14 Aralık 2011 Çarşamba

Reklâm filminin içeriğine kim karar verir?


tolga@yucel.com.tr
Bugün ne yazayım diye, internet sitelerinde dolaşırken, Bursa’ya yön veren bir kurumumuza ait bir teşekkülün çektiği reklâm filminin videosuna, o kurumun “video” ya da kendi tabirleri ile “web TV” sayfasında rastladım.
Ben rast gelmediğim için emin değilim ama büyük ihtimalle bu reklâm filmleri yerel televizyonlarda da yayınlanmıştır.
Filmin görsel kalitesinden çok, içerdiği mesaj ilgimi çekti.
Sonra da bu film özelinden hareketle genel bir soru sordum kendi kendime:
“Bu tip reklâm filmlerinin içeriğine kim karar verir?”
Öncelikle, karar aşamasında kurum hiçbir stratejik planlama yapmadan, markanın vaadinin ne olması gerektiğini ölçmeden bir reklâm filmi yapmaya karar verir.
Sonra yöneticiler, bu iş için ya sürekli çalıştıkları kişilere, ya da ihale yoluyla herkesin katılımıyla bir reklâm filmi istediklerini ilan ederler.
Ön bilgilendirme olmaz. Markanın nasıl konumlandırıldığı, pazarlama iletişimi ilkeleri, mesajı, hedef kitlesi gibi konularda filmi üreteceklerin yaratıcılığı beklenir.
Nasıl olsa bir reklâm filmi, bu kadar uğraşmaya gerek var mı? Nereden baksan sadece kırk bir saniye.
Buraya kadar kurum kendi reklâm filminin amacına ve içeriğine tam hâkim değildir.
Sonrasında filmi üretenler sunum yaparlar. Kendilerine göre bir hikâye bulmuşlardır; Bu hikâyenin kurgusu üzerinden de bir içerik…
Sunum toplantısında kurum yetkilileri de (Pazarlama iletişiminde kurum yöneticilerinin en çok sevdiği iş bir reklâm filmi ile ilgili saatlerce yorumda bulunmaktır. Bir sürü fikir çıkar ortaya.) bir sürü değişiklik yaparlar.
Film bir anda bir sürü değişik yönlendirme ile bir hâl alır.
Peki, bu filmi hedef kitleden oluşturulan odak gruba seyrettirirler mi?
“Yahu, başlarken ölçüm mü yaptık, çıkışında neden yapalım?” diye düşünürler.
Filmi gönderirler televizyonlara…
Film başladı dönmeye, etkisini ölçüp bir yenileme veya bir değişiklik yönünde karar alırlar mı?
Onlar da bizim gibi izlerler, o filmin ekranlarda dönmesi daha mutluluk vericidir.
Tüm bunların olduğunu, bu tip reklâm filmleri için nereden mi biliyorum?
Marka yönetiminin esaslarının uygulanmadığını biliyorum. “Güzel” ile “doğru” kavramının ayrıştırılmadığından biliyorum. Bu tip filmlerin sonuçlara etkisi olmadığından biliyorum.
Yani içinde bulunmanıza gerek yok. İskelete ve yapıya baktığınızda, bu kırk bir saniye için ne kadar profesyonel emek verilmediğini anlayabiliyorsun.
Üretilen işten çok, yöntemi üzerine bir yazı bu…
Benim için önemli olan süreçlerin yerleşmesi. Bir şeyi iyileştirebilmeniz için, süreçlere göre yönetebilmeniz şart.

bursahakimiyet.com.tr
                                                                                                                                           Alıntıdır....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi bizimle paylaşın