Kastamonu'nun yetiştirmiş olduğu ve Türkiye'nin ünlü yazarlarından Rıfat Ilgaz'ı anmak için düzenlenen gece için salondan para alındığı belirtildi.
Kastamonu'nun yetiştirmiş olduğu ve Türkiye'nin ünlü yazarlarından Rıfat Ilgaz'ı anmak için düzenlenen gece için salondan para alındığı belirtildi. Rıfat Ilgaz'ın oğlu Aydın Ilgaz, babasının adına düzenlediklerin bu gece için yine babasının adını taşıyan bu salondan para alınarak bu etkinliği gerçekleştirdiklerini söyledi.
Rıfat Ilgaz Kültür Merkezinde düzenlenen 'Rıfat Ilgaz Gece"sinde oğlu Aydın Ilgaz tam bir şok yaşadı. Başta 'Hababam Sınıfı' isimli eseri olmak üzere birçok kitabı bulunan Cide ilçesi doğumlu ünlü yazar Rıfat Ilgaz'ı anmak için Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkililerinin salon için para aldığı ortaya çıktı.
Oğlu Aydın Ilgaz, babasını anlatırken son derece duygulandığı gecede büyük üzüntü içersinde bir gerçeği açıklamak zorunda olduğunu belirterek, kendilerinden Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi için para alındığını açıkladı. Ilgaz, "Mehmet Saydur arkadaşımızla birlikte Metin arkadaşımız sahip çıkmıştı Rıfat Ilgaz'a. Bu binanın kapısına yıllarca direndiler Rıfat Ilgaz'ın adını koymamaya bazı kişiler. Sorduğumuzda niye koymuyorsunuz dediğimizde bakanlık tarafından adı konuldu buranın harf almaya paramız yok dendi. O zamanda bizim Metin arkadaşımız gitti harfleri kendi parasıyla aldı. Alın takın dedi gene takmadılar. Bu sefer sorduğumuzda merdiven yok dediler. Arkadaşlar biraz hayıflanacağım belki. Koskoca bir binada Rıfat Ilgaz'ın adı var, ama defalarca rica ettim. Hiç olmazsa bu binada bir yerine ne olacak hiç olmazsa bir yerine Rıfat Ilgaz resmi olsun ve altında bu adam kim diye yazsın. Defalarca bu benzer yerlere resim koymak istememize rağmen koca dev gibi haritalar konarak bu ihtimalide ortadan kaldırdılar" dedi.
Rıfat Ilgaz Kültür Merkezinde tören yapmak istediklerinde Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı olan bu binanın yöneticileri tarafından kendilerinden para alındığını ifade eden Ilgaz, "Eğitim-Sen'liler Rıfat Ilgaz gecesi yapacağız dedikleri zaman gidin Halk Eğitimde yapın dediler. Bunlarda neden Rıfat Ilgaz'da olmasın dediler. Aldıkları cevap para istemek oldu. Bu geceyi biz burada kutluyorsak Rıfat Ilgaz'ın kendi binasında para vererek para ödeyerek yapmak zorunda kaldık. Neden bu kadar Rıfat Ilgaz'a karşı düşünce savaşı var. Ne yaptı ki sanki Rıfat Ilgaz. Hababam Sınıfını yazdı öğretmenlerin hepsi ve öğrencilerin hepsi Kastamonu mahalli mektebinde veyahut Abdurrahmanpaşa Lisesinin öğrencileriydi. Kel Mahmut rolünü oynayan burada bir öğretmenimizdi. Sanki ne yaptı ki Rıfat Ilgaz bu denli düşmanlık besleniyor. Rıfat Ilgaz'ın öğrencisi evine gittiğinde onun ne denli Kastamonu sevdalısı olduğunu onun ağzından dinlediğinde ne kadarda saçı olsa Nihat Dicle'dir dedi" diye konuştu.
Yazar Aydın Ilgaz, Türkiye'nin eğitim sisteminde çok ciddi sorun ve sıkıntılar yaşandığını ve babasının da kaleme aldığı; 'Hababam Sınıfı' adlı eserinde bunu dile getirdiğini söyledi. Ilgaz, eğitim sistemindeki sorunun çözülmesi halinde 'Hababam Sınıfı'nın izleyici sayısının da azalacağını belirterek, "Eğer izleyici kitlesi azalmıyor da artıyorsa işte o zaman sorunlar hala devam ediyor demektir" dedi.
"BABAM 'HABABAM SINIFI'NI ÇOCUKLAR İÇİN YAZDI"
12 Eylül'de emekli bir yazar ve aydın olan Rıfat Ilgaz'ın, dönemin siyasi iktidarı tarafından kendi doğduğu topraklarda "Cide'nin Papazı yakalandı" diye halka teşhir edildiğini anlatan Aydın Ilgaz, "Dünyada en çok izlenen veya beğenilen yaklaşık 2.5 milyon film içinde 'En Çok İzlenen Mizah Filmi Ödülü'nü alan Rıfat Ilgaz'ı, kendi ülkesinde sokaklarda gözleri bağlı bir şekilde teşhir ettiler" dedi. Aydınların, 'Hababam Sınıfı'nın Yazarı' olarak bilinen Rıfat Ilgaz'ın, söz konusu kitabını meşhur olmak için değil, çocuklar için yazdığını ve bunu da her fırsatta dile getirdiğini anlatan Ilgaz, "Onun çocuklarıysa bugünün kuşağındaki insanlardır" ifadesini kullandı.
"ASKERİ YÖNETİMLERİN BABAMLA BİR ALIP VEREMEDİĞİ VARDI"
Ilgaz, "O dönemin faşist Hitler ordularına güvenen iktidar, Türkiye'deki aydınlarını, düşünürlerini içeri alıyordu. Aynı şey 12 Eylül 1980'de de oldu. Yine Rıfat Ilgaz'ı içeri aldılar. Bu askeri iktidarların Rıfat Ilgaz ile ne alıp veremediği var hala anlayabilmiş değilim" dedi. Her ne kadar Rıfat Ilgaz'ın, 'Hababam Sınıfı'nın yazarı' olarak bilinse de orada da rahat durmadığı yorumunda bulunan Ilgaz, babasının söz konusu eserinde Türkiye'deki o dönemin mevcut eğitim sistemini eleştirdiğini dile getirdi. Ilgaz, ayrıca babasının Kastamonu'dan değil İnebolu'dan yola çıkartıldığını açıkladı.
"EĞER EĞİTİMDEKİ SORUNLAR ÇÖZÜLÜRSE HABABAM SINIFI DA İZLENMEZ"
Ilgaz, "Yıllardır eğitim sisteminin bozukluğundan söz ediliyorsa; burada İnek Şabanların, Kel Mahmutların da sözlerinin olduğunu düşünüyorum. Türkiye, ne yazık ki eğitim sisteminde geri kalıyor. Bundan sonra umut ediyoruz ki, Türkiye 'Hababam Sınıfı'nı bir daha yaşamaz. Eğer yaşamazsa, işte o zaman 'Hababam Sınıfı'nın da izleyicileri azalacaktır. Eğer izleyici kitlesi artıyorsa, bu eğitim sistemindeki sorunların hala devam ettiğini de açık ve net bir şekilde ortaya koyuyor demektir" ifadesini kullandı. Rıfaz Ilgaz'ın bir 'yerli yazar' olduğunu ve kendisinin de bu söylemi sık sık dile getirdiğini anlatan Ilgaz, 'Sarı Yazma' adlı romanının babasının ikinci şaheseri olduğunu ve imkan bulması halinde söz konusu romanın da filmini çekmeyi düşündüğünü ifade etti.
"RIFAT Ilgaz KİTAPLARI HAK ETTİĞİ İLGİYİ GÖRMEYİ YENİ BAŞLADI"
Kendi kurduğu Çınar Yayınları'nın "Rıfat Ilgaz 100 Yaşında" etkinlikleri kapsamında İş Bankası Yayınları'yla "kültürel dayanışma"ya girdiğini anlatan Ilgaz, "İş Bankası Yayınları, Rıfat Ilgaz'ın tüm eserlerini Çınar Yayınları'nın logosuyla birlikte bir kültür hizmeti olarak yeniden bastı. Yayıneviyle yaptığımız bu ortaklık kitapların dağıtımında işimize çok yaradı. 'Bir elin nesi var, iki elin sesi var' misali. Bu sayede Rıfat Ilgaz kitapları hak ettiği ilgiyi yeniden görmeye başladı" dedi.
"KENDİ ŞİİRİNİ EZBERE BİLMEZDİ AMA NECİP FAZIL'IN 'KALDIRIMLAR' ŞİİRİNİ EZBERE OKURDU"
Aydın Ilgaz, sanatçıların dünya görüşleri ne olursa olsun hiçbirinin arasında bir sorun olmadığını, tüm sorunu siyasilerin çıkardığını belirterek, çok dillendirmediği bir anısını anlattı: "Babam günün birinde Cide'den gelmişti. Yemeğe götürdüm. Sarıyer'den dönüyorduk. Tam Beşiktaş Stadyumu'nun önünden geçiyorduk ki radyo, 'Necip Fazıl Kısakürek öldü' dedi. Babam dondu kaldı. 'Onun anlayacağı dilde söyleyeyim. Allah rahmet eylesin' dedi.
Bu olaydan yıllar sonra Bakırköy Belediyesi Bahçelievler'de 'Rıfat Ilgaz Kültürevi' diye bir yer açtı. Babam çok sevindi, 'Ben burada tiyatro yaptırırım çocuklara. Sık sık gelirim' dedi. Mütevazı bir yerdi. Belediye değişince eskisinden farklı görüşteki yeni başkanın yaptığı ilk şey -ki Uğur Mumcu'nun öldürüldüğü güne rastlar-, oranın tabelasını indirip yerine 'Necip Fazıl Kısakürek Kültürevi' koymak oldu. Necip Fazıl'ın ailesi, 'Böyle bir şey yanlıştır' diyerek tepki gösterdi. O gün bir sürü gazeteci eve gelip babama konuya ilişkin görüşlerini sordu. Babam, 'Bakın çocuklar, ben kendi şiirimi ezbere bilmem ama size Necip Fazıl'ın 'Kaldırımlar' şiirini okuyayım' dedi ve sonuna kadar okudu. 'Eğer' dedi, 'Bunlar, benim ev diye adlandırılan küçük mütevazı yerimin tabelasını indirip Necip Fazıl'ın tabelasını koyuyorlarsa bizi yumurta gibi tokuşturmasınlar. Çok seviliyorsa -ki hakkıdır-, o zaman 'Necip Fazıl Kültür Sarayı' yapsınlar. Benim evi alıp ona vermeleri herhalde onun ruhunu da rahatlatmaz' dedi. Çok geçmeden Necip Fazıl'ın ailesi de bu cevabı vermişti. Ki dünya görüşlerimiz farklı olsa bile hala çok iyi görüşürüz. Velhasıl, sanatçılar arasında hiçbir sorun yokken siyasiler bunları, 'Sen onun adamısın, sen bunun adamısın diyerek' birbirine düşürüyor. Gerçek sanatçı kimsenin adamı olmaz. Babam da olmadı"
"YAŞAMI BOYUNCA TEHKİLE YAZAR DAMGASI YEDİ"
Eğitim-Sen Kastamonu Şube Başkanı Zahide Tufanyazıcı, Rıfat Ilgaz'ın "Her ne kim ne derse desin, ben çocuklar için yazdım" dediğini belirterek, "Hababam Sınıfı"nı hep bir gülümsemeyle karşıladık. Kalbimizde hep özel bir yer ayırdık. Rıfat Ilgaz son derece önemli kıvrak dilli ve eğitimli bir yazar oluştur. Eğitimci ruhunun kattı çok sayıda çocuk kitapları yazdı. Bununla birlikte özellikle gazete yazılarının toplum yanı ağır bastığı için hayatı boyunca tehlikeli yazar damgası taşıdı. Bu yüzden yaşamı boyunca bu tür yazılar yazarken bir yandan da sağlık sorunlarıyla boğuştu. Hiçbir zorluktan yılmadan cesaretli ve ümitli bir şekilde hep yazmayı tercih etti. Ayrıca bizlere de her zaman yol gösterici oldu" diye konuştu.
"Kastamonu, YETERİ KADAR DEĞERİNİ BİLMİYOR"
Rıfat Ilgaz'ın oğlu Aydın Ilgaz'ın Kastamonu'ya gelmesinde büyük emek veren Aytaç Eruz Lisesi Edebiyat Öğretmeni Ali Turgay Karayel, Rıfat Ilgaz'ın Kastamonu ve Türkiye için çok önemli bir yazar olduğunu altını çizerek, "Aslında dünya içinde önemli bir yazar haline gelmiştir. Önemli yapıtları dünyada değişik dillere çevriliyor. Yurt dışında Rıfat Ilgaz'ın oğlu Aydın Ilgaz değişik etkinliklere katılıyor. Fakat ülkemizde, yurt dışında önemsenirken ilimizde ünlü yazarımız ne yazık ki yeteri kadar önemsenmiyor. Pek çok değerinin farkına varılmıyor. Bizlerde bu tür etkinliklerde Rıfat Ilgaz'ı yeteri önemi verebilmek için yılmadan mücadelemizi sürdüreceğiz. Yapıtlarıyla, şiirleriyle ve kitaplarıyla çocuklarımızı ve gençlerimizi buluşturmamız gerekiyor. Bu kapsamda Eğitim-Sen Kastamonu'da Rıfat Ilgaz'ın 1100 kitabını öğrencilerle buluşturup okunmasını sağladı" dedi.
Gecenin devamında ise yine yazar olan Mehmet Saydur'da törende Rıfat Ilgaz ile ilgili görüşlerini dile getirdi. Daha sonra davetlilere Kastamonu'da ilk defa yayınlanan "Rıfat Ilgaz Belgeseli" izlettirildi. Yazarlar Aydın Ilgaz ve Mehmet Saydur'un kitaplarını imzalamasının ardından program sona erdi. - Kastamonu
kaynak: haberler.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Düşüncelerinizi bizimle paylaşın