Sinan Çetin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sinan Çetin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Aralık 2011 Pazar

Sinan Çetin: Genç yönetmenler devlet memurlarını kandırıyor!


Geçtiğimiz hafta vizyona giren 'Kağıt' filmiyle adından yeninden söz ettiren yönetmen Sinan Çetin, genç yönetmenleri kızdıracak açıklamalarda bulundu.
21.01.11 14:27
Genç sinemacıları ağır bir dille eleştiren Çetin, gençlerin film yapmak için yanlış adreslere başvurduğunu söyledi. Çetin, "Bize gelmiyorlar çünkü sistemi öldürdüler. Bize geleceklerine devlete gidip kravatlı adamlarla konuşuyorlar. Yapımcılarla değil, devlet memurlarıyla görüşüyorlar ve devlet memurlarını kandırıp para alıyorlar" şeklinde konuştu.

"Devletin buraya burnunu sokmasına hiç gerek yok" diyen Çetin, "Onlara kağıtlar götürüyorlar kağıtlar getiriyorlar. Böyle bir şeyin hayatla ilgisi yok, sinemayla ilgisi yok. Sinema, sinemacılar tarafından yapılır. Devletle alakası olan bir şey değildir. Devlet memurlarıyla hiçbir alakası yoktur. Nasıl, fırıncılar fırıncılarla, limoncular limoncularla, çelikçiler çelikçilerle çalışırsa sinemacıların da sinemacılarla çalışması lazım" ifadelerini kullandı.

'KAFALARINA GÖRE FİLM ÇEKİYORLAR'
Devletten para alan yönetmenlerin seyirciye karşı hiçbir sorumluluk duymadığını savunan Çetin, sorumluluk duymayan yönetmenlerin de kafasına göre film çektiğini söyledi. Çetin, şöyle konuştu:

"Film seyirci için değil de devlet memurları için yapıldığı için memurlar da filmi görüyorlar, filmi beğenmiyolar. Beğense de beğenmese de önemi yok. Parayı vermişler zaten alıyorlar. Kültür Bakanlığı'nın arşivinde böyle bir sürü film var."

Kapısının genç sinemacılara her zaman açık olduğunu belirten Çetin, "Yapımcıya bile ihtiyacınız yok eğer film yapmak istiyorsanız. 3 dakikalık bir şey yapar genç yönetmen, cep telefonuyla çeker. O 3 dakikada onun yönetmenlik yeteneği belli olur. Gelir bir yapım şirketine ve 'Bakın ben böyle bir şey yaptım' der. Biz de 'Çok güzel olmuş vallahi tebrik ederiz' deriz. Daha büyük bir film veririz" diye konuştu.

'SEYİRCİNİN İLGİLENMEMESİNİ ANLAYIŞLA KARŞILIYORUM'
Geçtiğimiz hafta vizyona giren ve genç bir yönetmenin devlet bürokrasisi nedeniyle yaşadığı sıkıntıları anltan Kağıt filmine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Çetin, "Seyircinin ilgilenmemesinin suçlusu tabii ki biziz ama bir düşünce filmi olan Kağıt'ın entelektüel camiada hiç yankı bulmaması da ayrıca trajik bir sorun. Seyircinin ilgilenmemesini anlayışla karşılıyorum da esas kültürel ortam olan medyanın bir kültür filmiyle ilgilenmemesi de son derece trajik elbette" diye konuştu.

Kağıt filminde anlatılan meselenin tüm dünyadaki insanların öyküsü olduğunu belirten Çetin, "70 milyon insandan her birinin devlet bürokrasisiyle mutlaka bir kere başı belaya girmiştir. Kağıt filmi için öyle camlar, çerçeveler kırılmadı bunu biliyordum ama düşünsel anlamda bir yankı bulacağını umuyordum. Çok önemli bir mesele ve çok da iyi anlatılmış bir filmden bahsediyoruz. Bu filmin seyirciyle ilişki kurmamış olması normal fakat entelektüel zihinlerde bir yankı yaratmaması anormal." şeklinde konuştu.

'SANATÇILAR KUTSAL İNSANLAR DEĞİLDİR'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Ucube' sözüne ilişkin tartışmaları da değerlendiren Çetin şu ifadeleri kullandı:

"Bir Başbakan da eleştirebilir. 'Bir başbakanın diğer insanlardan farkı yok' diyorsunuz, 'eşitiz' diyorsunuz. Başbakan da diğer insanalar gibi davrandığı zaman kızıyorsunuz. Haksızlık ediyorsunuz."

Sanatçıların kutsal olmadıklarını dile getiren Çetin, limoncuların rahatlıkla eleştirilebildiğini ancak sanatçıların eleştirilemediğini söyledi. Çetin, "Sanatçılar 'bizi eleştirin' diye ortaya çıkmışlardır. Limoncular, zavallılar limon satıyorlar. Biz onların kötü limonunu beğenmediğimiz zaman kafalarına atıyoruz, almıyoruz. Sanat eserini niye beğenmediğimiz zaman almama hakkımız olmasın? İnsan bir sanat eserine, herkes her istediği şeyi söyleyebilir, alabilir almayabilir, sanatı ve sanatçıyı diğer iş alanlarından farklı bir yere koymayı anlamıyorum" eleştirisinde bulundu.

Kağıt filmi için bir yazılı basında "Uğraşılmış bir ucube" ifadesi yer aldığını hatırlatan Çetin, "Onların 'ucube' demesini anlayışla karşılıyorum ve evet bakıca filmim öyle. Hiçbir şeye benzemeyen eşsiz bir film" şeklinde konuştu.

Bu arada, ucube açıklamasının hemen ardından asistanına seslenen Çetin, "Ucube ne demek?" diye sordu. Çetin'in bu sorusuna asistanı, "Garip, çok acayip" şeklinde cevap verdi. Bu diyaloğun ardından Çetin, "Bence de Kağıt çok acayip bir film, eşsiz bir film" ifadelerini kullandı.

CİHAN
Medyafaresi.com
                                                                                                                                            Alıntıdır...

25 Kasım 2011 Cuma

Alacakaranlık Efsanesi: Şafak Vakti - Bölüm 1 The Twilight Saga: Breaking Dawn - Part 1


Bir vampiri sevdiğinizde, seçim hakkınız kalmaz. Bunun sevdiğiniz kişiyi inciteceğini bile bile nasıl kaçar, nasıl savaşırdınız? Sevdiğinize verebileceğiniz tek şey hayatınızsa, nasıl vermemezlik ederdiniz? Ya onu gerçekten seviyorsanız? Vazgeçilmez bir şekilde bir vampire âşık olmak, Bella Swan için, bir fantezi ve kâbusun gerçeğe karışmasıdır. Edward Cullen'a duyduğu yoğun tutkuyla bir tarafa, kurt adam Jacob Black ile arasındaki derin bağ ile öbür tarafa çekilmiş bir halde, nihai dönüm noktasına ulaşmak için kayıplar ve mücadele dolu çalkantılı bir yıl geçirmiştir. Artık kaçınılmaz bir seçimle karşı karşıyadır; ya ölümsüzlerin karanlık ama çekici dünyasına katılacak, ya da iki kabilenin arasında insan olarak hayatına devam edecektir. Bella artık kararını vermiştir ve kendisini muhtemelen yıkıcı ve anlaşılmaz sonuçları olacak benzeri görülmemiş bir olaylar zincirinin içinde bulur. Önce Alacakaranlık'ta yıpranmış olduğunu, ardından Yeniay ve Tutulma'da da dağılıp koptuğunu gördüğümüz ipler, artık tamamen düzeltilip bir araya gelecek gibi görünüyor. Peki ya bu sonsuza kadar gerçekleşmezse?