Geçen hafta sinema salonlarıyla ilgili iki karar alındı. İlki bir mahkeme kararı. Tarihi Emek Sineması'nın yıkılmasını öngören projeyle ilgili yürütmeyi durdurma kararı, aynı mahkeme (9. İdare Mahkemesi) tarafından kaldırıldı. Böylece bir kamu malı olan, sinema belleğimizin önemli mekanı Emek Sineması'nın yerine Kamer İnşaat'ın dev bir AVM inşa etmesinin önünde, şimdilik bir yasal engel kalmadı.
SALONLAR TEK ELDE
İkinci karar ise Rekabet Kurulu'ndan. Kurul, Türkiye'nin pek çok ilinde özellikle de AVM'lerde sinema salonları bulunan, Cinebonus'ların bağlı bulunduğu Mars Sinema'nın, AFM'lerin çoğunluk hisselerini devralmasına 'şartlı onay' verdi. Böylece sinema salonları konusunda bir 'tekelleşme tehlikesinin' de önü açılmış oldu. Birbirinden bağımsız alınan bu kararlar aslında, fotoğrafın bütününe bakıldığında 'sinemadaki kültürel vizyonun' hiç de iç açıcı olmadığını gösteriyor. Tarihi ve butik sinemalar bir bir kapanırken, hatta Emek'te olduğu gibi yıkılmaya çalışılırken, AVM'lerdeki sinemalar da tek elde toplanmaya çalışılıyor. Gidişatın nasıl sonuçlanacağını tahmin etmek hiç de zor değil. 'AVM'lere mahkum ediliyoruz'un ötesinde bir durum çıkacak karşımıza. Sinemalarda hangi filmi izleyeceğimize bir anlamda, tek elde toplanan sinema salonu zinciri yetkilileri karar verecek. Temel kriterin ticari açıdan 'iş yapma' olacağı malum. Yani başarı gişeye endekslenecek. Uzun vadede hedef seyircisine ulaşma potansiyeli olan filmler, ödüllü yapımlar da 'kârlı' tercihler olmayacağı için bu salonlarda kendine yer bulamayacak. Sinemalarda şimdiki gibi 'her zevke uygun' filmler gösterilmeyecek.
BİRAZ TARTIŞALIM
Geçen cumartesi günü Bilgi Üniversitesi'nde önemli bir toplantı vardı. Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa İsen'in, akademisyenlerin, kamu ve sivil kültür kurum yöneticilerinin katıldığı toplantıda 'Türkiye'nin kültür vizyonu' masaya yatırıldı. Kültüre ayrılan kaynakların zenginleştirilmesi ve etkin kullanımı, veri oluşturulmasının önemi ve veriler üzerinden mevcut kaynakların daha iyi kullanılması, kültüre katılım hakkının anayasal düzenleme ile güvence altına alınması konuları tartışıldı. Belki bir sonraki toplantıda sinemadaki ticari vizyonun, kültürel vizyonu nasıl örseleyebileceği de tartışılabilir. Çünkü buna şiddetle ihtiyacımız var.
OLKAN ÖZYURT
sabah.com.tr
Alıntıdır....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Düşüncelerinizi bizimle paylaşın