Oscar ile taçlanan bazı aşk filmleri aradan yıllar geçmesine karşın eskimiyor.
Sinema tarihinde aşkı anlatan sayısız yapım izleyiciyle buluşurken, Oscar ile taçlanan bazı aşk filmleri aradan yıllar geçmesine karşın eskimiyor.
Oscar rekortmeni unutulmaz aşk filmleri arasında iç savaş yıllarında sıradışı bir aşkı anlatan ''Rüzgar Gibi Geçti'' adlı yapımdan dünyanın en ünlü deniz kazasını anlatan ''Titanic''e kadar uzanan farklı konulardaki aşk öyküleri yer alıyor.
Bir yandan ''Sevgililer Günü'', diğer taraftan Oscar ödüllerinin sahiplerini bulacağı büyük gece yaklaşırken, 84 yıllık Oscar tarihinde altın heykelcik bazı yıllar unutulmaz aşk hikayelerine gitti.
İşte Oscar tarihinden klasikleşmiş 10 aşk filmi:
1- Rüzgar Gibi Geçti-Gone With The Wind (1940): ABD'li yazar Margaret Mitchell'ın 1936 tarihli aynı adlı romanından beyazperdeye aktarılan film, iç savaştan hemen önce Güneyli güzel Scarlett O'Hara'nın çiftliği Tara'da başlayıp Kuzey-Güney Savaşı, kölelik, ölümler, acılar ve Scarlett'in sonsuz hırsını anlatıyordu. Çocukluk arkadaşını sevdiğini sanan Scarlett ile ona delice aşık olan Rhett Butler'ın evliliğini, ancak genç kadının inadı ve bitmeyen ihtirasları yüzünden bu aşkın kötü bir sonla bitmesini işleyen film, 14 dalda aday olduğu Oscar'ı 9 dalda kazandı. Sinema tarihinin en iyi edebiyat uyarlamaları arasında yer alan filmde başrolü Clark Gable ile Vivien Leigh üstlendi.
2- Casablanca (1944): 16. Akademi Ödülleri'ne damgasını vuran yapım, Hollywood klasikleri arasında özel bir yere sahip. Yönetmenliğini Michael Curtiz'in üstlendiği filmde Humphrey Bogart, Ingrid Bergman, Claude Rains ve Paul Henreid gibi dönemin usta oyuncuları başroldeydi. Gösterime girdiği 1943 yılında ''En İyi Film'', ''En İyi Yönetmen'' ve ''En İyi Senaryo'' dallarında Oscar alan yapımın konusu II. Dünya Savaşı'nın ilk zamanlarında geçiyor. Çek direniş örgütünün lideri Victor Lazlow'un Alman toplama kampından kaçarak Kazablanka'ya gelmesini, kaçışı için umutlarını buradaki bir gece kulübünün sahibi Rick'e bağlamasını, ancak bu adamın, bir zamanlar karısı Ilsa ile büyük aşk yaşayan kişi olmasını anlatan film, kötü tesadüflerle örülü bir aşk üçgeninin hikayesini anlatıyordu. Filmde Humphrey Bogart, Ingrid Bergman ve Paul Henreid rol aldı.
Savaş yıllarında aşk
3- İnsanlar Yaşadıkça-From Here to Eternity (1954): Senaryosunu Daniel Taradash'ın James Jones'un 1951 tarihli aynı adlı çok satan, ödüllü romanından uyarlayıp yazdığı film, 8 dalda Oscar sahibi. Burt Lancaster, Montgomery Clift, Deborah Kerr, Frank Sinatra ve Donna Reed'in rol aldığı yapım, II. Dünya Savaşında Pearl Harbour'da Başçavuş Milton Warden ve Yüzbaşı Holmes'un karısı Karen arasındaki aşkı anlatıyordu.
4- Gigi (1959): Bu yapım 9 dalda aday gösterildiği Oscar ödülünü tüm bu dallarda kazanarak zor bir rekorun sahibi oldu. Vincente Minelli'nin yönettiği 1958 yapımı müzikalin başrolünde Leslie Caron ile Maurice Chavalier vardı. Paris'te büyükannesi ile yaşayan genç Gigi ile çok çapkın ve zengin bir erkek olan Gaston arasındaki aşkı anlatan film müzikal bir klasik.
Modern ''Romeo ve Juliet'' uyarlaması
5- Batı Yakasının Hikayesi-West Side Story (1961): Müzikleriyle de ölümsüzleşen bu film, 11 dalda aday olduğu Oscar ödülünü 10 dalda elde etti. Arthur Laurents'in kitabından uyarlanan filmin müziklerini efsane müzikal bestecisi Leonard Bernstein gerçekleştirdi. William Shakespeare'in ''Romeo ve Juliet'' adlı yapıtının modern bir uyarlaması olan film, gösterildiği dönemde büyük yankı uyandırırken, daha sonra defalarca müzikal gösteri olarak sergilendi. Farklı toplumsal sınıflara sahip iki gencin aşkını anlatırken, zengin ve fakir genç çeteleri arasındaki çatışması da işleyen filmde zengin kız Maria (Nathalie Wood) ile fakir genç Tony (Richard Beymer) büyük ve imkansız bir aşk yaşıyor.
6- Annie Hall (1977): Woody Allen'ın otobiyografik filmi, 5 dalda Oscar ödülü kazandı. Bu film, Allen'ın New York'a düşkünlüğünü, kadınlara aşkını ve onları aldatma gerekliliğini, Hollywood'dan hem coğrafik, hem de endüstiyel olarak nefretini vurguluyordu. Filmin başrolünde ise Woody Allen ile Diane Keaton vardı.
Afrika'daki yalnız kadının aşkı
7- Benim Afrikam-Out of Africa (1986): Film, Isak Dinesen takma adıyla yazan Karen Blixen'ın 1937 yılında yayımladığı kendi anılarına dayanıyordu. Senaryosu Kurt Luedtke tarafından kaleme alınan filmi Sydney Pollack yönetti. Film, aralarında 7 Oscar, 3 BAFTA ve 3 Altın Küre ödülünün de bulunduğu tam 22 ödül alırken, 17 ödüle de aday gösterildi. Danimarkalı bir soylu olan Karen Blixen'ın (Meryl Streep) barones ünvanı için Bror Blixen (Klaus Maria Brandauer) ile evlenerek kahve yetiştiriciliği yapmak üzere Afrika'ya yerleşmesini, ancak burada kocasının sürekli aldattığı Karen'ın maceracı avcı Denys Finch Hatton'a (Robert Redford) aşık olmasını anlatan film de klasikleşti.
8- İngiliz Hasta-The English Patient (1996): Kristin Scott Thomas ve Ralph Fiennes'ın başrolünü üstlendiği film, Michael Ondaatje'nin romanından sinemaya uyarlandı. Anthony Minghella'nın kamera arkasına geçtiği yapım, ''En İyi Film'' de dahil olmak üzere 9 dalda Oscar ödülü kazandı. Film, II. Dünya Savaşında Sahra Çölünde geçirdiği uçak kazası sonucunda vücudunda derin yanıklar oluşan haritacı Almasy'nin tedavi gördüğü hastanede geçmişi ve yaşadığı büyük aşkı anımsamasını anlatıyor.
Buz dağına çarpan aşk
9- Titanic (1997): James Cameron'ın yönettiği filmde, Leonardo DiCaprio ile Kate Winslet başrolü üstlendi. ''En İyi Film'' dahil olmak üzere 11 Akademi Ödülü kazanan rekortmen yapım, sosyal sınıfların ayırdığı dev transatlantik Titanic'te Jack Dawson ve Rose DeWitt Bukater'in aşk öyküsünü konu alıyor. 14 kategoride Oscar'a aday gösterilen film, 1950 yapımı ''All About Eve'' ile birlikte en fazla Oscar'a aday gösterilen film rekorunu elinde bulunduruyor. 11 dalda Oscar kazanan film ayrıca en fazla Oscar alan film rekorunu ''Ben-Hur'' ve ''Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü'' ile paylaşıyor.
10- Aşık Shakespeare-Shakespeare in Love (1998): 1593 yılında oyun yazarı William Shakespeare ile tiyatro sevdalısı Viola'nın erkek kılığına girerek onun ''Romeo ve Juliet'' oyununda rol almasını, ikisinin yasak bir aşka düşmesini konu alan film, 13 dalda aday gösterildiği Oscar ödülünü 7 dalda kazandı. Başrolünü Gwyneth Paltrow ile Joseph Fiennes'ın üstlendiği romantik komedi, gösterildiği yıl ilgiyle izlenen bir aşk öyküsü.
kaynak: sabah.com.tr
Sinema tarihinde aşkı anlatan sayısız yapım izleyiciyle buluşurken, Oscar ile taçlanan bazı aşk filmleri aradan yıllar geçmesine karşın eskimiyor.
Oscar rekortmeni unutulmaz aşk filmleri arasında iç savaş yıllarında sıradışı bir aşkı anlatan ''Rüzgar Gibi Geçti'' adlı yapımdan dünyanın en ünlü deniz kazasını anlatan ''Titanic''e kadar uzanan farklı konulardaki aşk öyküleri yer alıyor.
Bir yandan ''Sevgililer Günü'', diğer taraftan Oscar ödüllerinin sahiplerini bulacağı büyük gece yaklaşırken, 84 yıllık Oscar tarihinde altın heykelcik bazı yıllar unutulmaz aşk hikayelerine gitti.
İşte Oscar tarihinden klasikleşmiş 10 aşk filmi:
1- Rüzgar Gibi Geçti-Gone With The Wind (1940): ABD'li yazar Margaret Mitchell'ın 1936 tarihli aynı adlı romanından beyazperdeye aktarılan film, iç savaştan hemen önce Güneyli güzel Scarlett O'Hara'nın çiftliği Tara'da başlayıp Kuzey-Güney Savaşı, kölelik, ölümler, acılar ve Scarlett'in sonsuz hırsını anlatıyordu. Çocukluk arkadaşını sevdiğini sanan Scarlett ile ona delice aşık olan Rhett Butler'ın evliliğini, ancak genç kadının inadı ve bitmeyen ihtirasları yüzünden bu aşkın kötü bir sonla bitmesini işleyen film, 14 dalda aday olduğu Oscar'ı 9 dalda kazandı. Sinema tarihinin en iyi edebiyat uyarlamaları arasında yer alan filmde başrolü Clark Gable ile Vivien Leigh üstlendi.
2- Casablanca (1944): 16. Akademi Ödülleri'ne damgasını vuran yapım, Hollywood klasikleri arasında özel bir yere sahip. Yönetmenliğini Michael Curtiz'in üstlendiği filmde Humphrey Bogart, Ingrid Bergman, Claude Rains ve Paul Henreid gibi dönemin usta oyuncuları başroldeydi. Gösterime girdiği 1943 yılında ''En İyi Film'', ''En İyi Yönetmen'' ve ''En İyi Senaryo'' dallarında Oscar alan yapımın konusu II. Dünya Savaşı'nın ilk zamanlarında geçiyor. Çek direniş örgütünün lideri Victor Lazlow'un Alman toplama kampından kaçarak Kazablanka'ya gelmesini, kaçışı için umutlarını buradaki bir gece kulübünün sahibi Rick'e bağlamasını, ancak bu adamın, bir zamanlar karısı Ilsa ile büyük aşk yaşayan kişi olmasını anlatan film, kötü tesadüflerle örülü bir aşk üçgeninin hikayesini anlatıyordu. Filmde Humphrey Bogart, Ingrid Bergman ve Paul Henreid rol aldı.
Savaş yıllarında aşk
3- İnsanlar Yaşadıkça-From Here to Eternity (1954): Senaryosunu Daniel Taradash'ın James Jones'un 1951 tarihli aynı adlı çok satan, ödüllü romanından uyarlayıp yazdığı film, 8 dalda Oscar sahibi. Burt Lancaster, Montgomery Clift, Deborah Kerr, Frank Sinatra ve Donna Reed'in rol aldığı yapım, II. Dünya Savaşında Pearl Harbour'da Başçavuş Milton Warden ve Yüzbaşı Holmes'un karısı Karen arasındaki aşkı anlatıyordu.
4- Gigi (1959): Bu yapım 9 dalda aday gösterildiği Oscar ödülünü tüm bu dallarda kazanarak zor bir rekorun sahibi oldu. Vincente Minelli'nin yönettiği 1958 yapımı müzikalin başrolünde Leslie Caron ile Maurice Chavalier vardı. Paris'te büyükannesi ile yaşayan genç Gigi ile çok çapkın ve zengin bir erkek olan Gaston arasındaki aşkı anlatan film müzikal bir klasik.
Modern ''Romeo ve Juliet'' uyarlaması
5- Batı Yakasının Hikayesi-West Side Story (1961): Müzikleriyle de ölümsüzleşen bu film, 11 dalda aday olduğu Oscar ödülünü 10 dalda elde etti. Arthur Laurents'in kitabından uyarlanan filmin müziklerini efsane müzikal bestecisi Leonard Bernstein gerçekleştirdi. William Shakespeare'in ''Romeo ve Juliet'' adlı yapıtının modern bir uyarlaması olan film, gösterildiği dönemde büyük yankı uyandırırken, daha sonra defalarca müzikal gösteri olarak sergilendi. Farklı toplumsal sınıflara sahip iki gencin aşkını anlatırken, zengin ve fakir genç çeteleri arasındaki çatışması da işleyen filmde zengin kız Maria (Nathalie Wood) ile fakir genç Tony (Richard Beymer) büyük ve imkansız bir aşk yaşıyor.
6- Annie Hall (1977): Woody Allen'ın otobiyografik filmi, 5 dalda Oscar ödülü kazandı. Bu film, Allen'ın New York'a düşkünlüğünü, kadınlara aşkını ve onları aldatma gerekliliğini, Hollywood'dan hem coğrafik, hem de endüstiyel olarak nefretini vurguluyordu. Filmin başrolünde ise Woody Allen ile Diane Keaton vardı.
Afrika'daki yalnız kadının aşkı
7- Benim Afrikam-Out of Africa (1986): Film, Isak Dinesen takma adıyla yazan Karen Blixen'ın 1937 yılında yayımladığı kendi anılarına dayanıyordu. Senaryosu Kurt Luedtke tarafından kaleme alınan filmi Sydney Pollack yönetti. Film, aralarında 7 Oscar, 3 BAFTA ve 3 Altın Küre ödülünün de bulunduğu tam 22 ödül alırken, 17 ödüle de aday gösterildi. Danimarkalı bir soylu olan Karen Blixen'ın (Meryl Streep) barones ünvanı için Bror Blixen (Klaus Maria Brandauer) ile evlenerek kahve yetiştiriciliği yapmak üzere Afrika'ya yerleşmesini, ancak burada kocasının sürekli aldattığı Karen'ın maceracı avcı Denys Finch Hatton'a (Robert Redford) aşık olmasını anlatan film de klasikleşti.
8- İngiliz Hasta-The English Patient (1996): Kristin Scott Thomas ve Ralph Fiennes'ın başrolünü üstlendiği film, Michael Ondaatje'nin romanından sinemaya uyarlandı. Anthony Minghella'nın kamera arkasına geçtiği yapım, ''En İyi Film'' de dahil olmak üzere 9 dalda Oscar ödülü kazandı. Film, II. Dünya Savaşında Sahra Çölünde geçirdiği uçak kazası sonucunda vücudunda derin yanıklar oluşan haritacı Almasy'nin tedavi gördüğü hastanede geçmişi ve yaşadığı büyük aşkı anımsamasını anlatıyor.
Buz dağına çarpan aşk
9- Titanic (1997): James Cameron'ın yönettiği filmde, Leonardo DiCaprio ile Kate Winslet başrolü üstlendi. ''En İyi Film'' dahil olmak üzere 11 Akademi Ödülü kazanan rekortmen yapım, sosyal sınıfların ayırdığı dev transatlantik Titanic'te Jack Dawson ve Rose DeWitt Bukater'in aşk öyküsünü konu alıyor. 14 kategoride Oscar'a aday gösterilen film, 1950 yapımı ''All About Eve'' ile birlikte en fazla Oscar'a aday gösterilen film rekorunu elinde bulunduruyor. 11 dalda Oscar kazanan film ayrıca en fazla Oscar alan film rekorunu ''Ben-Hur'' ve ''Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü'' ile paylaşıyor.
10- Aşık Shakespeare-Shakespeare in Love (1998): 1593 yılında oyun yazarı William Shakespeare ile tiyatro sevdalısı Viola'nın erkek kılığına girerek onun ''Romeo ve Juliet'' oyununda rol almasını, ikisinin yasak bir aşka düşmesini konu alan film, 13 dalda aday gösterildiği Oscar ödülünü 7 dalda kazandı. Başrolünü Gwyneth Paltrow ile Joseph Fiennes'ın üstlendiği romantik komedi, gösterildiği yıl ilgiyle izlenen bir aşk öyküsü.
kaynak: sabah.com.tr
Aşk kitapları mı arıyorsunuz? Tıklayın: aşk romanları
YanıtlaSil