derviş zaim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
derviş zaim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Ekim 2011 Pazartesi

Bakanlıktan Sinemaya Destek



Kültür ve Turizm Bakanlığı bu yıl 58 uzun metrajlı filme toplam 11 milyon 970 bin TL kaynak aktardı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Bakanlığın sinema sektörünün güçlendirilmesi amacıyla desteklediği uzun metrajlı filmler belli oldu.
Bakanlığın 2011 yılında düzenlediği 2. değerlendirme toplantısında, Türk sinemasının usta yönetmenlerinden Erden Kıral, Safa Önal, Derviş Zaim, Zeki Demirkubuz, Reha Erdem, Abdullah Oğuz, Biket İlhan, Serdar Akar, Aydın Sayman, Cemal Şan'ın yapım projeleri destek alırken, Ali Özgentürk, Selim Evci'nin yönetmenlik yaptığı filmler yapım sonrası destek alan projeler içinde yer aldı.

DEĞERLENDİRME TOPLANTILARI
Bakanlık temsilcisi başkanlığında ve ilgili alan meslek birliklerinin (SESAM, SETEM, FİYAB, BSB, TESİYAB, SİNE-BİR, SEYAP, BİROY) önerdiği birer temsilci ile sinema alanında öne çıkan 3 üyenin katılımıyla oluşturulan ''Destekleme Kurulu''nun 2. toplantısı 13 Eylül 2011 tarihinde, Ankara'da toplandı.
Kurulun 2011 yılı içerisinde düzenlediği ikinci değerlendirme toplantısında uzun metrajlı film yapım ve yapım sonrası projelere toplam 5 milyon 520 bin TL destek aktarıldı.
Bakanlığa yapılan proje başvurularının değerlendirildiği toplantıda 22 uzun metrajlı kurgu film yapım, 7 yapım sonrası proje olmak üzere toplam 29 projeye destek sağlandı.

2011 yılının ilk yarısında düzenlenen değerlendirme toplantısında da 24 uzun metrajlı kurgu film yapım, 5 yapım sonrası proje olmak üzere toplam 29 adet projeye Bakanlık tarafından 6 milyon 450 bin TL destek sağladı.

DESTEKLENEN PROJELER
Kültür ve Turizm Bakanlığının destek sağladığı yapım projeleri şöyle:
''Evliya Çelebi Zaman Zaman İçinde (Yönetmen: Serkan Zelzele), Şarkı Söyleyen Kadınlar (Yönetmen: Reha Erdem), Balık (Yönetmen: Derviş Zaimağaoğlu ), Çanakkale İçinde (Yönetmen: Serdar Akar), Biz Babasız Büyüdük (Yönetmen: Ahmet Çadırcı), Ayaktakiler (Yönetmen: Zeki Demirkubuz), Sevdalinka (Yönetmen: Cemal Şan ), Kuş (Yönetmen: Erden Kıral), Dokunmadan Sev Beni (Yönetmen: Abdullah Oğuz), Doğu-Batı (Yönetmen: Aydın Sayman), Yarım Kalan Mucize (Yönetmen: Biket İlhan), İkimize Bir Dünya (Yönetmen: Sadef Safa Önal)''

İLK YÖNETMEN VE YAPIM SONRASI PROJELERİ
Bakanlık tarafından desteklenen ilk yönetmen projeleri ise şunlar:
''Kurtuluş Son Durak (Yönetmen: Yusuf Pirhasan), Karnaval (Yönetmen: Can Kılcıoğlu), Sivas (Yönetmen: Hüseyin Kaan Müjdeci), Aksak Ritim (Yönetmen: D. Durul Metin), Makas (Yönetmen: Yavuz Bingöl), Mavi Dalga (Yönetmen: Müzeyyen Zeynep Dadak Köstepen), Asfalt Çiçekleri (Yönetmen: Kamil Koç), Ben Elif (Yönetmen: Andaç Haznedaroğlu), Mavi Ring (Yönetmen: Ömer Leventoğlu), Evdeki Yabancılar (Yönetmen: Ulaş Güneş Kacargil)''
Yapım sonrası projeler de şöyle:
''İstanbul (Yönetmen: Ferenc Török), Görünmeyen (Yönetmen: Ali Özgentürk), Rüzgarlar (Yönetmen: Selim Evci), Şimdi Zaman (Yönetmen: Belmin Söylemez), İz (Yönetmen: M.Tayfur Aydın), Ölü Bölgeden Fısıltılar (Yönetmen: Fırat Çağrı Beyaz), Film (Yönetmen: Kerem Kopuz)''

                                                                                                                                Alıntı

23 Ekim 2011 Pazar

Geleneksel Sanatın Sinemayla Bağı

“Geleneksel sanatlar kullanılarak bir sinema dili oluşturabilir mi?” sorusunun peşine düşen yönetmen Derviş Zaim, son filmi Cenneti Beklerken’de minyatür sanatını ön plana çıkarıyor. Filler ve Çimen’de ebru sanatını arka planda işleyen yönetmen, bir sonraki projesinde ise hat sanatını sinemaya tercüme edeceğini haber veriyor.
Derviş Zaim, filmlerinde Türkiye’nin fotoğrafını çekmeye çalışan bir yönetmen. İlk filmi Tabutta Rövaşata’da sokaklarda yaşayan kahramanı Mahsun’un hayatı üzerinden ibret verici bir insan hikayesini anlatırken, Filler ve Çimen’de Susurluk, Çamur’da Kuzey Kıbrıs sorunlarına bakmıştı. Zaim, son filmi Cenneti Beklerken’de tarihsel bir filmle çıkıyor izleyici karşısına. Osmanlı Devleti’nin 17. yüzyılına odaklanan Cenneti Beklerken, kendini taht kavgasının ortasında bulan bir nakkaşın (Eflatun) hayatını masalsı bir dille anlatıyor. Bir gün bir Osmanlı konağına götürülen Eflatun, Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanan Danyal adında bir şehzadenin uzak bir eyalette yakalandığını ve idam edileceğini öğreniyor. İdam edilecek şehzadenin kimliğinden emin olabilmek için Eflatun’dan isyancının Batılı tarzda bir portresini yapması talep ediliyor. Eflatun, yanına verilen bir grup adamla birlikte İstanbul’dan Anadolu’ya zorlu bir yolculuğa çıkıyor. Yolda karşılaşıp yanına aldığı Leyla ile birlikte yolculuğuna devam eden Eflatun, kendini karmaşık duygular yaşayacağı büyük bir maceranın içinde buluyor.
“Filmlerimi kategorize etmek yerine, dürüst filmler yapmaya çalışıyorum. Bir taraftan da tabiî ki stili ve seçtiği konu nedeniyle ötekilerden biraz daha ayrı duran bir tarafı olduğu söylenebilir.” diyen Derviş Zaim, omurgası olan bir Türk sinemasının oluşturulabilmesi için geleneksel sanatlarda var olan unsurları yakalamanın önemine dikkat çekiyor. Bu nedenle yönetmen, Cenneti Beklerken’de Osmanlı minyatür sanatına bakarak “yeni sinema dili oluşturulabilir mi?” sorusunun peşine düşüyor. Zaim, “Filler ve Çimen’de ebru sanatı vardı. Ebru, son filmde birtakım şeylerin ön habercisiydi. Burada minyatür daha merkezde. Yıllardan beri omurgası olan bir sinemamız olup olmadığı tartışılagelmiştir. Bunları zenginleştirebilmemizin yollarından biri geleneğimize bakabilmek. Çin sineması 80′li yıllardan sonra bunu yaptı. Çin duvar resimlerine baktılar, geleneklerindeki birtakım kavramları aldılar. Yeni kuşak yönetmenler, Çin sinemasını dünyada bu şekilde patlattı. Eğer saygın bir sinema yapmak istiyorsak, geleneksel kültürümüzün, tarihimizin, bu coğrafyanın bize bağışladığı meyvelerin çok önemli bir kaynak incelemek gerekiyor. Ben elimden geldiğince geleneksel sanatları sinemaya tercüme etmeye çalışıyorum.” diyor. Minyatür sanatında zamanın ve mekanın “oynak” bir biçimde inşa edildiğini düşünen Zaim, bunu filmine aktarmayı amaçladığını söylüyor. “Oynak zaman”ın ne olduğunu merak edenleri ise filmi izlemeye davet ediyor.
Derviş Zaim, filme senaryo aşamasında danışmanlık yapan Cemal Kafadar, Hilmi Yavuz, Banu Mahir, Filiz Çağman gibi isimlerden “İslam’da görsel sanatlar” konusunda bilgi almış. “İslam’da resim yasağı var mıdır, yok mudur?” konusunun hâlâ daha akademisyenlerin tartıştığı bir konu olduğunu söyleyen Zaim, “Bizim danışmanlarımız da yazma sürecinde beni epeyce uyardılar. Dolayısıyla İslam’daki resim yasağını telaffuz etmekten kaçınmaya çalıştığımı söyleyebilirim. Mesela Eflatun, “Ustalarımın bana öğrettiklerine karşı geldim.” diyerek minyatürden uzaklaştığını ifade ediyor. Bir sinemacı olarak bu konuda daha hassas davranmam gerektiğinin farkındayım. Ama bunlara filmde mümkün olduğunca özcü bir yaklaşımdan da kaçınmaya çalıştım.” diyor. Antalya Film Festivali’nde “Özel Efekt” dalında ödül alan filmde, Serhat Tutumluer, Melisa Sözen, Mesut Akusta, Nihat İleri, Numan Acar, Mehmet Ali Akusta, Rıza Sönmez rol alıyor.
kaynak: http://cumaertesi.zaman.com.tr/?bl=8&hn=3805
SEVİNÇ ÖZARSLAN
                                                                                                                                                 Alıntı