girmiş durumda. Bu sinemadan çıkararak olmaz. Yaşayan lisan kalkar, teatral lisan olur.
BU DÜŞÜNCELER KORSANA DESTEK OLUR
Kültür Bakanlığı düşüncelerle korsana destek vermiş olur. Sansür bu devrin iletişim araçlarının gücü karşısında çaresizdir. Üstelik korsana yol açan önemli bir etkendir. Yasakladıkça korsanları zenginleştirirsiniz.
DESTEK ZATEN ÇOK AZ
Kültür Bakanlığı’nın sinemaya verdiği destek zaten çok az. Biz film yapanlar risk alıyoruz. Bir de bu filmlerden ciddi bir para kesiliyor. Kesilen bu para çok iş yapmayan filmlere veriliyor. Bu adaletsizlik! Biz bu sinemalara müşteri getirmişsek ve bu fona para sağlamışsak ne olursa olsun bunu yapan şirketlere belli bir destek verilmeli. Bu desteğin amacı da sinemacılık mesleğinin sürdürülebilmesi olmalı.
SİNEMALARIN DURUMU ÇOK KÖTÜ
Sinemaların durumu çok kötü. Sinema başına düşen izleyici sayısında büyük düşüş var. Bazı filmler dışında çoğu film çok iş yapmıyor. Halka hizmet veren yerlere neden o destek payından bir destek verilmiyor? Neden sinemaların elektrik paraları kültür hizmeti verdikleri için turizmde olduğu gibi daha düşük tutulmuyor? Ve neden sinema sektörüne bu cefa çektiriliyor? Bu kadar sorun varken, bir de çok iş yapan filmlerin önünü kesme düşüncesi tuhaf değil mi?
HAYATTA VARSA, FİLMDE DE OLACAKTIR
Murat Özer (Sinema Eleştirmeni, SİYAD Başkanı):
Küfürlü projelere karşıyım demek sansürcü anlayışın bir uzantısı. Bu ülke zaten çok uzun zamandır sansürle boğuşuyor. Bir sürü insan birçok şey feda etti bu uğurda. Çelik’in açıklamasını talihsiz bir açıklama olarak görüyorum. Hayatta küfür varsa filmlerde de olacaktır. Bunun dozu filmin senaristine, yönetmenine kalmıştır.
ÖNEMLİ FİLMLERE BAKIN, BAZEN KÜFÜR GEREKLİDİR
Sinemayı bu şekilde değerlendirmek mümkün değil. Sadece Türkiye açısından değerlendirmiyorum. Dünyadaki çok önemli filmlere bakın. Nasıl küfür edildiğine bakın. Bu bazen sakil durabilir ama bazen de çok gereklidir. Onu senaryoda yazmak zorundasınızdır. Şimdi baştan böyle bir tavır belirlerseniz, filmleri yapan insanlar belki de böyle durumda otosansür uygulayacaklar. Yazarken ‘küfürlü yazmayalım destek alamayız’ diyecekler. Zaten çoğu sinemacı Kültür Bakanlığı’ndan alacakları desteğe bel bağlamış.
KEMAL SUNAL FİLMLERİNDE DE VAR
Küfür toplumuzun bir parçası. Kemal Sunal filmlerinde de bolca küfür vardır. Bu bir formüldür ve işler bir şeklide. Türk insanı bolca küfür eden bir millettir, böyle olduğu için de beyazperdede küfür edenle özdeşim kurma sorunu yaşamaz.
Kültür Bakanlığı’nın verdiği destek birçok ülkenin gerisinde zaten. O destek çok doğru dağıtılıyor mu, onu da bilmiyorum. Çıkan sonuçlara baktığımızda da doğru olmadığı yönünde bir yorum yapabilirim.
Daha önceki senelerde sansür politik içerikten dolayı olurdu. Aslında tam olarak bir politik içerik de değil, daha çok Türkiye’yi kötü gösterme yolunda olan filmlere sansür olurdu. Örneğin ‘Hakkari’de Bir Mevsim’e sansür uygulanmıştı. Şimdi bundan kurtulduk ama ne yazık ki şimdi de böyle düşünceler ortaya çıkıyor
bydigi.net
ntvmsnbc
Alıntıdır....
Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürü’nün “Bütçeler sırasında destek oyumu Recep İvedik gibi bol küfürlü, bizi küçük düşüren filmler vermem” sözleri sinemacıların tepkisini çekti. Çelik oyunu Nuri Bilge Ceylan filmleri gibi yapımlara kullanmaktan yana.
İSTANBUL - Kültür Bakanlığı’nın Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü gelecek yıl Türk Sineması’na 15 milyon YTL’lik destek sağlayacak. Kurumun başında bulunan Abdurrahman Çelik, gelecek yıl içinde bol küfürün olduğu Recep İvedik benzeri filmlere destek vermeyeceklerini açıkladı. Çelik küfürlü filmlere karşı olduğunu, bu filmlerin yapımcılarının destek istemesi halinde olumsuz oy kullanacağını söyledi. Çelik, “Küfürlü filmler Türk kültürünü yansıtmıyor ve kültürümüzü küçük düşürüyor” diye konuştu. Beyazperdede küfürü onaylamayan Çelik NTVMSNBC’ye gerekçelerini anlattı. Eleştirmen Murat Özer ve ‘Recep İvedik’in yapımcılarından Mehmet Soyarslan ise bu açıklamının “sansür” olduğunu ileri sürdü.
BİZİ KÜÇÜK DÜŞÜREN FİLMLER
Abdurrahman Çelik (Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürü):
Öncelikle şunu belirteyim bu sadece benim görüşüm. Bakanlığın oluşturmuş olduğu destekleme kurulu vardır. Sinema Destekleme Kurulu oybirliği ya da oy çokluğuyla filmlere destek verir. Benim de bir oyum var ve ‘Recep İvedik’ benzeri filmler için hiçbir zaman olumlu oy kullanmam. Çünkü bu tür filmler, görevimize aykırı. Türk kültürünü yansıtmayan ve bizi küçük düşüren filmler...
SOKAK KÜLTÜRÜ BAŞKA BİR ŞEY
Şimdi “Her film Türk kültürünü yansıtmalı mı?” diye sorabilirsiniz, böyle bir şey yok ama o tür filmler önümüze gelirse ben oyumu olumlu yönde kullanmam. Çünkü sokak kültürü başka bir şey, Türk kültürü başka. Gerçi şu ana kadar başımıza böyle bir durum gelmedi, örneğin ‘Recep İvedik’ bizden destek istemedi.
NURİ BİLGE CEYLAN’A DESTEK VERİRİZ
5224 sayılı yasayla ne tür filmlerin desteklenip desteklenmeyeceği açıkça belirtiliyor. Bizim kültürlerimize, örf ve adetlerimize aykırı olan bir filmi desteklememiz doğru değil. Bakanlığın desteğini almış çok nitelikli filmler var, Nuri Bilge Ceylan’ın filmleri gibi... Yani sonuçta bir ayırım yok. Proje bazında değerlendiriyoruz.
Sinemalardan yüzde 10 kadar eğlence vergisi alıyoruz. Bunun yüzde 75’i de sinema sektörünün kullanımı için bakanlığa tahsis ediliyor. Bakanlık da destekleme kurulu eliyle projeleri seçerek değerlendiriyor. Birçok yönden değerlendiriliyor.
ESAS, RECEP İVEDİK BAKANLIĞA DESTEK VERDİ!
Mehmet Soyarslan (Recep İvedik’in Yapımcısı):
Biz Recep İvedik için Kültür Bakanlığı’ndan destek almadık hatta biz destek verdik. O zaman geri versinler bizim desteğimizi... Üstelik onlara rekor bir destek verdik. Yaklaşık olarak 5 milyon YTL’nin üzerinde vergi verdik. Zaten filmin bütçesi 6-7 milyondu.
ÇİRKİN VE PEŞİN HÜKÜMLÜ DÜŞÜNCE
Bu düşünce çok çirkin ve peşin hükümlü. Senaryo aşamasında bir sansür bu. Bir yönlendirme, şekil verme, ‘bu böyle olacak, böyle yapın’ diyerek sanata şekil vermek. Sanatın şekli olmaz. Sanat insanların düşündüklerini hissettiklerini özgürce söyleyebilmesi demektir. Böyle bir özgürlük yoksa sanat olmaz
KÜFÜR FİLMLERLE ÖĞRENİLMİYOR
Dışarıdaki çocuklar o küfürleri kendi aralarında zaten ediyorlar. Bunlar filmlerle öğrenilmiyor. Bunu görmemezlikten geliyolarsa ‘uyansınlar’ diyorum. Gösterime giren Amerikan filmlerinde edilen küfürün haddi hesabı yok ona bakılırsa... Küfür halk lisanının içine girmiş durumda. Bu sinemadan çıkararak olmaz. Yaşayan lisan kalkar, teatral lisan olur.
BU DÜŞÜNCELER KORSANA DESTEK OLUR
Kültür Bakanlığı düşüncelerle korsana destek vermiş olur. Sansür bu devrin iletişim araçlarının gücü karşısında çaresizdir. Üstelik korsana yol açan önemli bir etkendir. Yasakladıkça korsanları zenginleştirirsiniz.
DESTEK ZATEN ÇOK AZ
Kültür Bakanlığı’nın sinemaya verdiği destek zaten çok az. Biz film yapanlar risk alıyoruz. Bir de bu filmlerden ciddi bir para kesiliyor. Kesilen bu para çok iş yapmayan filmlere veriliyor. Bu adaletsizlik! Biz bu sinemalara müşteri getirmişsek ve bu fona para sağlamışsak ne olursa olsun bunu yapan şirketlere belli bir destek verilmeli. Bu desteğin amacı da sinemacılık mesleğinin sürdürülebilmesi olmalı.
SİNEMALARIN DURUMU ÇOK KÖTÜ
Sinemaların durumu çok kötü. Sinema başına düşen izleyici sayısında büyük düşüş var. Bazı filmler dışında çoğu film çok iş yapmıyor. Halka hizmet veren yerlere neden o destek payından bir destek verilmiyor? Neden sinemaların elektrik paraları kültür hizmeti verdikleri için turizmde olduğu gibi daha düşük tutulmuyor? Ve neden sinema sektörüne bu cefa çektiriliyor? Bu kadar sorun varken, bir de çok iş yapan filmlerin önünü kesme düşüncesi tuhaf değil mi?
HAYATTA VARSA, FİLMDE DE OLACAKTIR
Murat Özer (Sinema Eleştirmeni, SİYAD Başkanı):
Küfürlü projelere karşıyım demek sansürcü anlayışın bir uzantısı. Bu ülke zaten çok uzun zamandır sansürle boğuşuyor. Bir sürü insan birçok şey feda etti bu uğurda. Çelik’in açıklamasını talihsiz bir açıklama olarak görüyorum. Hayatta küfür varsa filmlerde de olacaktır. Bunun dozu filmin senaristine, yönetmenine kalmıştır.
ÖNEMLİ FİLMLERE BAKIN, BAZEN KÜFÜR GEREKLİDİR
Sinemayı bu şekilde değerlendirmek mümkün değil. Sadece Türkiye açısından değerlendirmiyorum. Dünyadaki çok önemli filmlere bakın. Nasıl küfür edildiğine bakın. Bu bazen sakil durabilir ama bazen de çok gereklidir. Onu senaryoda yazmak zorundasınızdır. Şimdi baştan böyle bir tavır belirlerseniz, filmleri yapan insanlar belki de böyle durumda otosansür uygulayacaklar. Yazarken ‘küfürlü yazmayalım destek alamayız’ diyecekler. Zaten çoğu sinemacı Kültür Bakanlığı’ndan alacakları desteğe bel bağlamış.
KEMAL SUNAL FİLMLERİNDE DE VAR
Küfür toplumuzun bir parçası. Kemal Sunal filmlerinde de bolca küfür vardır. Bu bir formüldür ve işler bir şeklide. Türk insanı bolca küfür eden bir millettir, böyle olduğu için de beyazperdede küfür edenle özdeşim kurma sorunu yaşamaz.
Kültür Bakanlığı’nın verdiği destek birçok ülkenin gerisinde zaten. O destek çok doğru dağıtılıyor mu, onu da bilmiyorum. Çıkan sonuçlara baktığımızda da doğru olmadığı yönünde bir yorum yapabilirim.
Daha önceki senelerde sansür politik içerikten dolayı olurdu. Aslında tam olarak bir politik içerik de değil, daha çok Türkiye’yi kötü gösterme yolunda olan filmlere sansür olurdu. Örneğin ‘Hakkari’de Bir Mevsim’e sansür uygulanmıştı. Şimdi bundan kurtulduk ama ne yazık ki şimdi de böyle düşünceler ortaya çıkıyor
bydigi.net
ntvmsnbc
Alıntıdır....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Düşüncelerinizi bizimle paylaşın