Mavi Kelebekler' dizisi ve 'Binali ile Temir' adlı oyunda rol alan Fikret Yıldırım Urağ; "Dizi oyunculuğu trafiğe kapalı alanda araba kullanmak gibi... Belli bir eğitimden sonra herkes üç aşağı beş yukarı dizi oyunculuğu yapabilir" dedi
İlk kez 'Küçük Sırlar' dizisindeki 'Ömer' karakteriyle tanınan Fikret Yıldırım Urağ, bu yıl hem dizi, hem de tiyatroda karşımıza çıkıyor. TRT'de yayınlanan 'Mavi Kelebekler' adlı dizide 'Mustafa'yı oynayan, 'Binali ile Temir'de ve 'Marasat' adlı oyunlarda rol alan Urağ, 'Günlük Müstehcen Sırlar' adlı oyunu da yönetiyor. 20 yıllık sanat hayatını Anadolu'da geçiren, geçtiğimiz yıl geldiği İstanbul'da kendini yoğun bir temponun içinde bulan başarılı sanatçıyla konuştuk...
ÇALIŞMAK KURTARIR
Şu sıralar yoğunum ama son 15-20 yıldır bu yoğunlukta yaşıyorum. Bu temponun dışına çıktığımda; sürekli bir şey yapmam gerekiyor duygusu oluyor içimde.
'Binali ile Temir' oyununun hikayesinin 10 küsur yıllık bir mazisi var. İlk 1998'de Murathan'la (Mungan) iletişim kurup böyle bir talepte bulundum. O zaman Adana'da yaşıyordum; bir tiyatrom vardı, orada sahnelemek istiyordum oyunu. Birkaç ay süren telefon trafiğimizde Murathan'ın yanıtı hep "Hayır" oldu. Sonra bir gün telefonda, "Böyle şeyler telefonda konuşulmaz, yolunuz İstanbul'a düşerse yüz yüze konuşuruz" dedi. Ben ertesi gün atlayıp İstanbul'a gittim. Beş saat süren görüşmenin ardından, Murathan'ın kurduğu final cümlesi; "Tamam, sevginize güveniyorum" oldu.
Murathan Mungan bu ülkenin en önemli yazarlarından biri bana göre... Tabii ki dünya edebiyatından, tiyatrosundan da örnekler sergilemeliyiz ama bir ülkenin tiyatrosundan söz edeceksek; o toprakların hikayelerini anlatmak önceliğimiz olmalı. Murathan bu açıdan da çok kıymetli...
Oyunculuğun nerede yapıldığı önemli. Örneğin ben herhangi bir reklamda oynamak istemem. Ama dizi, sinema ya da tiyatroyu birbirinden ayırmıyorum. Dizilerle ilgili soru işareti varsa kafalarda; bu, nitelikle ilgili problemlerden kaynaklanıyor.
HERKES YAPABİLİR
Bazı reklam filmlerinde, otomobil birtakım engeller arasında kıvrılarak ilerler; sonunda da "Bu film, trafiğe kapalı alanda çekilmiştir" diye yazar. Ben dizi oyunculuğunu buna benzetiyorum. Oyunculuğu, biraz trafiğe kapalı bir alanda yapmak gibi bir şey dizi... Gene direksiyon hakimiyeti, o aracı bir yerden alıp bir yere götürmeniz gerekiyor ama biraz daha steril bir ortamda yapıyorsunuz. Belli bir temel eğitimden sonra üç aşağı, beş yukarı herkes dizi oyunculuğu yapabilir.
SESLE NDİRMEYE KARŞI ÇIKARDIM
Öğrencilik yıllarımda Ankara'da çeşitli tiyatrolarda çalışmaya başladım, kendi tiyatromu falan kurdum ama bir türlü olmadı. Mezun olma aşamasında hocam Sevinç Sokullu'yu ziyaret ettim. Kendisi "Anadolu'ya git" dedi. Benim Anadolu maceram öyle başladı.
Seslendirmeye yıllarca karşı çıktım; nedense bana çok yapay geliyor. Fakat 'Mavi Kelebekler'de teknik koşullar nedeniyle dublaj yapmak zorunda kaldık. Şimdi stüdyoda tanıştığım işinin erbabı kişiler sayesinde kendi dublajımı severek yapıyorum.
EYLEM BİLGİÇ
Sabah.com.tr
Alıntıdır...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Düşüncelerinizi bizimle paylaşın