Soru: İstanbul’un fethine dair bir film daha önce çekilmedi. Sizin bu projeyi gerçekleştirme isteğinizin çıkış noktası neydi?
Cevap: “İstanbul’un fethini inşallah benden önce kimse yapmaz” diye düşünürdüm... Çünkü bu filmi, ödenmesi gereken bir borç olarak görüyorum. Bence bu güzel topraklarda yaşayan her insanın ecdadına bu borcu ödemesi gerekiyor. Kimileri bu borcu vatanı yöneterek öder, kimileri bu vatanın topraklarını koruyarak. Ben de bu görkemli tarihin filmini çekerek ödemek istedim.
Soru: Bu filmi çekerken ne gibi kaynaklar kullandınız?
Cevap: Bu filmi çekmeye başlamadan önce yüzlerce tarih kitabı okudum. Birçok danışman ve tarihçi ile iş birliği yaptık. Ortaya çıkan ortak fikirlerin ışığında filmin senaryosunu oluşturduk.
Soru: Çekimler ne zaman başladı? Ne zaman gösterime girecek?
Cevap: Geçen sene Eylül ayında başladık. Çekimlerden 10 hafta önce de hazırlıklarımızı yaptık. Film, üç aşamalı olarak çekiliyor. Birinci etabı; Saray, Vatikan ve kiliseler gibi stüdyo çekimleri... İkinci etap ise geçtiğimiz Mayıs ayında çektiğimiz dış sahnelerdi. Hisar’ın yapımı, top atölyesinin kurulması bu dönemde gerçekleştirildi. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’un kapısına dayandığı sahneleri ise Nisan ayında çekeceğiz. 54 günlük kuşatma ve fetih sürecini bitirdikten sonra da 2012 Şubat’ında vizyona gireceğiz.
Soru: Aksiyon sahnelerinde izleyiciyi ne sürprizler bekliyor?
Cevap: Aksiyon sahnelerine çok güveniyorum. Çünkü bu sahneler için ‘Troya’, ‘Cennetin Krallığı’ ve ‘Gladyatör’de çalışan Hollywood’lu uzmanlarla birlikteyiz.
Soru: Kendi projeniz olan ‘Recep İvedik’ serisini geçmeyi mi hedefliyorsunuz?
Cevap: Kendi kendimizi geçme ihtimalimiz çok yüksek.
Soru: “Faruk Aksoy, yıllarca ‘Recep İvedik’ filmlerine para harcamadan milyonlara ulaştı” eleştirilerine ne diyorsunuz?
Cevap: Bu çok büyük bir yalandır. Ben bu söylentilerin hepsine gülüp geçiyorum. 20 yıldır bu işi yapıyorum. Bu tamamen çekememezlikten oluşan koca bir yalandır. Biz ‘Recep İvedik’ serisi için şu anda Kültür Bakanlığı’ndan 300-500 bin TL yardım da alıp bu paranın tamamını projeye harcamayan ‘sözde sanat filmi’ yapan yapımcılardan daha fazla para harcadık. Öyle üç kuruşa film yapılmıyor. Ayrıca benim sadece ‘Recep İvedik’e harcadığım tanıtım parası ile üç tane sinema filmi yapan insanlar var.
Soru: ‘Fetih 1453’e gelecek eleştirilere hazır mısınız?
Cevap: Pek çok işte olduğu gibi illa ki biz de eleştirileceğiz. Tarihte Fatih Sultan Mehmet ile Konstantin hiç yüz yüze gelmez ama biz iki hükümdarı karşı karşıya getirdik. Şimdi bu sahneye bir sürü tarihçi “Kardeşim bu adamlar tarihte hiç bir araya gelmemiş” diyecek... Oysa ben bu olayı seyirciye bu şekilde anlatmak istedim... Eleştirilerin olması benim derdim değil. Benim tek derdim; her zaman önemsediğim şey olan seyircinin buna nasıl tepki göstereceğidir. Hiçbir zaman 8-10 entelektüel eleştirmene yaranma derdim olmadı. Beni seyircinin değerlendirmesi ilgilendirir.
Soru: ‘Fetih 1453’de son durum nedir?
Cevap: Şimdiye kadar filmin 100 dakikasını çektik. 50 dakikalık kısmının rengi ve sesi haricindeki işleri tamamen bitti. Filmin 160-170 dakika olmasını planlıyoruz. Çekimleri bittiğinde, bu projeden toplam 20 bin kişi ekmek yemiş olacak. Sahnelerimiz çok kalabalık... Bir top atölyesi sahnesinde bile en azından 70 kişi oynuyor.
Filmi 35 mm çekiyoruz. Şu ana kadar en fazla dört kamera ile çalıştık ama kuşatma sahnesinde 11 kamera kullanacağız. Çok ciddi yakın dövüş ve kılıç sahneleri var. Bunun için Çek Cumhuriyeti’nden dublörlerimiz geldi.Fatih Sultan Mehmet'in kılıç dersi alma sahnesinin bitmesi için dua ettim! Adamlar hırsla birbirlerine vuruyor, kılıç bir kaysa adamın kolu parçalanacak!Bu tarz filmlerde kaza olmaması Allah’ın sevgili kulu olmakla alakalı ama en riskli sahneler bundan sonra başlıyor. Fetih sahnesinde surlardan düşenler, oklananlar, kafasına taş düşenler, yananlar olacak.
Soru: Neden oyuncuların hiçbiri medyatik değil?
Cevap: Bunu özellikle ben istedim. Bu tarz filmlerde esas olan inandırıcılıktır. Her gün medyada yer alan insanları alıp “İşte size Fatih Sultan Mehmet” demek son derece yanlıştır. Biz oyuncularımızı magazin kirliliğine bulaşmamış isimlerden seçmeye çalıştık
Soru: Ünlü oyuncunun filme iş yaptıracağı görüşüne inanmıyor musunuz?
Cevap: İnanmıyorum. Onlarca popüler ismin bir araya gelip çektiği filmlerin 100 bin izleyiciyi geçemediğini çok gördük. Bence oyuncu insanları sinemaya çekmez. Bunu beceren bir ya da iki kişi vardır. Biri Şahan Gökbakar, biri de Cem Yılmaz’dır.
Soru: Nerelerde set kurdunuz? Fetih sahnesini nerede çekmeye karar verdiniz? Filmde kullanılan hayvanları nerelerden buldunuz?
Cevap: Buradan TOKİ’ye çok teşekkür ediyorum. TOKİ’nin Ataköy’de bize tahsis ettiği bir arazide top atölyesi ve bir kilise kurduk... Onun haricinde Kemerburgaz'da bir köy kurduk. Köy ve orman sahneleri oralarda çekildi. Kuşatma bölümü içinse şu anda araştırıyoruz. Ya İstanbul’da ya da Akdeniz’de bir yerde yapacağız. Prodüksiyon ekibimiz hayvanları buldu. Çekim yaptığımız yerlerdeki köylüler mandaları getirdi. Develer Edirne’den geldi. Atlar Uşak’taki bir çiftlikten binicileri ile birlikte gönderildi.
Soru: Kostümler kime ait?
Cevap: Canan Göknil... Günlerce araştırmalar yaparak bu kostümleri hazırladı. Şimdiye kadar 2 bin 500 kıyafet dikildi. Film bittiğinde yurt dışından gelen zırhlar ve çelik aksesuvarlarla birlikte 6 bin parçalık bir kostüm arşivimiz olacak. ‘Gladyatör’ün müziklerini yapan Hans Zimmer ve ‘Slumdog Millionier’in müziklerini yapan Mısırlı Rahman ile görüşüyoruz. Türkiye’den de birkaç sanatçı ile irtibat halindeyiz.
Soru: ‘Fetih 1453’ kaç ülkede ve hangi dillerde gösterilecek?
Cevap: Avrupa dışında Endonezya'dan Malezya'ya, Orta Doğu'dan Kafkasya'ya kadar bütün ülkelerde gösterilecek. Uluslararası bir ajans ile çalışacağız. Dolayısı ile filmimiz bitince uluslararası alanda görücüye çıkacak. Kaç dilde yayınlanacağı konusuna gelince; Almanca, Flemenkçe, İtalyanca, İngilizce, Fransızca, Arapça, Yunanca ve Rusça kesin.
SON...
KaRaLaHaNa:
kaynak: amfideyiz.biz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Düşüncelerinizi bizimle paylaşın