Pages

31 Ekim 2011 Pazartesi

Bulgaristan sineması


Bulgar sineması, gerçek anlamda, gözüpek ve tutkulu bir amatörün, Vasil Jendov'un derme çatma araçlarla Max Linder tarzında çevirdiği Bulgar kibar adamdır adlı filmle başladı (1910). Bulgaristan, 1948'deki ulusallaştırma hareketine dek bir sinema sanayisi kuramadı. Devletleştirmeden önce çevrilmiş olan elli beş uzun film, gerçek profesyonellerden çok, ateşli sinema tutkunlarının ürünleriydi. Vasil Jendov, 1923'te Şeytan Sofya'da ve Bay Ganyu'yu, 1933'te ilk sesli bulgar filmi olan Kölelerin ayaklanması'nı, 1937'de de Yanık toprak'ı çevirdi. Bu dönemin yönetmenleri arasında Jendov' dan başka, Nikola Larin, Boris Gorejov, Vasil Poşev, Aleksandır Vazov ve Stoyçev de anılmalıdır.

1948'de bulgar sineması, Bulgaristan Halk Cumhuriyeti kültür ve sanat kurulu' nun bir birimi tarafından yönetilmeye başlandı. Resmi adı Sinema genel müdürlüğü olan bu birim, ulusal film yapımının sanatsal, yöntemsel, parasal ve yönetsel sorumluluğunu üstlendi. Bulgaristan, 1949 -1955 arasında yılda ancak bir ya da iki uzun film yaptı. Bunlar arasında Boris Borozanov'un Kartal Kaim (1949), Zahari Jandov'un Alarm (1951) ve Eylül kahramanları (1953), Borislav Şaraliev'in insanın şarkısı (1954) ve Sovyet yönetmen Sergey Vasiliev'in Şıpka kahramanları (1955) dikkati çekti. Bulgar sineması 1960'tan sonra yılda on kadar uzun film gerçekleştirdi; yıllık üretim ortalaması uzun süre değişmedi. 1959'da, bir doğu Alman -Bulgar ortakyapımı olan Konrad Wolf'un çektiği Yıldızlar, uluslararası bir başarı kazandı. Bu dönemin en iyi yönetmenleri arasında Binka Jelyazkova {Gençtik, 1962), Lyubomir Şarlandyev {Zincir, 1964; Badem kokusu, 1967), Dimitri Petrov {Yüzbaşı, 1962), Nikola Ka-rabov, Yanko Yankov, Vılo Radev {Şeftali hırsızı, 1964; Uzun gece, 1966), özellikle de Ranghel Vılçanov {Küçük adada, 1958; Güneş ve gölge, 1962; İlk ders, 1960) ve Borislav Şaraliev {Zırhsız şövalye, 1966) sayılabilir. Angel Vegenstein de senaryocu olarak dikkat çekti.

Uzun süredir Stalin döneminden kalan bir alışkanlıkla özde de biçimde de belli bir akademizme bağlı kalan bulgar sinemacılar, 60'lı yıllarda, özellikle de 1970'lerin başlarında, yavaş yavaş ve ihtiyatla geleneksel ideolojik ve siyasal temalarla bağdaştırmaya çalıştıkları bir modernizme yöneldiler. İlk kuşak yönetmenleri arasında şu adlar ön sırada yer aldı: Borislav Şaraliev {Elveda dostlar, 1970; Bekleyiş, 1972), Lyubomir Şarlandyev {Tanıdığım en iyi adam, 1973; Üç ölümcül günah, 1980), Binka Jelzaykova {Son sözleri, 1973; Havuz, 1977); Nikola Karabov {ivan Kondarev, 1973), özellikle de Ranghel Vılçanov {Aisopos, 1969; Sorgu yargıcı ve orman, 1975; Aşk ve sevecenlikle, 1978; Meçhul askerin cilalı postalları, 1979).

Bu ilk kuşak yönetmenlerini izleyenler arasında da en önemlileri şunlardır: Vilo Radev {Siyah melekler, 1969; Doğan güneşin kökleri, 1971; Mahkûm ruhlar, 1974; Zehirli çiçekler, 1980), Metho-di Andonov {Keçi boynuzu, 1971), Grişa Ostrovski {Sapma, —Todor Stoyanov ile birlikte— 1967; Sınırın yakınındaki çiftlik, 1973), Zako Heskiye {Sekizinci, 1969), Georgi Stoyanov {Kuşlar ve tazılar, 1968; Çitsiz evler, 1973; Pantelei, 1978), Hristo Hristov {ikonostas, —Todor Dinov ile birlikte— 1970; Geçen yaz, 1973; Köksüz ağaç, 1974; Kyklops, 1976; Engel, 1979), Ludmil Staykov {Sevgi, 1972; Devleti koruma yasasında değişiklik, 1976; Yanılsama, 1980), Todor Stoyanov {Tuhaf bir düello, 1971), Eduard Zahariev {Tavşanlıktaki adatavşanlarının sayımı, 1973; Villalar bölgesi, 1975; Hemen hemen bir aşk öyküsü, 1979), Margarit Nokolov {Kayıpların izinde, 1978), Georgi Dyulgerov {Avantaj, I977: Değiş tokuş, I978), Stefan Dimitrov {Horozu duy, 1978), ivan Andonov {Dam, 1978; Kirazlık, 1979), Kiran Kolarov {Meslek: emir eri, 1978), Asen Şopov {Sonsuz zamanlar, 1974), Ludmil Kırkov {Bisikletli köylü, 1974).

Bulgar çizgi filmciliği, Todor Dinov, Donyo Donev, Radka Bıçvarova, Hrista Topuzanov, Penço Bogdanov, Stoyan Dukov, ivan Andonov, ivan Veselinov gibi sanatçılarıyla dünyanın en dikkate değer çizgi-film okullarından biri durumuna geldi ve 60'ların ilk yıllarından başlayarak, ünlü yugoslav Zagreb okulu, Çekoslovak, macar ve rumen çızgi-film okulları yanında parlak bir yer edindi.

kaynak:2-cilt:4

Nüve Forum
                                                                                                                                                 Alıntı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi bizimle paylaşın