Pages

25 Aralık 2011 Pazar

Yönetmenin Faslı Öğrencileri Kamerayı Kaçırdı


Bir grup Faslı çocuğun film konusu üzerine tartışması filme çekildi.
İspanyol
film yönetmeni Oliver Laxe son beş yılının önemli bir kısmını Fas'ın kuzeyindeki Tanca kentinde geçirdi ve yoksul çocukların barındığı bir yurtta bir film atölyesi kurdu. İlk bakışta Laxe'ın çıkış filmi "Hepiniz Kaptansınız" bu tecrübenin doğrudan bir yansıması gibi görünüyor: Filmde bizzat oynuyor, fotografik ışık üzerine dersler veriyor ve dokuz ila on sekiz yaşları arasındaki küçük öğrencilerine 16 milimetrelik kameranın nasıl kullanılacağını gösteriyor. 2010 Cannes Film Festivali'nde uluslararası eleştirmenler ödülünü kazanan ve ilk gösterimini 19 Ekim'de ABD'de yapan film, çok geçmeden bir ayna oyununa dönüşüyor. Sahneler tekrar tekrar gösteriliyor, aktörler bir anda rolden çıkıyor ve filmin ikinci yarısında Laxe filmden çıkarılıyor. Zira çocuklar yönetmenin kendisini fazla merkeze koyduğundan ve onun tarafından dâhil edildikleri işbirliğine dayal ı projeyi dengesizliğinden yakınıyor. Çocukların eleştirileri arasında, "Bu bir film değil", "Bir filmin hikâyesi olmalı" var. Laxe'ın yerine geçen Şekib adlı yerel müzisyen, çocukları önüne katıp kırlık bir yere götürüyor. O noktadan sonra film projesi bir kenara bırakılmış veya belki, seyrettiğimiz film tarafından yutulmuş gibi görünüyor. Laxe'ın filmden buharlaşması, fakat hâlâ kameranın arkasında olmasıyla beraber "Hepiniz Kaptansınız", çocuklardan birinin söylediği gibi, "bir parça kurgu da içeren" bir tür pastoral film haline geliyor. Laxe meselenin ne olduğunu erken idrak ettiğini söylüyor. "Filmdeki en büyük çocuk benim. Filmin çocuklar hakkında değil, kendi hakkımda olduğunu kabul etmek zorundaydım" diyor. Laxe Tanca'ya ilk defa 2006'da, "tümüyle tesadüfî" dediği bir dürtüyle gittiğini, onu oraya sürükleyenin bir yanıyla Paul Bowles ve William S. Burroughs gibi daha önce Fas'ta yaşayan sanatçıların efsanevi tasvirleri olduğunu anlatıyor. Siyah-beyaz çekilen "Hepiniz Kaptansınız", çocukların bir bukalemunun rengini tartıştığı ve geçen bir uçağa baktıkları ilk sahneden, bakma eyleminin dönüştürücülüğünü vurguluyor. Çocuklardan biri "uçağı daha iyi görmek" için gözlerini kapatmalarını öneriyor. Laxe'ın en cesur stratejisi kendisini filmine katması ve daha da önemlisi, filmde sembolik kötü rolünü ("tipik Avrupalı neo-sömürgeci sanatçı" diyor) üstlenmesi. "Hepiniz Kaptansınız", öznelerine kültürel ve ekonomik ayrımlar üzerinden yaklaşan yönetmenlerin ne zamandır başının belası olan tereddütleri aldatıcı bir hafiflikle ele alıyor. Laxe bu sorunları çözmek şöyle dursun, daha da karmaşıklaştırmaktan adeta zevk alıyor. Missouri Columbia'daki Doğru/Yanlış Film Festivali'nin organizatörlerinden David Wilson, "Oliver'ın çalışmasında beni etkileyen özellilik, hakikat ile kurgu arasındaki o sahipsiz alanı gayet başarıyla doldurması" diyor. Film, dünyayı öznelerinin gözünden görme çabası olarak nitelenebilir. Fakat filmin yol göstericisi, gerçek kaptanı elbette yönetmen Laxe olmayı sürdürüyor. "Adını kulağa hoş geldiği için seçtim, fakat benim için bu yaratıcılığın anti-demokratik zalimliğine dair bir film," diyor Laxe ve ekliyor: "Hepimiz kaptanız veya kaptan olma hakkımız ve şansımız var, fakat günün sonunda sadece bazıları kaptan olacak."

sabah.com.tr
                                                                                                                                      Alıntıdır....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi bizimle paylaşın