9 Kasım 2011 Çarşamba

Kanlı Elmas’tan kıtlığa…


Geçmişe bir bakış… Kanlı Elmas’tan kıtlığa…

Kanlı Elmas! Bu filmin adını duyduğunuzda; izlediyseniz eğer, benimle aynı şeyleri hissettiğinize iddiasına girerim. Hazır bu günlerde Afrika’da ki açlıktan bahsediyoruz,  bu filmden söz etmesek olmaz. Biz doyumsuz iştahımızla her zaman daha fazlasını isterken Afrika’da birileri bizim burun kıvırdıklarımız için birbirini öldürüyor. Biz bayatlamış ekmeğimizi çöpe atarken onlar kırıntısını bile bulamıyor. Kanlı Elmas bir bakıma bizim doyumsuzluğumuzu yüzümüze vuruyor. Daha bilinçli bir toplum nasıl yaratılır? Ben de kalıcı çözümler üretemiyorum ama sanırım böyle görsel materyaller ne istediğinizi anlatmakta yardımcı oluyor. Evet, millet olarak ekonomik sıkıntılarımızda bizi güldürecek gereksiz filmler (Recep İvedik serileri v.b.) izliyoruz; vakit ve para ayırarak, neden kardeşlerimizin sorunlarına değinen bir film izlemeyelim?..

Acılar paylaşarak azalırmış; biz neden paylaşmıyoruz? Kapitalist toplumların dayattığı ‘daha iyi, daha güzel, daha çok’ yargılarından sıyrılıp daha kanaatkâr davranmalıyız. Evet, kıskançlık bir insan duygusu; ama kapitalizm daha da alevlendirmiyor mu? ‘Daha iyisi bende olmalı!’ olgusunu yaratmıyor mu? Biz bu kıskançlığımızla, bencilliğimizle birbirimizi görmezken, birbirimize kardeş olamazken, bu büyük sorunu çözümleyemezken; Afrika’da ki insanlara nasıl yardım edeceğiz. Ben bile utanmaya başladım bu yazıyı yazarken…

Sevilay Bingöl
sevilay.bingol@sinefesto.com
                                                                                                                                         Alıntıdır...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi bizimle paylaşın