George Clooney etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
George Clooney etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Aralık 2011 Perşembe

Türk siyasetinin eksiğini buldum... Amerikalı sinemacılar



Siyaset, Türkiye’de en önemli zannedilen işlerin başında gelir.

“Siyaset dışı” bir gündem yaratılması neredeyse imkansızdır bizim ülkemizde.

Son yıllarda magazin bile heyecanı yitirilmiş bir alan.

Ünlülerin dedikodularıyla o kadar ilgilenmiyoruz sanki artık...

Hatta ‘büyük’ paşaların bile davaları, ifadeleri, hatta mahkemeleri sönük bir ilgiyle takip ediliyor.

Nedir siyasette aklımızı bu kadar taktırdığımız, bilemiyorum.

***


George Clooney’in hem yönetmenliğini yaptığı, hem yapımcısı olduğu, hem senaryosunu yazdığı ve hem de başrollerinden birinde oynadığı “Zirveye Giden Yol”u seyrettim geçen gün...

Amerika’daki başkanlık seçimi öncesi aday kampanyalarını anlatıyor.

Siyasete çok meraklı bir toplum olsak da bizim bilmediğimiz bir yarış türü Amerika’daki başkanlık seçimleri.

O yüzden her zaman severim başkanlı filmleri...

Siyaseti, hayatın kalbine yerleştirmiş bir ülke olarak Amerikan seçim dönemi filmleri mutlaka seyredilmeli bence...

Elimde olsa haftada bir böyle bir film mutlaka seyrettirirdim milletvekillerine...

***


Filmden çıkar çıkmaz George Clooney’in film macerasını merak ettim.

İnternette filmle ilgili çıkan yazıları okudum.

Venedik ve Toronto film festivallerinde filmin çok beğenildiğini okumuştum daha önce zaten.

Aklımda iyi bir George Clooney röportajı okumak vardı, onu da buldum sonunda...

Çok sevdiğim cümlelere rastladım anlattıklarında:

“Politikacı rolü oynamak hiç de kolay değildi. Dürüst olmak gerekirse filmde gördüğünüz poster çekimlerini bile yapmak zordu. Çeneni havaya kaldıracaksın, dik duracaksın, uzakta bir yere bakacaksın. Düşündüğümden çok daha fazla bir egoya sahip olmak lazımmış.”

Bunu söyleyen çok başarılı, çok zengin, çok yakışıklı, çok ünlü bir adam...

Yani egosu hakkında bir fikrimiz kolayca olabilir, değil mi?

Ama film icabı oynadığı siyasetçi karakteri için “Düşündüğümden bile daha fazla bir egoya sahip olmak lazımmış” diyor.

Biz Türklerin siyaseti niye bu kadar kolayından sevdiğimizin ve hayatın özü zannettiğimizin cevabı gibi...

Çünkü bir Türk’ün egosu dünyaya bedeldir.

***


Filmi 5 yılda tamamlamış Clooney.

Obama seçimi kazandığı dönemde aslında film hazırmış ama “Eleştirisel ve alaycı olmanın zamanı değil” diye filmi bekletmişler.

“Herkes o kadar umut doluydu ki... Sonra baktık, artık alaycı olabiliriz dedik” demiş.

Film bittikten sonra ilk kopyayı Steven Soderberg’e göstermiş George Clooney.

“Etrafımda bana fikir verecek zeki insanlar olması güzel” diye anlatmış.

Ve şöyle söylemiş:

“Harika bir şarkıcı olan halam Rosemary’ye kariyerinin sonunda ‘Şimdi notalara bakmıyorsun ama çok daha iyi söylüyorsun, nasıl yapıyorsun’ dediğimde, ‘Çünkü artık şarkı söyleyebildiğimi kanıtlamak zorunda değilim, malzeme iyiyse sadece onu servis et’ dedi... Ben de bu filmde onu yaptım işte, malzemem çok iyiydi. Çok iyi oyuncular ve sinemacılarla çalıştım, harika dostlardan tavsiyeler aldım.”

***


Clooney’in filmini seyredince, neden Amerikan başkanlık seçimleriyle ilgili filmleri sevdiğimi, neden Türkiye’deki siyasetten sıkıldığımı daha iyi anladım.

Galiba aradaki temel “fark” sinemacılar ve seyirciler.

Amerikan siyasetçileri de bizimkiler kadar ilkesiz, çıkarcı, kulisçi, entrikacı, numaracı ama onların bütün bu olumsuzluklarını alaycı ve eleştirel bir dille anlatan sinemacıları ve bundan hoşlanan seyircileri var.

Bu filmler siyasete de bir neşe ve espri katıyor.

Bizim siyaset dünyamızın ne kendisinde, ne eleştirisinde bulunmayan özellikler bunlar.

Neşe ve espri yok.

Sadece ego ve kavga var.

Bence, siyaseti düzeltmek için siyasetçilerden çok, siyasetçilerle dalga geçecek, siyasete zeka katacak sinemacılara ve sanatçılara ihtiyacımız var.
Clooney’in filmini seyredince buna daha çok inandım.

Sanem Altan - saltan@gazetevatan.com
Vatan.com.tr
                                                                                                                                            Alıntıdır....

25 Kasım 2011 Cuma

Zirveye Giden Yol The Ides of March


Amerikan başkanı olma sürecindeki Mike Morris’in adamı Stephen Myers, karşı taraftan da teklifler almaktadır. Fakat idealleri ve prensipleri teklifleri reddetmesini gerektirir. Ne zaman Mike Morris başkan seçilir ve kirli politik işler işin içine girer, o zaman Stephen Myers tarafını bulmakta sıkıntı yaşar.

23 Kasım 2011 Çarşamba

Steve Jobs rolü George Clooney'e teklif edildi


Steve Jobs'u beyazperdede kim canlandıracak?
Apple'ın efsanevi patronun hayatı sinemaya aktarılacak


56 yaşında pankreas kanserinden ölen Apple'ın efsanevi patronu Steve Jobs'ın hayatı film oluyor. Jobs'un hayatını oynaması için Jobs rolü için George Clooney'e teklif edildi. Hollywood'un yakışıklı aktörü Clooney'in bu rolü oynamasına kesin gözle bakılıyor.

Sony Pictures’ın Apple’ın kurucularından Steve Jobs’ın Walter Isacsoon tarafından yazılan biyografi kitabının filmini çekilmesinin planlandığı öğrenilmişti.

Sony Pictures, 1999’da çekilen 'Silikon Vadisi’nin Korsanları' adlı filminde Jobs’u canlandıran Noah Wyle’ı da yeni filmde rol vermek istiyor ancak bu rol için şirketin ilk tercihi George Clooney.

Akşam.com.tr
                                                                                                                                           Alıntıdır....

The Ideas Of March için özel gösterim!


Merakla beklenen George Cloony'in son filmi The Ideas Of March 25 Kasım'da Türkiye'de vizyonda.

D Yapım ve Tempo dergisi filme özel gösterim oranize etti

Özel gösterime katılanlar arasında Öyle Bir geçer Zaman Ki dizisinin sevilen oyuncusu Wilma Elles de vardı. Filmi çok beğenen güzel oyuncu gösterim çıkışında George Clooney’in fotoğrafının olduğu afiş ile fotoğraf çektirdi. Yönetmenliğini George Clooney’in üstlendiği başrollerinde de Ryn Gosling, George Clooney,Philip Seymour Hoffman,Marisa Tomei ve Evan Rachel Wood’un paylaştığı siyasetin entrikalarla dolu  dünyasını yansıtan The Ides Of March-Zirveye Giden Yol bu Cuma sinemalarda.


Yönetmenliğini George Clooney’in yaptığı Amerika’da vizyona giren ve bu yıl Toronto ve  Venedik  film festivalinde öne çıkan, adı şimdiden Oscar adayları arasında geçen  The Ides Of March /Zirveye Giden Yol 25 Kasım’da Türkiye’de vizyonda… Başrollerini George Clooney, Ryn Gosling, Phılıp Seymour Hoffman, Marisa Tomei ve Evan Rachel Wood’un paylaştığı film Amerika’nın hemen ardından Türkiye’de vizyona giriyor.


Filmin hemen her aşamasında imzası olan Clooney, bu filmiyle dördüncü kez yönetmen koltuğuna oturuyor. CONFESSIONS OF A DANGEROUS MIND (2002),  GOOD NIGHT, GOOD LUCK (2005), LEATHERHEADS (2008) filmlerinden Good Night, Good Luck filmlerinin  Oscar adaylığı bulunuyor.


Amerika başkanlığına adaylığını koyacağı iddia edilen George Clooney kendisinin yönetmenliğini yaptığı 'The Ides of March'  filminde Amerika başkan adayı rolünde: "Bunu yaparken zevk aldım. Gerçekten eğlenceli bir ekibimiz vardı. Onlar çok zeki. Ekibiniz bu kadar iyi olunca yönetmek de kolaylaşıyor. George Clooney Beni ancak filmlerde başkan adayı olarak görebilirsiniz’ diyerek Amerika başkanlığına adaylığını koyacak iddialarına da son vermiş oldu.

milliyet.com.tr
                                                                                                                                               Alıntıdır...