14 Aralık 2011 Çarşamba

Ödül, mücadele için beni teşvik edecek


Sinema yazarı Atilla Dorsay bugün başlayan Randevu İstanbul Film Festivali'nde Onur Ödülü alacak. Dorsay "Ödül, bu mücadele için beni ayrıca teşvik edecek" diyor
TÜRSAK'ın düzenlediği film festivali Uluslararası Sinema- Tarih Buluşması, geçen yıl isim değiştirerek yoluna Uluslararası Randevu İstanbul Film Festivali olarak devam etmeye başlamıştı. Yılın son ayında 'filmlerle son randevu' sloganıyla sinemaseverlerin karşısına çıkan festivalde bu yıl 54 film gösterilecek. Bugün başlayan festivalde SABAH yazarı ve film eleştirmeni Atilla Dorsay'a Onur Ödülü verilecek. Geçen hafta SABAH'ta yayımlanan 'Emek yoksa ben de yokum' başlıklı yazısında Emek Sineması'nın yıkılması halinde gazeteciliği bırakacağını açıklayan Dorsay ile hem ödülü hem de bu kararı sonrası gelen tepkileri konuştuk.

- Ödül, sizin için ne ifade ediyor?
- Ödüller hep sevindiricidir, cesaret ve moral vericidir. Üstelik bu ödül zor bir zamanımda geldi ve hem veren kurum, hem de paylaştığım kişiler açısından gerçekten onur verici. Düşünenlere teşekkür ediyorum.

- Ödül zamanlama olarak, sizin 'Emek' yoksa ben de yokum' açıklamanıza denk geldi.
- Hayat hep böyle rastlantılardan oluşur. Emek için zorlu bir savaşıma giriyoruz. Ödül, dediğim gibi, bu mücadele için beni ayrıca teşvik edecektir.

- 45 yıllık meslek hayatınızın unutulmazları neler oldu? 
- En unutulmaz anılarım arasında tanışıp konuştuğum ünlüler gelir. Jeanne Moreau'dan Juliette Binoche'a, Gerard Depardieu'den Jean-Paul Belmondo'ya, Sophia Loren'den, John Huston'a, Elia Kazan'dan Alfred Hitchcock'a, Arthur Penn'den, Sergio Leone'ye öyle insanlarla tanışıp birebir konuştum ki... Bunları unutamam. Bir de Ankara'daki Büyülü Fener sinemalarından birine İrfan-İnci Demirkol dostlarımın Dorsay Sineması adını vermelerini asla unutamam.

- Emek için aldığınız tavra nasıl tepkiler geldi? 
- Yalnızca olumlu tepkiler aldım. Eksantrik birkaç görüşün dışında, herkes ummadığım kadar tavrıma sahip çıktı, bana destek oldu. Belki bu güçle Emek'i birlikte kurtarırız.

- Tarihi bir sinemayı hem de kamu malı olan bir kültürel yapıyı yıkmaya çalışmak sizce neyin göstergesi? 
- Bence temelde tek bir şeyin: Batılı anlamında uygarlaşamadığımızın göstergesi... Emek gibi bir salon için, uygar ülkelerde yıkmak gündeme bile gelmez. Yıkıp da çatıda replikasını yapacağız kandırmacaları da... O salon olduğu gibi tümüyle korunur. Bizdeyse rant olayı artık her şeyin üstünde sayılıyor. Ama işte, sivil toplum kuruluşları ve kamuoyu baskısı bu günler içindir. Onları harekete geçirip sonuna dek direnmeliyiz.

7 MADDEDE RANDEVU İSTANBUL FİLM FESTİVALİ
1- Festivalde Dorsay'la birlikte, Ara Güler, Çağan Irmak ve Muzaffer Hiçdurmaz'a Onur Ödülü, Şener Şen'e de Kültür Sanat Ödülü takdim edilecek.
2- Festivalin açılışını Roman Polanski'nin Acımasız Tanrı filmi yapacak.
3- Festivalin iddialı filmlerinden biri Marilyn'le Bir Hafta. Michelle Williams'ın, ünlü oyuncu Marilyn Monroe'yu canlandırdığı filmde, oyuncunun 1956'da Prens ve Şov Kızı filmi için gittiği İngiltere'de geçirdiği bir hafta konu ediliyor.
4- Festival programında öne çıkan yapımlar arasında Kan Affetmez, Playback, Albatros, Kelle Koltukta, Kırmızı, Beyaz&Mavi, Zulüm, Korkunç Ölüm, Kara Ekmek, Hanımefendi ve Kum Adam, Gölge var.
5- Festivalin ilginç filmlerinden biri ise 'yalancı begesel' olan Dünyanın En Pahalı filmi.
6- Festival kapsamında Lütfi Akad'ın Göç üçlemesi Gelin, Düğün ve Diyet de gösterilecek.
7- Festivalde gösterimler Fransız Kültür Merkezi, Maçka G-Mall ve Beyoğlu Cinemajestic Sinemaları'nda yapılacak.

sabah.com.tr


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi bizimle paylaşın