Moskovalı yönetmen Maksim Panfilov’un melodramı “Amir’in oğlu İvan”, Tataristan başkenti Kazan’da düzenlenen 9. Uluslararası Müslüman Film Festivali’nin yarışma bölümünde Rusya’yı temsil edecek.
Program, 5-11 Eylül tarihlerinde yapılacak festivale bir ay kala belirlendi. 54 ülkeden gelen 450’den fazla başvuru içinden 25 ülkededen toplam 49 film, çizgi filmi ve belgesel seçildi. Aralarında Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’ı temsil eden çalışmalar da bulunuyor.
Festivalin müdürü Vladimir Batrakov, Rusya’nın Sesi radyosuna şunu söyledi:
“Festival programının sanatsal düzeyini yıldan yıla yükseltmeye çalışıyoruz. Katılımcı ülkeler arasında daimi ortaklarımız var. Bu, başta İran ve Türkiye’dir. Bu iki ülke Müslüman sinemasının liderleri olarak kabul ediliyor.”
İran, yarışma programına bir uzun metrajlı film, biri uzun diğeri kısa iki belgesel ve bir animasyonla katılacak.
Bu yılki Müslüman film festivalinde geniş bir katılımla Avrupa sineması da temsil edilecek. Aralarında Almanya, İngiltere, İtalya, Avusturya ve Sırbistan bulunuyor.
Festivalin sanat müdürü Albina Nafigova Rusya’nın Sesi radyosuna şunu anlattı:
“Bu yıl birkaç yarışma dışı ve paralel programlar yapilacak. Üçü, Avrupa sinemasına adandı. Birinci program, Fransız sineması, Sandrine Bonnaire filmlerinin retrospektifi yapılacak. İkincisi, Macar sinemasına adandı. Seyirciler, bu ülkede son yıllarda çekilen filmleri görebilecek. Üçüncü programda ise Cenevre Uluslararası Doğu Filmleri Festivali’nden kısa filmler gösterilecek. Doğu’yu Batı’ya, Batı’yı ise Doğu’ya anlatmak amacı açısından Cenevre Festivali ile aramızda benzerlik var. Bunun dışında Kazakistan ve bu yıl jübilesini kutlayan Hindistan sinemasından bazı çalışmalar gösterilecek. Hint filmlerini ayrı olarak göstermeye karar verdik. Hepsi yeni filmler, seyirci günümüz Hindistan’ı görecek.”
Kazan film festivali, din filmlerinin gösterimi değildir. Festival, Tataristan Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı tarafından düzenleniyor. Bu nedenle festivalin Müslüman bileşeni daha ziyade kültürel olarak algılanmalı. Yine de yarışmaya gönderilen tüm filmler, İslami değerlere uygunluk bakımından kontrol edildi. Bu konuda Abdullah Alıgamov’un başkanlığındaki Tataristan Ulema Konseyi danışmanlık yapıldı.
“Kültürlerarası diyalog ile diyalog kültürüne”, Kazan Uluslararası Müslüman Film Festivali’nin dokuz yıldır değişmeyen sloganı. Vladimir Batrakov bu hususta şunu söyledi:
“Bu, benzeri olmayan bir slogan. Bundan daha iyisi olabileceğini sanmıyorum, zira halkların dostluğunu ve karşılıklı anlayış anlamına geliyor.”
Bu yılki festivalin ayırt edici özelliği, İspanya-Katar, İsviçre-Fas ve Fransa-Senegal gibi ortak filmlerin artması. Albina Nafigova şunu söyledi:
“Aslında en çok ortak filmlerden etkilendim. Bu tür filmlerin başlıca özelliği, kültürüne, dünyasına içten değil, dışarıdan bakmaktır. Bu çok ilginç.”
Rusya, 9. Uluslararası Müslüman Film Festivali’ne 10’u aşkın filmle katılıyor. Aralarında Müslümanlar tarafından çekilmeyenler de var. Örneğin uzun metrajlı film yarışmasına, geleneksel dini Budizm olan Buryatya Cumhuriyeti’nden bir yönetmeninin çalışması alındı.
Kazan festivalinin jüri heyetine Mosfilm Genel Müdürü yönetmen Karen Şahnazarov başkanlık edecek. Albina Nafigova şöyle devam etti:
“Jüride Avrupa’yı Çek Cumhuriyeti’nden film eleştirmeni ve kültür bilimcisi Vera Langerova temsil edecek. Geleneksel olarak jüri heyetinde Türkiye ve İran’ın temsilcileri olacak. Ayrıca Tataristan temsilcisi de bulunacak.”
Kazan kenti, Dünya Üniversite Oyunları’ndan bir buçuk ay sonra yeniden dünyanın dört bir tarafından konukları kabul etmeye hazırlanıyor. Spor yarışmalarının yerini sanat ve estetik alanındaki yarışmalar alacak. Yarışmacıların iddia ettiklerine göre onlar için en önemlisi galibiyet değil etkinliğe katılmaktır. Ancak elbette her katılımcı aynı zamanda kazanmayı da hayal ediyor.
kaynak: rusyanın sesi
Program, 5-11 Eylül tarihlerinde yapılacak festivale bir ay kala belirlendi. 54 ülkeden gelen 450’den fazla başvuru içinden 25 ülkededen toplam 49 film, çizgi filmi ve belgesel seçildi. Aralarında Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’ı temsil eden çalışmalar da bulunuyor.
Festivalin müdürü Vladimir Batrakov, Rusya’nın Sesi radyosuna şunu söyledi:
“Festival programının sanatsal düzeyini yıldan yıla yükseltmeye çalışıyoruz. Katılımcı ülkeler arasında daimi ortaklarımız var. Bu, başta İran ve Türkiye’dir. Bu iki ülke Müslüman sinemasının liderleri olarak kabul ediliyor.”
İran, yarışma programına bir uzun metrajlı film, biri uzun diğeri kısa iki belgesel ve bir animasyonla katılacak.
Bu yılki Müslüman film festivalinde geniş bir katılımla Avrupa sineması da temsil edilecek. Aralarında Almanya, İngiltere, İtalya, Avusturya ve Sırbistan bulunuyor.
Festivalin sanat müdürü Albina Nafigova Rusya’nın Sesi radyosuna şunu anlattı:
“Bu yıl birkaç yarışma dışı ve paralel programlar yapilacak. Üçü, Avrupa sinemasına adandı. Birinci program, Fransız sineması, Sandrine Bonnaire filmlerinin retrospektifi yapılacak. İkincisi, Macar sinemasına adandı. Seyirciler, bu ülkede son yıllarda çekilen filmleri görebilecek. Üçüncü programda ise Cenevre Uluslararası Doğu Filmleri Festivali’nden kısa filmler gösterilecek. Doğu’yu Batı’ya, Batı’yı ise Doğu’ya anlatmak amacı açısından Cenevre Festivali ile aramızda benzerlik var. Bunun dışında Kazakistan ve bu yıl jübilesini kutlayan Hindistan sinemasından bazı çalışmalar gösterilecek. Hint filmlerini ayrı olarak göstermeye karar verdik. Hepsi yeni filmler, seyirci günümüz Hindistan’ı görecek.”
Kazan film festivali, din filmlerinin gösterimi değildir. Festival, Tataristan Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı tarafından düzenleniyor. Bu nedenle festivalin Müslüman bileşeni daha ziyade kültürel olarak algılanmalı. Yine de yarışmaya gönderilen tüm filmler, İslami değerlere uygunluk bakımından kontrol edildi. Bu konuda Abdullah Alıgamov’un başkanlığındaki Tataristan Ulema Konseyi danışmanlık yapıldı.
“Kültürlerarası diyalog ile diyalog kültürüne”, Kazan Uluslararası Müslüman Film Festivali’nin dokuz yıldır değişmeyen sloganı. Vladimir Batrakov bu hususta şunu söyledi:
“Bu, benzeri olmayan bir slogan. Bundan daha iyisi olabileceğini sanmıyorum, zira halkların dostluğunu ve karşılıklı anlayış anlamına geliyor.”
Bu yılki festivalin ayırt edici özelliği, İspanya-Katar, İsviçre-Fas ve Fransa-Senegal gibi ortak filmlerin artması. Albina Nafigova şunu söyledi:
“Aslında en çok ortak filmlerden etkilendim. Bu tür filmlerin başlıca özelliği, kültürüne, dünyasına içten değil, dışarıdan bakmaktır. Bu çok ilginç.”
Rusya, 9. Uluslararası Müslüman Film Festivali’ne 10’u aşkın filmle katılıyor. Aralarında Müslümanlar tarafından çekilmeyenler de var. Örneğin uzun metrajlı film yarışmasına, geleneksel dini Budizm olan Buryatya Cumhuriyeti’nden bir yönetmeninin çalışması alındı.
Kazan festivalinin jüri heyetine Mosfilm Genel Müdürü yönetmen Karen Şahnazarov başkanlık edecek. Albina Nafigova şöyle devam etti:
“Jüride Avrupa’yı Çek Cumhuriyeti’nden film eleştirmeni ve kültür bilimcisi Vera Langerova temsil edecek. Geleneksel olarak jüri heyetinde Türkiye ve İran’ın temsilcileri olacak. Ayrıca Tataristan temsilcisi de bulunacak.”
Kazan kenti, Dünya Üniversite Oyunları’ndan bir buçuk ay sonra yeniden dünyanın dört bir tarafından konukları kabul etmeye hazırlanıyor. Spor yarışmalarının yerini sanat ve estetik alanındaki yarışmalar alacak. Yarışmacıların iddia ettiklerine göre onlar için en önemlisi galibiyet değil etkinliğe katılmaktır. Ancak elbette her katılımcı aynı zamanda kazanmayı da hayal ediyor.
kaynak: rusyanın sesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Düşüncelerinizi bizimle paylaşın