Pages

23 Kasım 2011 Çarşamba

70’lerin divasından veda


60 ve 70’lerde sanat müziğinin ‘diva’sı olan ama son zamanlarda televizyoncu oğlu Savaş Ay’ın annesi olarak anılan Şükran Ay, hayata veda etti

“Kalbimi kıra kıra, bıraktın bir hatıra, günahını yalancı dudaklarında ara”...
Önceki hafta hayatını kaybeden Lütfi Ömer Akad’ın unutulmaz filmi “Vesikalı Yarim”in insanın içine işleyen şarkısı... Ve hem “Kalbimi Kıra Kıra”da hem de filmin diğer şarkılarında dinleyenin yüreğini buran o ses... Şükran Ay...

Nasıl bir tesadüfse; filmin yaratıcısı Lütfi Akad’dan birkaç gün sonra Şükran Ay da ayrıldı bu dünyadan. Dün, pankreas kanseri nedeniyle tedavi gördüğü hastanede yaşamını kaybetti. 76 yaşındaydı.
Müziğe 1950’de Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde başlamıştı Şükran Ay. Sahneye çıktığı, 50’lerin en popüler mekanlarından Çiftesaraylar’da da, ilk plaklarında da klasik Türk müziği şarkıları vardı repertuarında.
1953 yılında sihirbaz Turan Turanlı ile evlendi; iki çocuğu oldu. 1960’ların ortalarında değiştirdiği kulvarla, bir anda geniş kitlelere ulaştı. Artık popüler şarkılar duyuluyordu buğulu sesinden: “Kahverengi Gözlerin”, “Zalimin Zulmü”, “Sevemedim Karagözlüm”... Hele bu sonuncusu kendi deyişiyle “milli marşı olmuştu”. Girdiği her mecliste en az bir kez söylüyordu. Plakları satış rekorları kırıyordu, kendisi de pek memnundu durumdan. Bir söyleşisinde “Sesimi buldum” diye anlattı bu dönemi: “Amatörken Müzeyyen Abla’yı taklit ediyordum. Sonra Sevim Tanürek’i. Sadettin Şahin’in ‘Hani Söz Vermiştin Bana İçmeyecektin’ şarkısıyla sesimin rengi belli oldu.”

Ne var ki Türk müziği otoriteleri burun kıvırdı bu popüler müziğe ve bunları söylemeye “gönül indiren” Şükran Ay’a... Dinleyeni arttıkça klasik Türk müziği çevrelerindeki kredisi düştü. Ama ne gam... 60’lar ve 70’ler satış rekorları kıran plaklarla geçti. Henüz “arabesk” olarak anılmaya başlamamış bu müziğin “kraliçe”siydi Ay.

Ama adı kondukça bu müziğin çehresi de değişti. Birileri duygulara dokunmanın para ettiğini keşfetmişti artık; Şükran Ay gibi yüreğiyle söyleyen biri için yolun sonu görünmüştü. O, şarkıyı söyleyenin değil şarkının arabesk olduğu bir dönemin insanıydı. Veda bile etmeden kayboldu ortadan. 20 yıl sesi soluğu çıkmadı.
Ne zaman ki oğlu Savaş Ay televizyon programı yapmaya başladı, annesini yeniden buluşturdu seyircisiyle. Bu nedenle kimileri tarafından “Savaş Ay’ın annesi” olarak anıldı ama buna alınacak biri değildi.
Zaten sureti ortada olmasa da, sesi bir dip akıntısı gibi kalmıştı hayatlarda. Onu bilen bildi her daim, seven sevdi.

MİRAÇ ZEYNEP ÖZKARTAL
milliyet.com.tr
                                                                                                                                          Alıntıdır....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi bizimle paylaşın